Oya BAYDAR
Tâbiri mazur görün, beni ayıplamayın. Sayın Cumhurbaşkanı kullandığına göre “kıçı kirli” sözünü ben de rahatlıkla kullanabilirim. O sözün aslı “kıçı boklu”dur; Sayın Cumhurbaşkanı mevkiine ve aile terbiyesine uygun olarak “kirli” demeyi tercih etmiş. Ama eşyayı adıyla çağırmakta yarar var ve de imam yellenirse cemaat şaapar. Ben de cemaatten olarak o tâbiri adlı adınca söyleyiveririm işte…
Tayyip Bey’in tabiri pek yerinde. Gerçi o, Kuzey Suriye Kürtlerini küçümsemek, onlara küfretmek için kullanmıştı bu sözleri ama Türkiye’nin, daha doğrusu iktidarın, iç ve dış siyaseti bu nitelendirmeyi hak ediyor. Ve ne yazık ki bu tarz siyasetle yurt içinde ve yurt dışında pislik çukuruna sürükleniyoruz, o pislik hepimize bulaşıyor, Türkiye insanı kokuşmuş/kokuşturulmuş bir ortamda gün be gün ruhen, ahlaken, vicdanen çöküyor. İmam-cemaat ilişkisi bu konuda da geçerli.
Kirli siyasete son örnek
Birkaç gün önceki il kongresinde CHP İstanbul İl Başkanı seçilen Canan Kaftancıoğlu’na karşı iktidar kanadından ve kendi partisi içindeki ve de dışındaki “ulusalcılar”dan gelen seviyesiz, haksız, dayanaksız saldırılar, kirletilmiş ortamın ve kirli siyaset anlayışının son örneklerinden biri.
Canan Hanım’ı tanımam, birkaç yıl önce bir toplantıda birkaç saat birlikte olmuştuk. Cizre’deki sokak/hendek çatışmaları günleriydi. Olaylara ve Kürt meselesine bakışımız farklıydı ama o savaşı, terörü desteklemekten çok uzaktı.
İstanbul İl Başkanlığı’na adaylığını açıklamasıyla birlikte, sosyal medya denilen o çok tehlikeli ve her türlü pisliğe açık ortamda Kaftancıoğlu’nu yıpratma kampanyası ufak ufak başlatılmıştı. Seçim yaklaşıp da güçlü bir aday olduğu görülünce kampanya hızlandı. Seçildikten sonra ise, her türlü yalan ve karalamayla “işinin bitirilmesi” operasyonuna hız verildi.
Siyasette böyle şeyler olur, biliyoruz ama bu defa operasyonun çapı ve ortakları ilginçti. Cumhurbaşkanı sıfatını da taşıyan iktidar partisinin başı, dünkü grup toplantısında dakikalar boyunca iki gün önce seçilmiş Canan Hanım’ı hedef aldı. Hakkında yürütülen yıpratma kampanyasında kullanılan ne kadar yakıştırma, yalan ihbar varsa veri kabul ederek hakaret etti, tehdit etti, yetmedi grup toplantı salonuna doldurulmuş çığırtkanlar güruhuna yuhalattı. Açık söylemek gerekirse, hem kişi hak ve haysiyetine hem de CHP delegesinin, seçmeninin iradesine karşı suç işledi.
Böyle bir skandalı bugüne kadar yaşamamıştık. İlk’lere bir ilk daha katıldı. İktidar partisinin (ve de cumhurun) başının muhalefet partisinin yeni seçilmiş il başkanını hakaret ve tehditle hedef tahtasına oturtması, yerli ve millî tek adam iktidarının artık nereye kadar uzanacağını ve saldırganlaşacağını gösteren, kendi alanında bir ilkti.
Kaftancıoğlu’na karşı “yerli ve millî” ittifak
Canan Kaftancıoğlu’nun altı yıl önce attığı, kendisinin bile hatırlamadığı, bazılarını da reddettiği tweetleri, sözleri, ona ait olmadığı besbelli fotoğrafları çıkarıp servis edenler, ihbarda bulunanlar, partiye gözdağı vermeye çalışanlar sadece iktidar çevreleri, Ak Troller, vb. olsaydı bu yazıyı yazmaya değmezdi. Ne var ki, Vatan Partisi/Aydınlık çevresi, onlardan ilham alan CHP içindeki “ulusolcu”lar ötekilerden geri kalmadılar. Bir süredir örülmekte ve güçlenmekte olan “AKP-sağlı sollu milliyetçiler ittifakı” bir kez daha tescil edildi.
CHP Genel Kurulu yaklaşırken, parti içindeki ulusalcı kanadın İstanbul ilindeki gelişmelerden memnun kalmadığı ve atağa geçmeye çalıştığı anlaşılıyor. Perinçek çizgisine yakın İstanbul Barosu eski başkanı Kocasakal’ın CHP genel başkanlığına adaylığını açıklaması da ulusalcı kalkışmanın başka bir belirtisi.
Tayyip Bey’in korkusu
Savaşa sürüklenmekte olduğumuz şu hareketli ve huzursuz günlerde, bunca sorun ve sıkıntı arasında Erdoğan’ın işi gücü bırakıp muhalefet partisinin bir il başkanıyla uğraşmasının tek nedeni var: Kaftancıoğlu’nun temsil ettiği genç, dinamik, özgürlükçü laik, demokrat sol çizginin ana muhalefet partisine egemen olması korkusu… Sağa ve ulusalcılığa göz kırpan, ben senden daha milliyetçiyim yarışına giren, beceriksizce laf yetiştirmeyi marifet sanan, terörist ya da FETÖ iftiraları karşısında sinen bir muhalefet Erdoğan için kolay yutulur lokma. Oysa, seçimlere hazırlandığı şu dönemde, CHP’de Kaftancıoğlu’nun temsil ettiği çizginin güçlenmesini hiç mi hiç istemez.
“Bu il başkanının geçmişine baktığımızda bizim bir şey söylememize gerek yok” diyor Erdoğan. Gerçekten de yok. Gezi direnişiyle, Demirtaş’la birlikte çekilmiş fotoğrafla, Ermeni tehcirine bakışıyla, barışçı tutumuyla, vb. karalanmak istenen o geçmiş, Canan Kaftancıoğlu’nun onurudur. Aynı zamanda da CHP’nin iktidara açılan gerçek bir muhalefet yoluna girmesinin olmazsa olmaz koşuludur.
Şimdi Kaftancıoğlu’nun arkasında durmanın, parti teşkilatında ve yönetiminde “daha fazla Kaftancıoğlu” temenni etmenin, bu çizgi ve tavrı hem iktidara hem de partisinin içindeki ve dışındaki sağlı sollu ulusalcı militaristlere, “askerlere” karşı desteklemenin zamanıdır. Kıçı kirli siyasetin ülkeyi, CHP’yi, hepimizi ezip geçmemesi için.
Yazarlar
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024