Osman CAN
HSYK kanun teklifi üzerinden tartışmalar devam ediyor.
Yargı ve siyaset arasındaki ilişkiler tartışıldıkça tartışılıyor. Deneyimli gazeteciler ve hukukçular mevcut HSYK üzerinden ders veriyor. Demokrasi adına hayret uyandıran, ancak Türkiye gerçeğinde yüz yıldır tekrarlana gelen dersler elbet!
Bir kere şunu teslim edelim. Demokratik ülkelerde iktidarlar ile yargı arasında daima bir gerilim ilişkisi vardır. Yargı, özellikle anayasa yargısı, doğası gereği iktidarların eleştirilerinden kurtulmaz. Ancak bu ülkelerde siyaset keskin eleştiriler yapsa da, bunun yapısal karşılığı pek olmaz. Yargı da yaptığı işin siyasal sonuçlarının eleştiriye açık olduğunu bilir. Siyasal karar ve tercihlere müdahale etmediği, yani hukuki denetimle sınırlı kaldığı sürece, bu eleştirileri sorun yapmaz. Hatta bu eleştirilerin, yargının kendi sınırları içinde kalmasına katkı sağladığına da inanır.
Şimdi bu demokratik ülkelerden birinin anayasasında yargıya ilişkin bazı hükümleri sıralayalım:
"Md. 92: Yargı yetkisi yargıçlara aittir."
"Md. 94: Federal Anayasa Mahkemesi üyelerinin yarısı Federal Meclis, diğer yarısı da Federal Konsey tarafından seçilir."
"Md. 95: Federasyon adli, idari, vergi, is¸ ve sosyal yargı kısımları için federal... mahkeme(ler) kurar. Bu mahkemelere yargıçların atanmasına, yetkili Federal Bakan, ... eyalet bakanlarından ve aynı sayıda Federal Meclis tarafından seçilen üyelerden oluşan bir yargıçlar seçim komisyonuyla birlikte karar verir."
"Md. 98: Eyaletler, eyaletlerdeki yargıçların atamalarını, eyalet adalet bakanının bir yargıçlar seçim komisyonuyla ortaklaşa kararlaştıracağını belirtebilir."
Bu maddeler Alman Anayasası'nda yer alıyor.
Anayasada savcılığa ilişkin herhangi bir hüküm bulunmuyor. Savcılar yargı bağımsızlığı kapsamında değiller. Siyasi partiler hakkında kapatma davası açma hakkı yok. Tamamen adalet bakanlığına bağlılar.
Anayasa Mahkemesi üyelerinin tamamını parlamento(nun iki kanadı) seçiyor. Yani aslında siyasi partiler seçiyor. Mahkeme üyelerinin önemli bir kısmı parti üyesi.
Yüksek Mahkemeler sadece ismen zikrediliyor. Kurum olarak düzenlenmiyor. Seçimlerine ise Federal Adalet Bakanı başkanlığında, eyalet adalet bakanları (16) ve milletvekillerinden (16) oluşan bir komisyon karar veriyor. Ama karar verici özne "Adalet Bakanı" olarak zikrediliyor.
Olağan hakimlerin atamasına ise eyalet adalet bakanları veya onun başkanlığında bir seçim komisyonu karar veriyor. Onun dışında bütün yetki yine adalet bakanlığında... Yani soruşturma ve disiplin konularında karar yetkisi kural olarak adalet bakanlığında. Tabii bu kararlara karşı yargı yoluna başvurulabiliyor.
Peki HSYK nerede? Öyle bir kurum yok!
Almanya'da yargının bağımsız olduğu hususunda ise kimsenin itirazı yok. Bizim yok, Almanların da yok. En doğrusu, dünyada hiçbir ülkenin yok.
Almanya'da demokratik siyasetin yargıda atamalar ve yasal çerçeveyi belirleme konusunda mutlak yetkili kılındığı 1945 sonrasında yargı bağımsızlığı konusundaki tablo böyle.
1945 öncesinde ise yani 1919 ve sonrasında ise demokratik siyasetin neredeyse bu konuda hiçbir yetkisi yoktu. Yani yargı siyasetten tam bağımsızdı. Ama demokrasiyi çökertti.
Demek ki, yargı ile demokratik siyaset, yani halka hesap verme sorumluluğu bulunan kurumlar ve aktörler arasındaki bağın koparılması, çok da hayırlı bir girişim değil. Aksine, yargıyı tehlikeli siyasetlerin kucağına itebiliyor.
Ayrıca savcılık ile HSYK bağlamındaki her tartışma, mutlaka yargı bağımsızlığıyla ilgili olmayabiliyor.
Bu yüzden, vesayet-velayet ittifakının "yargı bağımsızlığı" duyarlılığı, bizdeki tartışmanın aslında başka bir şeyle ilgili olduğunu gösteriyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları


































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2021
9.01.2021
20.07.2020
12.07.2020
23.06.2020
20.06.2020
20.06.2020
24.04.2019
18.01.2017
1.02.2015