Oya BAYDAR
O da ne! Son günlerde hangi TV kanalını açsan, hangi gazeteye baksan, hangi siyasî muhitte dolansan bir darbe muhabbetidir gidiyor. İktidara yakın medyadaki ağızlar, kalemler darbe sohbetlerinde başı çekiyor. Mafyacı tabiriyle, "darbe manyağı" olmuş bir milletiz. Örnek; benim kuşağım beş darbe yaşadı: 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 darbeleri, post-modern 28 Şubat darbesi ve niyetlenenlerin yüzlerine gözlerine bulaştırdıkları, kimilerine Allah'ın lütfu olan 15 Temmuz 2016 darbe girişimi…
Sübliminal darbe mesajı mı veriliyor?
Bu ülkede, 15 Temmuz öncesinin çalkantılı siyasal ortamında bir televizyon programında "Bu gidişle darbe bile olabilir" yorumu yapan gazeteci Ahmet Altan ve programın moderatörü Nazlı Ilacak sübliminal darbe propagandası gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandılar, Altan hâlâ Silivri mahpushanesinde tutuklu.
Ortalığı saran son darbe söylentileriyle kimler, hangi sübliminal mesaj peşindeler, doğrusu merak ediyorum. Asıl merak ettiğim ise kimlerin kimlere karşı darbe planladığı. Bizim bildiğimiz, darbeler iktidara karşı yapılır ve bütün darbeler özünde iktidar mücadelesidir. Demokratik olmayan ülkelerde tıpkı savaş gibi darbeler de siyasetin farklı biçimde devamıdır. Mutlaka askerî olması, silahlı olması da gerekmez. Demokratik, ya da sandık demokrasisinin yürürlükte olduğu yarı demokratik ülkelerde seçilmiş hükümeti, iktidarı, parlamentoyu güç kullanarak, demokratik olmayan biçimde değiştirmeye yönelik her hamle siyasî darbedir.
Paranoyak olmanız takip edilmediğiniz anlamına gelmez
Türkiye'de, gerek iktidar çevrelerinde gerekse muhalefette darbe paranoyası olmadığı söylenemez. Bir zamanlar her on yılda bir neredeyse normal bir olaymış gibi beklenen, sonraları periyodu uzayarak da olsa şu veya bu ölçekte gerçekleştirilen darbeler düşünülecek olursa, darbe paranoyası pek de temelsiz sayılmaz. Ayrıca, ünlü sözdeki gibi, paranoyak olmanız takip edilmediğiniz anlamına da gelmez.
Askerî ya da sivil darbelere ekonomik, toplumsal, siyasal krizin derinleştiği dönemlerde teşebbüs edilir. Darbeye; ellerinden kaçan iktidarı geri almak isteyen veya iktidarlarının elden gitmekte olduğunu hisseden müesses nizam bekçileri, ya da iktidara demokratik yollardan ulaşamayacaklarını bilen tepeden inmeciler kalkışırlar. Bütün darbeler özünde şiddet ve terör eylemidir. Kimden gelirse gelsin, darbe yemiş toplum şiddet ve teröre maruz kalır.
Bu açıdan baktığımızda, Türkiye'nin bugünkü koşullarında içerde ve dışarda darbeye heveslenenler olabileceği gibi, içine düştüğü krizi atlatabilmek için kitle desteğini yeniden sağlamaya çabalayan iktidarın kendisi de darbe söylentileri ve atmosferinden yarar umabilir.
Asker, sivil bütün darbeler zararlıdır
Kimse alınıp gocunmasın ama Türkiye'nin tarihsel-toplumsal özellikleri, tepeden inmeci ilerleme geleneği, devlet korkusu ve tapıncı darbeseverlik mikrobunun yaygınlaşmasını kolaylaştırmıştır. Darbe benim takımıma karşı yapılırsa kötü, karşı takıma yapılırsa iyi (haklı) zihniyeti sağlı-sollu-ulusalcı "zinde güçler"de, bunca kötü deneyime rağmen hâlâ yaşamaktadır.
1971'de, kimileri sol darbeye hazırlanırken "ABD- sermaye- devlet aklı"nın, darbeyi emir komuta zinciri içine çekip solu ezmeye yönelttiğini, dönemin kimi anlı şanlı solcularının, sosyalistlerinin ilk anda durumu kavrayamayıp 12 Mart muhtırasını desteklediklerini hatırlayalım. Solun yükseldiği, işçi- emekçi hareketinin, sosyalist düşünce ve örgütlenmelerin güçlendiği 1970'leri sonlandıran 12 Eylül 1980 askerî darbesinde kafamıza inen balyoza rağmen vesayetçi-laik kesimlerin post-modern 28 Şubat'a alkış tuttuklarını hatırlayalım. Ve nihayet, AKP'nin iktidara gelmesinden itibaren hazırlanan müdahale planlarını, mitinglerde açılan "Ordu göreve" pankartlarını, silaha el basıp vatanı bu iktidardan kurtaracaklarına yemin ettirilen Yeniden Millî Mücadele türü örgütlenmeleri, emekli komutanların "Parola vatan, işareti bayrak" nidalarıyla ülkede fır döndüklerini, darbe günlüklerini, herkesin bildiği sırra dönüşmüş gizli toplantıları, Rahip Santoro'nun öldürülmesinden başlayıp Zirve yayınevi cinayetinden geçip Hrant Dink'in katledilmesine varan bir dizi destabilizasyon (istikrarsızlaştırma) adımının ardındaki güçleri unutmayalım.
Evet, Ergenekon-Balyoz davaları Fethullahçı yargının iğrenç kumpaslarıydı; evet, o davalarda NATO'cu derin güçler Avrasyacı derin güçleri pasifize etmeye çalışıyorlardı; evet, az sayıda kurunun yanında pek çok suçsuz, günahsız insan zulme, gadre uğratıldı, hayatları çalındı. Ancak bu süreçte, AKP'yi iktidardan indirmeyi planlayanlar, darbe hazırlığı yapanlar da olmadığını söylemek ya safdillik ya da gerçekleri inkâr etmektir. ( FETÖ'nün Türkiye'ye verdiği en büyük zararlardan biri, gerçek Gladyo örgütünün, derin darbeci mihrakların ortaya çıkmasını bu davalarla engellemeleridir.)
Darbelere karşı kalkan, demokratikleşmedir
Bu yaşımda, yaşadığımız şu dönem kadar kötüsünü görmediğimi, askerî diktatörlük yılları dışında Erdoğan'ın tek adam iktidarı kadar hukuksuz, keyfî, antidemokratik, savaşçı bir döneme tanık olmadığımı, acı çektiğimizi, ruh sağlığımızı ve umudumuzu yitirmekte olduğumuzu söyleyebilirim.
Ama…Velev ki içerde ve dışarda batağa saplanmış iktidarın darbe tehlikesini kendine kalkan yapmak için körüklediği bir sözde tehdit olsun, ya da darbe dedin mi her daim göreve hazır kimi çevrelerden gelen gerçek bir tehdit olsun, ister sivil ister asker, kimden gelirse kime karşı olursa olsun, hiçbir darbeyi olumlayamayız, alkışlayamayız. Bütün darbeler, daha büyük olumsuzluklara ve kaosa yol açacaktır.
Herkes, hepimiz için sığınılacak liman demokrasidir, normalleşmenin sağlanmasıdır. İktidar kendisine karşı darbeden çekiniyorsa, bilsin ki tek koruyucu kalkan demokratikleşmedir. Muhalefet iktidardan gelecek bir hamleden korkuyorsa, bilsin ki tek silahı, tek kalkanı en geniş kesimleri, kitleleri kucaklayacak demokrasi mücadelesi, demokrasi cephesidir.
Havada darbe kokusu, darbe söylentisi varsa, öncelikle anamuhalefet partisi liderinin her türlü darbe söylentisi ve girişiminin karşısında olduğunu açıklayıp bütün muhalefeti ve halkı darbeye karşı demokrasi cephesinde birleşmeye çağırması son derece değerli olacaktır. Böylece darbe karşıtlığı bayrağı siyasî darbecilerin elinden alınmış ve onlara söz bırakılmamış olur. Bu, FETÖ'nün siyasî ayağı sensin, hayır sensin atışmasından çok daha anlamlıdır.
Bizlere, gerçek demokratlara düşen ise üzerimize salınan bu darbe hayaleti karşısında, ürküntüye kapılmadan, gerilemeden, otokratik faşizan rejime payanda olmadan, darbe heveslilerinin değirmenine de su taşımadan demokratik mücadeleyi güçlendirmek, tek bir çevreyi, tek bir kişiyi bile ihmal etmeden yaygınlaştırmaktır. Her türlü darbe hevesi veya teşebbüsü, güçlü bir demokratik cepheye çarparak geriler.
Gitti yeteri, geldi beteri dememek için…
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları










































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024