Oya BAYDAR
Türkiye yakın tarihinin en karanlık (belki de en tuhaf, en abuk demeliyim) günlerini yaşarken önemli tartışma dalaşma konularımızdan biri de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın üniversite diploması olup olmadığı.
Cumhurbaşkanı seçilebilmek için üniversite mezuniyetini şart koşan seçkinci ve şekilci bir anayasa hükmü olmasaydı konu hiç tartışılmayacakt
Tayyip Erdoğan’ın üniversite diploması olup olmadığı beni zerre kadar ilgilendirmiyor. Ama doktoralarını biraz kıskanıyorum doğrusu, çünkü doktora konusunda kuyruk acım var. Adamın 44 doktorası var, benim bir doktoram bile olamadı. Türkiye’de işçi sınıfının doğuşu konulu doktora tezimi hazırlamak için kütüphane kütüphane dolaştım, eski gazeteleri okuyabilmek için Arap harflerini, bir miktar da Osmanlıca öğrendim, yabancı kaynakları didikledim, Google’ın falan bulunmadığı döneme göre önemli bir araştırma ürünü sayılan bir tez yazdım. Gelin görün ki jürilerden iki kez yüksek notla geçen doktoram, iki kez fakülte profesörler kurulunca reddedildi. Red gerekçesi yoktu, kulağıma fısıldanan Türkiye İşçi Partisi üyeliğim ve sosyalist kimliğimdi.
Deniz Gezmiş ve dönemin öğrencileri, sağ olsunlar, dayanışma için rektörlüğü işgal edince, bana da Üniversite’nin arka kapısından çıkıp gitmek kaldı. Sonra kuruluş halindeki Hacettepe Üniversitesi’ne başvurdum ve kurucu rektör Doğramacı’nın “Bakın biz ne kadar demokratik bir üniversiteyiz, Oya Baydar’ı bile aldık” sözleriyle demokrasinin incir yaprağı “bile” olarak bu üniversitede ikinci bir doktora macerası yaşadım. Bu defa seçtiğim konu suya sabuna fazla dokunmuyordu. İstatistik bir tipoloji denemesiydi. Ne var ki, bu defa da tez kabul edildi, sadece formalite icabı jüri karşısında sözlü bir tez savunması kalmıştı ki, verilen tarihten birkaç gün önce, kürsüde ders anlatırken, dekanın öncülüğünde sınıfa giren silahlı askerler tarafından derdest edilip götürüldüm: Yıl 1971’di, 30 Mayıs’tı. 12 Mart askerî darbesi gerçekleştirilmi
Fırsat bulmuşken kendi akademik fiyaskomdan söz etmemin nedeni Sayın Cumhurbaşkanı’nı
İktidar kanadında az akademisyen, az profesör yok! En anlı şanlısı, üslubu, bilimi, yorumu evlere şenlik Burhan Kuzu. Bir başka Prof. var ki, bir keresinde televizyonda bir tartışma programında kendisini dinlerken gerçekten de kulaklarıma inanamamıştım. Bu kadar cehalet ancak tahsil ile mümkündür derler ya, vallahi bununki tahsil ile bile mümkün değildi. Dayanamamış bir yazı yazmış, bunları kimler mezun ediyor, hangi jüriden geçerek dr., doçent, profesör oluyorlar diye yazmıştım da ODTÜ’lü bir profesör “Bizden mezun ama çok şükür ki jürisinde ben yoktum” diye cevap vermişti.
Sadece iktidara yakın akademisyenlerde
Cumhurbaşkanı’nı
Bence rektör hiç kendini üzmesin, muhalefet de hiç uğraşmasın. Keşke Cumhurbaşkanımız ilkokul mezunu olsaydı da böyle olmasaydı.
Derdim; ilimi, bilimi, eğitimi küçümsemek, hele de kitle kuyrukçuluğu (popülizm) yapmak değil. Ben eğitimin, bilimin, kültürün insanlığın yüce değerlerini yaratan kaynaklar olduğuna inananlardanım. Ne var ki: Birincisi, ülkemizde eğitim ve kültür düzeyi, ilkokuldan başlayarak, özellikle de üniversitelerde yerlerde sürünüyor. İkincisi, sadece eğitimle -hele de bu kötü eğitimle- hiçbir yere gelinemeyeceği, şekil 1’deki gibi apaçık görülüyor.
Ne prof’lar görüyoruz biz!
Tayyip Bey’e gelince
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024