Orhan Kemal CENGİZ
Geniş anlamda “adalet sorunları” olarak nitelendirebileceğimiz, dünya üzerinde herkesin sağlık hakkına ulaşması, ülkeler arasındaki gelir dağılımı dengesizliklerinin giderilmesi, açlığın ortadan kaldırılması gibi küresel sorunları çözmenin çok uzağındayız.
Ama adaleti daha dar anlamda, insan haklarını ihlal edenlerin bazı müeyyidelerle karşılaşması olarak anlarsak, küresel düzeyde bazı etkili sistemlerin çok uzağında olmadığımızı düşünüyorum.
***
Ulus-aşırı adalet mekanizmaları deyince biz Türkiyelilerin aklına ilk gelen kurumlardan birisi, şüphesiz ki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’dir. Adalet dağıtımı konusunda AİHM, gerçekten büyük işler başardı. Bütün bir Avrupa kıtasının hukuk sistemlerini derinden etkiledi. Türkiye’nin üzerinde bile muazzam etkileri oldu. Ama AİHM’in adalet dağıtmakta iki temel sorunu var. Birincisi, kararlarına uyulmadığında yaptırım mekanizmasının çok net ve açık olmaması. Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş konusunda verdiği kararlar bu konuda iyi bir örnek oluşturuyor. Her ikisinin de siyasî amaçlarla alıkonulduğunu tespit eden AİHM, Türkiye’yi somut olarak zorlayabiliyor mu? Tamam top şimdi Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinde ama, süreç zor ilerliyor ve yaptırım mekanizması olarak Avrupa Konseyinden çıkarma tehdidi dışında, somut bir zorlama imkânı yok.
AİHM’yi hem etkili ama hem de bu somut konuda etkisiz kılan diğer konu, onun kişileri değil, devlet tüzel kişiliğini muhatap alması. Yani, x adlı polisin yaptığı işkenceden dolayı, x değil, ama İngiltere, Almanya, Türkiye devleti mahkûm oluyor.
***
Bu anlamda küresel adalet arayışına cevap vermeye en yakın kuruluş Uluslararası Ceza Mahkemesi oldu. Bu mahkeme hem kişileri yargılayıp cezalandırıyor ve hem de, evrensel yargı yetkisine sahip.
Ama onun da ciddi handikapları var.
Bir meselenin bu mahkemenin yargı yetkisine girebilmesi için işlenen suçun, soykırım, insanlığa karşı suç gibi, çok ağır, çok vahim insan hakları ihlallerini konu alması gerekiyor.
Hadi bunu da geçtik, başta ABD olmak üzere, büyük devletler bu mahkemeyi iğdiş etmek için ellerinden geleni yaptılar ve bunu büyük oranda başardılar da…
Bu büyük devletler adına suç işleyenler UCM’de yargılanamıyor bir türlü…
Yoksa, ABD ve İngiltere’nin başta Irak olmak üzere, dünyanın pek çok yerinde bu mahkemenin yargı yetkisinin içinde yer alan suçlar işlediklerine şüphe yok.
***
Küresel adalet arayışının ilerletilmesi konusunda, en büyük adımlardan birisi de, Avrupa Birliğinin bütün üye devletlerin onayını aldıktan sonra yürürlüğe koymaya hazırlandığı, “Küresel İnsan Hakları Yaptırımları Rejimi” olacak.
Bu yaptırımların hedefinde, dünyanın neresinde bulunurlarsa bulunsunlar, insan hakları ihlallerini gerçekleştiren bireyler, gruplar ve kurumlar var. Yaptırımlar, sadece devlet aktörlerini değil, devlet dışı aktörleri de hedef alıyor. Yani, işkence yaptıran bir devlet başkanı veya toplu infazlar yaptıran örgütün yöneticileri de bu yaptırımların hedefinde yer alabilecek.
Yaptırımlar sadece soykırım gibi en ağır ihlalleri gerçekleştirenleri değil, keyfi şekilde kişileri gözaltına aldıran ve tutuklattıranları da konu alacak.
***
Herhangi bir yerde yazıp çizmiyor ama bütün doneleri alt alta koyduğunuzda, bu yaptırımların AİHM’in ihlal bulguladığı davaları da kapsayacağına şüphe yok.
Örneğin AİHM x ülkesinde muhalif kişiler, keyfî olarak yakalanıp, tutuklanıyor; bu kişiler aslında siyasi görüşleri nedeniyle suçlanıyor dediğinde, artık bu tutuklamalara neden olan kişiler için seyahat yasağı, mal varlığının dondurulması ve o ülkeye AB’nin mali yaptırımlar uygulaması söz konusu olacak.
Bütün bu söylediklerimi, AİHM’nin Selahattin Demirtaş, Osman Kavala davalarında söylediği, Ahmet Altan gibi başka muhaliflerin davalarında da muhtemelen söyleyeceği, “bu kişiler siyasi iktidarı rahatsız eden sözleri nedeniyle tutuklandı” tespitleriyle birlikte okuyun.
AB’nin Küresel Yaptırım sistemi yürürlüğe girdiğinde, Türkiye’de hala benzeri keyfi tutuklamalar, işkenceler, adam kaçırmalar vd devam ediyorsa, bunlara ön ayak olanların küresel bir radara yakalanmaları ve hayatlarının eskisine göre çok daha zor hale gelmesi işten bile olmayacak.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları



















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.05.2023
17.04.2023
28.05.2022
13.10.2021
9.09.2021
30.12.2020
23.12.2020
21.12.2020
15.12.2020
3.02.2020