Orhan MİROĞLU
CHP’lilerin çoğu Kürt sorununda bunca olup biten şeye rağmen, CHP’nin fi tarihinde kaleme aldığı raporların güncellenmesini bekliyor. Bir şeye yarayacak umuduyla. Oysa ne dünya o raporların yazıldığı dünyadır artık, ne Kürt sorunu o raporların yazıldığı dönemdeki Kürt sorunu olarak kalmaya devam ediyor.
Öcalan çözüm için vazgeçilmez bir aktör konumunda. Türkiye’ye getirildiğinde siyasi gücü ve etkisi sadece Türkiye’yle sınırlı olan Öcalan, şimdi Suriye’deki Kürt mücadelesinin de lideri konumunda. Oysa Suriye’den çıktığı tarihte böyle bir durum söz konusu değildi. PKK Türkiye’yle alakalı bir hareketti. Şimdi Irak, İran ve Suriye Kürdistanı’nda da hatırı sayılır bir gücü var. PKK/PYD/PJAK, bu ülkelerde devam eden siyasi sürecin ve uluslar arası kapışmanın en güçlü partileri arasındadır. Ve her iki partinin de doğal lideri Öcalan’dan başkası değildir.
Durum bu iken CHP hala hem kendini hem kamuoyunu oyalamanın peşinde..CHP sık sık, çözüm için meclisi adres gösteriyor ve Kılıçdaroğlu Öcalan’la görüşülmemesi gerektiği yolunda açıklamalar yapıyor. Meclisin bilhassa bu hassas süreçte ulusal politikalar geliştirmesine AK parti hükümetinin bir itirazı olacağı kanısında değilim. Dersim tartışmaları dahil, eğer Kürt sorunu bugün meclis kürsüsünde ve meclis komisyonlarında tartışılıyorsa, bunda hükümetin oynadığı rol ve siyasi tercihin çok belirleyici olduğunu da görmek gerekir. Yani meclisin bu dönemde ulusal bir politikaya sahip olmasının en çok ta hükümetin arzu ettiği bir şey olduğu çok açık. Çözüm süreciyle alakalı olarak en son meclis onayına sunulan yasal değişiklikler bunun en büyük kanıtıdır.
Ama karşınızda otuz yıl silahlı mücadele yürütmüş bir örgüt ve onun kontrol ettiği çok sayıda kurum ve kuruluş varsa, ve siz bunların tamamını liderleriyle birlikte görmezlikten geliyorsanız; meclisten istediğiniz kararları çıkarsanız bile, o kararların bir muhatabı bulunmayacak, veya gerçek muhataplar üzerinden bir çözüm hiçbir zaman mümkün olmayacaktır.
Öcalan’ı dışarıda bırakan bir çözümden söz etmek, insanların aklıyla alay etmekten farksızdır.
Öcalan’ın bugün, Avrupa’da, Bekaa veya Kandil’de, ya da Kobanê’de değil, İmralı’da ve diyaloga hazır bir siyasi tercih içinde bulunması Türkiye için bir şans olduğu gibi, sorunla alakalı dünyadaki bütün aktörlerin kıskançlıkla baktığı bir fırsat..
Herkesin görebildiği bu gerçeği CHP’nin görmesi ve Öcalan’la görüşmelere destek vermesi beklenirdi. Eğer bu parti çözüm istiyorsa tabi.
Ama CHP, görülebildiği kadarıyla çözüme karşı olan ulusal ve uluslar arası güçlerin izlediği, ‘Öcalan’ı hükümetin elinden kurtarmak’ veya itibarsızlaştırmak stratejisine destek veriyor.
Öcalan’ı ulusal lider olarak gören PYD’nin Kobanê’de yürüttüğü mücadeleyi vatan savunması olarak gören CHP, PYD’nin gerçek liderine, yarın özgürlüğüne kavuşsa belki de gidip Kantonların başına geçecek olan lidere, yani Öcalan’a karşı çıkıyor.
Sayın Kılıçdaroğlu’na sorsanız, Salih Müslim’le görüşülür mü diye size evet cevabı verecektir. Ama Salih Müslim’in Suriye’de kurduğu sistemin ideologu ve her bakımdan lideri olan Öcalan’la görüşmeye gelince aynı Kılıçdaroğlu hayır diyebilmektedir.
Oysa bütün gelişmeler, hatta 6-7 Ekim olayları bile tek başına gösteriyor ki, Öcalan’ın rolünü dışarıda bırakan hiçbir formülün başarı şansı yoktur. Bu şans değil İmralı’da dünyanın bir ucunda da olsaydı, Türkiye’nin yapması gereken bu şansı dünyanın öbür ucunda da olsa arayıp bulmasıydı.
Ama CHP ve paydaşlarının çözüm umurlarında değil. Çözümle değil, çözümün kimin eliyle gerçekleşmekte olduğu ilgilendiriyor CHP’yi. Hal bu olunca Öcalan’ın hükümetle kurduğu diyalog ve şimdi de sekretaryayla birlikte müzakereye dönüşecek olan sürece umutsuzlukla bakıyorlar.
Sekretarya ciddi bir adım ve bana kalırsa daha şimdiden çözüm istemeyenlerin korkulu rüyası haline geldi. 6-7 Ekim olaylarına imza atanlar da korkuyor sekretaryadan, CHP’de.
Kürt sorunu eninde sonunda çözülecek. Buna şüphe yok. Çözüme en CHP’nin sevinmesi gerekir. Çünkü Kürt sorunu her şeyden önce CHP’nin elini kolunu bağlayan bir pranga. CHP Kürt sorununu yaratarak, kendi eliyle kendi ayaklarına pranga vurdu. Hiçbir zaman da o prangalarından kurtulmak istemedi. Şimdi AK parti hükümeti CHPyi ve bu ülkeyi bu prangadan kurtarmaya çalışıyor, ama CHP, pranganın kilitlerini yenilemekle meşgul..
Kürt sorunu çözülmeden CHP bu ülkede iktidar olma şansı yakalayamaz. Kılıçdaroğlu’nun bu gerçeği görmesi partisinin hayrına olur.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları

















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.04.2016
13.04.2016
11.04.2016
10.04.2016
8.02.2016
6.02.2016
5.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
30.03.2016