Pelin CENGİZ
Hasankeyf, hızlı adımlarla her gün biraz daha öldürülüyor. Bir yandan dinamitleme ve yıkım süreci devam ederken, diğer yandan tarihi eserlerin taşınma işlemleri sürdürülüyor.
Hasankeyf’i kurtarma mücadelesinin ne kadar eski olduğunu, yıllardır ne mücadeleler sürdürüldüğünü artık bilmeyen kalmadı. Ancak, belli kesimlerin duyarlılığı ve ısrarlı hatırlatmaları da olmasa, maalesef Türkiye’de herşey çok hızla unutuluyor.
Son günlerde Hasankeyf yıkılmak üzere olduğu iddia edilen kayalıkların patlatılmasıyla gündeme geldi.
Bir yandan sular altında kalacak olan tarihi eserlerin taşınma işlemleri devam ederken, bir yandan daha önce ‘dinamitle patlatma yapılmayacak’ denmesine rağmen, çevredeki kayalar patlatılıyor. Mevcut haliyle gerçek bir hazine ve gerçek bir açık hava müzesi olan, tarih, kültür ve turizm açısından son derece eşsiz bir potansiyele sahip Hasankeyf çevresindeki kayalar, hafriyat oluşturmak için patlatılıyor.
Düşünün ki, 50 yıl ömrü olacak bir baraj için yok edilen Hasankeyf’te baraj sonrası oluşturulacak Yeni Hasankeyf’ten Eski Hasankeyf’e botlarla gezinti yapılacak, buralarda eskiden hangi eserler olduğu anlatılacak. Burada inşa edilece antik liman için başka yerlerden hafriyat taşımak daha maliyetli olacağı için, işi ucuza getirmek adına kayalar dinamitle patlatılarak hafriyat yaratılıyor. İnanılır gibi değil!
Hasankeyf ve civarının geniş bir açık hava müzesine çevrilmesi, doğal varlıkların korunması, 12 bin yılı aşan bir medeniyet silsilesinin eserlerinin korunması ve hatta hala ortaya çıkarılması aslında barajdan elde edilecek geliri katlayabilecek bir oranda gelir ve tarihi miras koruması sağlayabilirdi.
Zihinde tekrar tekrar dönen tek bir soru var: Biz neden bu akıldan ve kültürden yoksunuz?
Henüz faaliyete geçmediği dönemlerde bile pek çok adaletsizliğe ve sıkıntıya neden olan Ilısu projesine karşı yıllardır eylemler, protestolar, basın açıklamaları, yürüyüşler ve dayanışma kampları düzenleniyor.
Şimdi bir kez daha Hasankeyf’teki yok oluşa, yıkıma ve vandallığa dur demek için, bir kez daha sesi gürleştirmek için bir fırsat var. 23 Eylül tarihi II. Dünya Hasankeyf Günü. Daha çok yeni ama önemli ve değerli bir girişim.
Mezopotamya Ekoloji Hareketi ve Hasankeyf Yaşatma Girişimi’nin, 23 Eylül'de gerçekleştirilecek II. Dünya Hasankeyf Günü dolayısıyla yaptığı açıklamayı bir kez daha hatırlamak gerek.
Açıklama, 12 bin yıllık geçmişi olan Hasankeyf ve bulunduğu Dicle Vadisi'ni sular altında bırakmak isteyen zihniyete karşı dayanışmak amacıyla herkese 23 Eylül günü Hasankeyf’e gelme çağrısı yapıyor.
Açıklamada, “Bölgemiz açısından büyük bir felakete sebep olacak Ilısu Barajı ve HES Projesi'ne karşı duruşumuz ilk gün gibi devam etmektedir. Bir Nuh tufanı gibi yukarı Mezopotamya'nın önemli bir kısmını su altında bırakması planlanan Ilısu Projesi'ne hayır demek için hiçbir zaman geç değildir.
Ağustos ayından beri tekrar gündemde olan Hasankeyf ve Ilısu Projesine karşı 23 Eylül'de yapılacak II. Dünya Hasankeyf Eylem Günü'nde herkesi Hasankeyf'e gelmeye davet ediyoruz. Yakın bir zamanda boşaltılmak istenen Hasankeyf'e o gün gelin ve Hasankeyf’te yaşanılanları yerinde gözlemleyin" dendi.
Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:
"Ilısu Projesi'nin inşaatı ne kadar ilerlerse ilerlesin, bu proje toplumumuza yıkım ve kayıplardan başka bir şey getirmemektedir. Tek 'kazanan' merkezi hükümet, bir avuç şirket ve birkaç yerel büyük toprak sahibidir. Son 15 yıl içinde birkaç defa durdurulan Ilısu Projesi'nde ısrar yaşam düşmanlığında ve insan ile doğayı yıkımda ısrardır.
12 bin yıllık geçmişi olan ve sürekli insanların yaşadığı muazzam bir kültürel ve doğal miras olan Hasankeyf ve bulunduğu Dicle Vadisi'ni sular altında bırakmak isteyen zihniyetin insanlıkla zerre kadar alakası kalmamıştır. Yaşamın kaynağı olan ve kadim toprakları besleyen Dicle'nin akışını durdurmanın mantığında doğa düşmanlığı yatmaktadır. Halklar bahçesi olan Mezopotamya'yı ta Basra Körfezi'ne kadar çöle dönüştürmeye hayır demeyi yeniden güçlü bir şekilde haykıralım!
Umudumuzu kaybetmediğimizi herkese bir kez daha göstererek herkesin yapabileceği bir şeylerin olduğunu hatırlatmak isteriz!
Bunun başlangıcını, Hasankeyf'e gelerek Hasankeyflilere ve Dicle Vadisi'nde yaşayan on binlerce baraj tehdidi altında yaşayan insanlara bir selam vererek yapabilirsiniz! Dayanışma ruhuyla yaşamı savunmak için 23 Eylül'de hepinizi yanımızda ve uzağımızda Hasankeyf'te bekleriz!
23 Eylül'de dünyanın birçok yerinde, Bağdat'tan Barcelona'ya kadar, insanların aynı amaçla sokaklarda olacağını hissederek suyun hayat verdiği önemli alanlardan biri olan Hasankeyf’e!”
Hasankeyf sadece Hasankeyflilerin değil tüm insanlığın mirasıdır, korunması için her bir bireyin mücadeleye yapacağı katkı çok çok önemli. Vicdanlılar için, tarihi, kültürel, doğal mirasa sahip çıkanlar için, nehirler özgür aksın diyenler için zaman susma zamanı değil, hareke geçme, dayanışma ve bir arada durma zamanı…
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022