Oya BAYDAR
Bilinenleri tekrarlamaya gerek yok. Erdoğan'ın günün birinde vahiy gelmişçesine başvurduğu reform söylemini ne iktidardan ne muhalefetten kimse yutmadı. Siyaset sınıfı malını tanıyor, amacı biliyor. Halka sorarsanız, şu günlerde reform falan değil gündelik yaşamını sürdürme, aş, iş, sağlık peşinde.
Bir de, bekleyelim bakalım, belki iyi olur umudundaki aymazlar ile reform hikâyesinin ne anlama geldiğini çok iyi bilen davul dövücüsünün hınk deyicisi yandaş kalemler, medya ve Erdoğan adına kamuoyu oluşturucular var ki onların da fazla beklemesi gerekmedi. AKP Reisi; adalet reformu, hukuk açılımı, küçücük bir özgürlük ışığı umanların (bu arada yine erken öten horoz durumuna düşen Arınç'ın, Çiçek'in, eski dava arkadaşlarının) laflarını ağızlarına tıkadı, hatta onları "fitnecilik"le suçladı.
"Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın"
Ziya Paşa'nın mısrası Tayyip Erdoğan'ın durumuna pek uyuyor. Sayın Erdoğan son on yıldaki bütün sözlerini, siyasetini, uygulamalarını unutmuş görünüp sert bir U dönüşle ağzından bal akarak reformlardan söz edip Batı dünyası ve Avrupa Birliği ile can ciğer kuzu sarması görünümü sergilediğinde, herkesi kör âlemi sersem sanıyor. Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür (İnsan hafızası unutmakla sakattır) dense de her sözün, her edimin kayıtlarının silinmez şekilde bulutlarda dolaştığı çağımızda kimse unutmuyor. Hadi içeride bir kesime unutturdunuz, kandırmaya devam ettiniz diyelim, dışarıdaki "âlem" asla unutmuyor ve kanmıyor.
Erdoğan'ın; ekonomide, adalette, hukukta sanki işleri bu hâle getiren kendi siyaseti ve zihniyeti değilmiş gibi reformlardan söz etmesinin nedeni, kendi kurmaylarının bile dile getirdiği gibi işlerin tam mânasıyla sarpa sarması. Ekonomi, salgının da tetiklemesiyle dibe vurmuş durumda, hazine tam takır, ülkeye güven duyulmadığından yüksek faizlerle de olsa dış borç alınamıyor. Para ve kaynak ancak Batı'dan sağlanabilir ama Batı enayi değil demokrasinin "d"sinin sadece ucu kalmış, hukuk ve adaletin yerini inanılmaz bir keyfîliğin almış olduğu, dışarıda kavgalı ya da limonî olmadığı tek ülke kalmamış (Katar hariç), askerî güç kullanımını diplomasinin yerine geçirmiş bir Türkiye'ye güvenmiyor. Yani âlem sersem değil, amacın farkında ve bu yanar döner eyyamcılığa karnı tok. Olsa olsa yaptırımları biraz ertelerler, sopayı gösterip birkaç taviz koparır ve çok ağır şartlarla belki birkaç kuruş verirler, o kadar.
Ortağını da alıp gitmeden olmaz
Tayyip Bey, yıllar önce halkla biraraya geldiğinde bir sorununu annesi üzerinden aktararak derdini anlatmaya çalışan bir yurttaşa "Ananı da al da git" demişti. Bugün, "Ortağını da al git" deme sırası halkta. Çünkü, Erdoğan ülkeyi çöküşe götürdüğünün, bunun kendi sonu olacağının farkına varıp da gerçekten kimi düzenlemelere/düzeltmelere girişse, AKP'yi ve Erdoğan'ı ipotek altına almış olan ortağı buna izin vermeyecektir. Daha reformun "r"si telaffuz edilirken önce köpeği sonra kurt dişlerini gösterdi. Reform mu demiştin! Al sana reform! dedi.
Devletin/iktidarın derinlerinde neler olup bitiyor; hangi kurtlar hangi kuşlara (pelikanlara) karşı, hangi mafyalar hangi çetelere karşı mücadele veriyor, Cumhur İttifakı'nın ortakları arasında nasıl bir kayıkçı dövüşü, hangi pazarlıklar var? Bunlar biz fânî yurttaşların bilebileceği şeyler değil. Kesinlikle bildiğimiz: Erdoğan'ın Bahçeli'ye muhtaç olduğu, iktidarını ancak onun desteğiyle sürdürebileceğini bildiğinden ülkeyi mafyalara ve derin çetelere teslim etmekten çekinmeyeceğidir.
Reform hikâyesi ya da niyeti öncelikle bu yüzden akîm kalmaya mahkûmdur. Ama unutmayalım; ülkenin ekonomisinin ve demokrasisinin dibe vurmasının sorumlusu tek adam Tayyip Erdoğan, onun mutlak iktidar hırsı ve çağdışı yeni-Osmanlıcı emelleridir. Bugün MHP'ye tutsak düşmüşse bu kendi amaçları doğrultusunda gönüllü bir tutsaklıktır. Ve bu amaçlarından vazgeçmedikçe Bahçeli MHP'sine, derin çetelere ve mafyaya mahkûmdur.
İşte bu yüzden Türkiye'nin normalleşmesi, gerekli tüm reformların yapılması, halkın güveninin kazanılması, umudunu yitirmiş ülkenin yeniden umut ışığı görmesi için Erdoğan'ın "ortağını da alarak gitmesi, iktidardan çekilmesi gerekiyor.
Önüne açılan iktidar yolunu göremeyen muhalefet
Birçok yazarın, gazetecinin, gözlemcinin, uzmanın, yorumcunun benden çok daha iyi analiz edip anlattığı gibi AKP iktidarı çöküyor. Kendileri de bunun farkında. Ancak, bu çöküşün önlerinde açtığı yolu muhalefet görse bile o yolda yürümeye niyetli değil, çekiniyor, korkuyor. Hele bir çöksünler, o zaman seçmen kucağımıza düşer hesabına yatıyor. Ne çöküşü engellemek ne de çöküş sonrasına hazırlanmak için cesareti de yeteneği de yok. Hadi haksızlık yapmayım, varsa da kullanamıyor.
İktidar bloğu çöküyor ama irili ufaklı kanatlarıyla muhalefet, çöküşün kendilerini iktidara getirmeyeceğini, aksine beterine hazır olmaları gerektiğini göremiyor. Şu sırada yaşadığımız altüstlük AKP-MHP ittifakının oy kaybından ibaret değil, bir devlet ve rejim krizi. Siyasî tarih, iktidarı devralacak güçler birlikli ve hazır değillerse bu türden çöküşlerin çok tehlikeli kargaşalara ve bugünden beter diktatörlüklere yol açtığının örnekleriyle dolu. Ortağından kolay kolay ayrılamayacak olan Erdoğan iktidarının, günü geldiğinde ortağının kurmakta olduğu paralel devletin darbesiyle karşı karşıya kalmasının da muhtemel olduğunu hesaba katarak oyun kurmayı muhalefet düşünemiyor ya da beceremiyor.
Muhalefet önünde açılan yolu görebilse, ülkenin de kendilerinin de tek şansının bu yola ayrı ayrı değil demokrasi ittifakı bayrağı altında birlikte girebilme sağduyu ve cesaretini gösterebilse bir umut doğacak, halk da arkalarından gelecektir. Bunun için, kendi varlıklarını, programlarını, ideolojilerini koruyarak "normalleşme ve demokratikleşme" ittifakı kurmalarından başka çare yok. Tek adam rejimine karşı genişletilmiş parlamenter sistem talebinde bulunmakla ve oy hesabıyla sınırlı bir ittifak ne halkta umut ve güven doğurur ne de normalleşmeyi sağlayabilir. (Kaldı ki, bu bile ideolojik kısıtlarla, özellikle Kürt hareketi fobisi nedeniyle sağlanamamaktadır.
Muhalefet; aş, iş, hak, adalet ortak söylemiyle, asgarî demokratik ilkelerde buluşup aynı karede fotoğraf verdiği anda, iktidara lafta değil gerçekten tâlip olduğu anlaşılacak, iktidar bloğunun çöküşü hızlanacaktır.
Aksi halde, kimse kusura bakmasın, bugün kendini muhalefette ilan eden siyasal parti ve güçler de tarihe, ülkenin çöküşünün aslî sorumluları yanında tâli sorumlular olarak geçecekler.
"Bize topyekûn bir tevbe-i nasûh" gerek dedi eski AKP'li Cemil Çiçek. Ne kadar doğru. Ama, bugün görevini yerine getirmeyen muhalefetin de gelecekte tevbe-i nasûh'a ihtiyacı olabilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024