Pelin CENGİZ
Geçen hafta sosyal medya platformu Twitter’da “Enes” isimli bir hesaptan, “Bir fikrim geldi. Biz neden ağaç dikme bayramı ilan etmiyoruz. Her gün bir gün ayıralım, çoluk çocuk maaile 82 milyon ağaç dikelim. Hem dünyaya örnek olalım hem gelecek nesillere yemyeşil bir ülke bırakalım” mesajı düştü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Twitter hesabından Enes’in mesajı alıntılanarak, “Bu çok güzel bir fikir Enes. Biz her zaman yemyeşil bir Türkiye için çalıştık, çalışıyoruz. Milli bir ağaçlandırma bayramımızın olması için de ben ve arkadaşlarım her zamanki gibi üzerimize düşeni yapacağız” denildi.
Ardından devreye Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli girdi, iki mesajı da alıntılayarak, “Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın talimatları alınmıştır. En kısa sürede uygun bir günün 'Ağaç Dikme Bayramı' olarak ilan edilmesi için çalışmalara başlıyoruz. Bu bayram, ülkemizin geleceğine armağan edilen en değerli bayramlardan biri olacak” dedi.
Dedi ve herkes sınıfta kaldı.
Bu teklifin gelmesi, teklifin Erdoğan tarafından sahiplenilmesi, Bakan’ın Erdoğan’ın mesajını emir telakki etmesi ekseninde “Bir Ağaç Bayramı ilan edilmeli mi”, “Ağaç Bayramı nedir”, “Türkiye’nin mevcut bir Ağaç Bayramı var mı” gibi merak edilen soruları üç akademisyene yönelttim. Meraklısına son derece detaylı cevaplar aldım.
Birkaç temel tespit var.
Türkiye’de hali hazırda zaten bir Ağaç Bayramı mevcut.
Uzun yıllardır baharın başladığı 21 Mart tarihi Ormancılık Günü ve Ağaç Bayramı olarak kutlanıyor.
Maalesef, bu tür ağaçlandırma faaliyetleri orman yangınlarının olduğu dönemde akla geliyor.
Siyasetçiler, zaman zaman bu ağaçlandırma faaliyetlerini manipüle ediyor.
Ne yazık ki, Türkiye’de çok köklü geçmişe sahip bir Ağaç Bayramı olduğu bilinmiyor.
Diyelim ki, yurttaşın bundan haberi yok, Cumhurbaşkanı’ndan Bakanı’na bunun üzerine atlayıp bu köklü geçmişi es geçmesi tesadüf mü? Ya da iyiniyetli bir davranış mı? Bence değil…
Yapılması gereken yeni bir bayram ilan etmek değil…
Bu kadar köklü bir geçmişi olan Ağaç Bayramı’nın neden kamuoyuna mal edilememiş olması kritik bir nokta.
“Kesiyoruz ama şu kadar da dikiyoruz” yaklaşımın ormancılık bilimi açısından hiçbir geçerliliği yok.
Orman varlığının arttırılması sadece ağaçlandırma ile olmaz.
Hocaların kendi görüşlerinin yanı sıra sadece Türkiye’nin değil aslında Osmanlı’nın da ne kadar köklü bir ağaç dikme geleceği olduğunu aktarıyorum.
İstanbul Üniversitesi - Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay:
Her yıl yaz aylarında orman yangınlarının başlaması ile birlikte kamuoyunda “orman ve ağaç” hassasiyeti oluşuyor. Bu yıl da Ege ve Akdeniz’de başlayan orman yangınları ve 10 Temmuz 2019’da Dalaman’da çıkan orman yangını büyük tepki çekti. Bunun üzerine sosyal medya üzerinden bir günün Ağaç Bayramı olarak ilan edilmesi ve tüm vatandaşların fidan dikmesinin sağlanması yönünde bir kampanya başlatıldı. Kısa bir süre içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından böyle bir bayram ilan edileceği açıklandı.
Ancak, Türkiye’de zaten bir ağaç bayramı bulunmaktadır ve uzun yıllardır baharın başladığı 21 Mart tarihi Ormancılık Günü ve Ağaç Bayramı olarak kutlanmaktadır.
Hatta kutlamalar bir hafta kadar sürmekte Orman Genel Müdürlüğü (OGM) ücretsiz olarak fidanlar dağıtmakta, okullarda fidan dikim etkinlikleri yapmakta orman ve ağaç sevgisini artırmaya çalışmaktadır. Nitekim OGM tarafından son 16 yılda toplam 170 milyon fidanın ücretsiz olarak dağıtıldığı açıklandı. Okul, cami, hastane ve yol kenarı ağaçlandırmaları ile bu sayı 200 milyonu geçiyor.
İLK AĞAÇ BAYRAMI 13 NİSAN 1910’DA KUTLANDI
Ağaç Bayramı’nın geçmişi oldukça uzun. Ormancılık Tarihi konusunda çalışan Erhan Kılıç tarafından ilk Ağaç Bayramı’nın 13 Nisan 1910 tarihinde Erzurum’da kutlandığı, bando eşliğinde nüfus başına beş kavak ağacı dikildiği belirtilmektedir. Kılıç, Ağaç Bayramı’nın fikir babasının mülkiyeli, eğitimci ve ziraat mühendisi, Erzurum, Halep ve Konya Valisi ve 1913 yılında Ticaret ve Ziraat Nazırlığı yapan Mehmet Celal Bey olduğunu açıklamaktadır.
Daha sonra 17 Şubat-4 Mart 1923 arasında toplanan İzmir İktisat Kongresi’nde de “Türkiye halkı, servet itibari ile bir altın hazinesi üzerinde oturduğuna vakıftır. Ormanlarını evladı gibi sever, bunun için ağaç bayramları yapar; yeniden orman yetiştirir. Madenleri kendi milli, istihsali için işletir ve servetlerini herkesten fazla tanımaya çalışır” şeklindeki kararda da Ağaç Bayramı düzenlenmesi yer alıyor.
21 MART DÜNYA ORMAN GÜNÜ OLARAK KUTLANIYOR
Cumhuriyetle birlikte mart ayında fidan dikim etkinlikleriyle Ağaç Bayramı kutlanmıştır. 20 Ekim 1972 tarihinde 7/5267 sayılı Kamu Ağaçlandırmaları ve Ağaç Bayramı Yönetmeliği yürürlüğe konmuştur. 24 Temmuz 1996 tarihinde ise 96/8396 Sayılı Orman Haftası ve Ağaç Bayramı Yönetmeliği Resmî Gazete’de yayınlanmıştır.
Halen yürürlükte olan yönetmelik ile 21 Mart tarihinde başlayan haftanın Orman Haftası, bu hafta içindeki bir günün de Ağaç Bayramı günü olarak ilan edilmesi kararlaştırılmıştır.
2012 yılında ise ormancıların girişimiyle 21 Mart tarihi Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Orman Günü olarak ilan edilmiştir. Dünya Orman Günü 2012’den itibaren her yıl ayrı bir tema ile tüm dünyada kutlanmaktadır.
Bunlara ek olarak birçok ülkede değişik adlarla (Orman Günü, Ağaç Günü, Ağaç Dikim Günü, Ağaç Festivali vb.) da olsa Ağaç Bayramı etkinlikleri düzenlenmektedir. Ülkelerin iklim şartlarına göre değişik tarihlerde olan bu etkinliklerde ağaç ve orman sevgisi anlatılmakta fidan dikim kampanyaları düzenlenmektedir.
Örneğin ağaç bayramları Çin’de 12 Mart, İran’da 6 Mart, Brezilya’da 21 Eylül, Almanya’da 25 Nisan, Hollanda’da mart ayının üçüncü çarşamba günü kutlanmaktadır. Dünya genelinde ise ilk ağaç bayramı etkinlikleri 10 Nisan 1872’de ABD’de kutlanmıştır. ABD’de her eyaletin kendine özgü ağaç bayramı olmakla beraber ülke genelinde nisan ayının son cuma günü ağaç bayramı olarak kabul edilmiştir.
Kendi adıma katıldığım ve fidan diktiğim ilk Ağaç Bayramı ortaokul birinci sınıfta iken 21 Mart 1981 yılında Kepirtepe Öğretmen Lisesindeydi. Daha sonraları her yıl okul bahçesinde ağaç bayramı etkinlikleri yaptık. Ormancılık mesleğine başladıktan sonra da 21 Mart tarihinde okullarda ormanlar ve ağaçlar üzerine dersler, fidan dikme etkinlikleri düzenledik. Hatta 1990’lı yıllarda Taksim Meydanı’nda bir kısmı öğrencilerimizin kendi yetiştirdikleri fidanlar olmak üzere Ağaç Bayramı kapsamında fidanlar dağıttık.
Bu etkinlikler gerek orman fakülteleri gerekse Orman Genel Müdürlüğü tarafından halen yapılıyor.
Ancak belki kamuoyuna yeterince anlatılmadığı için ya da Hıfzı Veldet Velidedeoğlu’nun 1986 yılında Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan “orman deyince okumazlar ki..” başlıklı yazısında dediği gibi insanlarımızın “ormanları kendi ilgi alanları dışında saymasından” ya da ormanı sadece orman yangını olduğunda hatırlamalarından ülkede halen bir Ormancılık Günü ve Ağaç Bayramı olduğunun bilinmediği ortaya çıktı.
AĞAÇ BAYRAMI ETKİNLİĞİNİN GEÇMİŞİ 110 YIL ÖNCEYE DAYANIYOR
Özetle, Türkiye’de geçmişi 110 yıl öncesine dayanan bir Ağaç Bayramı etkinliği var.
Yapılması gereken yeni bir bayram ilan edilmesi değil, bu kadar köklü bir geçmişi olan Ağaç Bayramı etkinliklerinin neden halen kamuoyuna mal edilemediğinin incelenmesi ve bayramın daha etkin kullanılmasının çözüm yollarının aranmasıdır.
Ülkemiz orman varlığının arttırılması sadece ağaçlandırma ile olmaz. Elbette ağaç bayramları, fidan dikim kampanyaları düzenlenmelidir. Bu tür etkinliklerde yaklaşık 40 yıldır yer aldım ve almaya da devam edeceğim.
Ancak, orman varlığının arttırılması için “koruma-kaçınma-genişletme” olarak adlandırdığım bir stratejinin oluşturulması gerektiğini düşünüyorum. Bu strateji mevcut ormanları yoğun odun hammaddesi üretimi yapılması yerine önemli bir bölümünün korunması, madencilik, enerji, turizm yatırımları gibi ormanları bedava arsa olarak kullanan faaliyetlerin orman alanlarında yapılmasından kaçınılması ve son olarak da ağaçlandırma, tohum ekimi, özel ormancılığın teşviki gibi uygulamalarla orman alanlarının genişletilmesi şeklinde uygulanabilir.
* * *
Bartın Üniversitesi Orman Mühendisliği Bilimi Ormancılık Politikası Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Atmiş:
Öncelikle ağaç dikme bayramı teknik olarak doğru bir ifade değil. Ağaç değil fidan dikilir. Fidanların ağaca dönüşmesi için yıllar geçmesi gerekir. Diğer yandan ormana ağaç eksenli olarak yaklaşmak yeterli değildir. Ormanlara canlı ve cansız bir çok varlığın bir araya gelmesiyle oluşan doğal bir ekosistem olarak bakmak gereklidir.
Başlatılmak istenen kampanyaya ağaçlandırma bayramı belki denebilir. Fakat ağaçlandırma da teknik olarak, planlanmış alanlara, ekolojik isteklere ve tekniğe uygun olarak yapılan fidan dikimi veya tohum ekimine denir. Rastgele olarak her yere dikilen fidanlara da ağaçlandırma denemez.
REHABİLİTASYON ÇALIŞMALARINA AĞAÇLANDIRMA DENİLDİ
Ormancılık örgütü 1940’lardan beri yasa gereği ağaçlandırma etkinliklerini sürdürüyor. Ülkemizin kuş uçmaz, kervan geçmez bir çok yöresinde başarılı şekilde gerçekleştirilmiş ağaçlandırma örneklerine rastlamak mümkündür.
Ormancılık örgütü tarafından yapılan ağaçlandırmalar zaman zaman siyasetçiler tarafından manipüle edilmeye çalışılmıştır. Özellikle AKP döneminde ağaçlandırma miktarları abartılarak kamuoyuna sunulmuştur.
Örneğin, Veysel Eroğlu’nun bakanlığı sırasında Türkiye’de yapılan ağaçlandırma miktarının dünyada ilk üçe girdiği iddia edilmiştir. Oysa ağaçlandırıldığı iddia edilen miktarın yüzde 82’sinin ağaçlandırma sayılmayan rehabilitasyon çalışmalarına ait olduğunu önceki yıllardaki çalışmalarımızla ortaya koymuştuk.
Ülkemizde 21 Mart günü Dünya Ormancılık Günü olarak kutlanır ve halkta orman sevgisini arttırmak için fidan dikme törenleri yıllardır düzenlenirdi. Son yıllarda aynı gün halka fidan dağıtmak gibi göstermelik uygulamalara başvurulmaya başlandı. O fidanların nereye dikildiğini kimse bilmiyor.
AĞAÇLANDIRMA ETKİNLİKLERİNİ MÜTEAAHHİTLER YAPMAYA BAŞLADI
Ağaçlandırma etkinlikleri ormancılık örgütü tarafından değil de müteahhitler tarafından yapılmaya başlanınca, hangi fidanın nereye dikildiği, ekolojik isteklere uygun fidanın dikilip dikilmediği, bu fidanın tekniğe uygun şekilde dikilip dikilmediği gibi soru işaretleriyle karşılaşılmaya başlandı. Zaman zaman dikilmesi gereken fidanların ırmaklara atıldığı veya toplu şekilde gömüldüğü gibi haberlerle de karşılaştık.
Hükümetin popülist politikaları nedeniyle bir çok ağaçlandırmanın orman ağacı türleriyle değil, erik, elma, armut vb ziraat ağacı türleriyle yapıldığını gördük.
Yanlış veya ekolojiye uygun olmayan tür seçiminin temelinde arazi rantı açısından değerli yerlerde kurulu olan devlet orman fidanlıkların kapatılıp, satılması veya özelleştirilmesi sonucu tohum ve fidan stoğu ve tür çeşitliliğindeki yaşanan azalış olmuştur.
AĞAÇLANDIRMA BAYRAMI VE ORMAN YANGINLARI TESADÜFÜ
Bu tür ağaçlandırma bayramları nedense orman yangınlarının yoğun olduğu yaz aylarında gündeme gelmektedir. Bu tartışmalar toplumda yangınlara karşı oluşan tepkileri hafifletmek için açılmaktadır. Oysa yangınlara karşı mücadele öncelikle yangının çıkmasını önleyecek tedbirleri almaktan başlar. Bunu yangına en erken müdahale ve yangını en kısa sürede söndürme izler. Bunun için de orman yangınıyla mücadelede kararlılık ve süreklilik sağlayacak politikalara gereksinim vardır. Yangını önleme ve azaltmada politikacıların keyfine göre değişen politikalarla başarıya ulaşılamaz.
Diğer yandan, orman yangınları orman ekosistemlerinde büyük yıkımlara neden olmaktadır. Fakat yanan orman alanlarının tekrar orman ekosistemine dönüştürülmesi mümkündür. Oysa ülkemizde bazı uygulamalar orman ekosistemlerinin bir daha geri dönemeyecek şekilde yok olmasına neden olmaktadır. Bu yanlış uygulamalardan biri AKP hükümetleri döneminde hızla artan ormancılık dışı kullanımlar amacıyla yapılan orman tahsisleridir.
YOK OLAN ORMANLAR KAYITLARA GEÇİRİLMİYOR
Ormanlardan yapılan madencilik, enerji, eğitim, altyapı, turizm vb. ormancılık dışı faydalanma ve tahsislerin 2016 yılı itibariyle 672 bin hektara ulaştığını söyleyebiliriz. Bu tahsislerde fiili durumda orman ekosistemi yok olduğu halde, hukuki olarak o sahanın kağıt üzerinde hala orman alanı sayılması nedeniyle yok olan bu orman alanları kayıtlara geçirilmemektedir.
Ormanların parçalanmasına da (fragmentation) neden olan bu uygulamların perdelenmesi için zaman zaman ağaç dikme bayramı gibi göstermelik duyarlılıklar gündeme getirilmekte, fakat ne yazık ki, ormanlar ve toplum için elzem olan etkili ve işe yarar ormancılık politikaları bir türlü gündeme getirilmemektedir. Ormancılık alanında yapılan bu tartışmaların sağlıklı bir sonuca ulaşması için halkın katılımına açık politika oluşturma süreçlerine gereksinim vardır.
* * *
İstanbul Üniversitesi - Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cihan Erdönmez:
Son günlerde sosyal medyada ortaya atılan yıl içerisinde bir günün ağaç dikme bayramı ilan edilmesi ve o gün herkesin ağaç dikmesi önerisi hakkındaki görüşlerimi üç ana başlık altında özetlemek istiyorum:
Ağaçlandırma Türkiye için yeni bir olgu mudur? Hayır!
Türkiye’de bırakın Cumhuriyet dönemini Osmanlı döneminde bile çağın koşulları çerçevesinde ağaçlandırmayla ilgili çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalarla ilgili pek çok örnek verilebilir. Birini zikretmek gerekirse, 1881-1884 yıllarında Sivas Valisi Halil Rifat Paşa’nın yayımladığı tembihnameler ve bu tembihnameler doğrultusunda yapılan ağaçlandırma çalışmalarından söz edebiliriz.
Cumhuriyet’in kurulmasından itibaren de ağaçlandırma ile ilgili önemli girişimlerde bulunulmuştur. Atatürk Orman Çiftliği’nin kurulması, bu çiftlikte bir fidanlık oluşturulması ve burada yetiştirilen fidanlarla Ankara’nın ağaçlandırılması; yine Ankara ve Eskişehir’de uçaklardan atılan tohumlarla ağaçlandırma gayretleri (başarısızlıkla sonuçlanmıştır), 1926 yılında ilk orman fidanlığının kurulması, 1938 yılında Tarsus-Karabucak’ta bataklık kurutmak amacıyla yapılan okaliptüs ağaçlandırmaları görmezden gelinemez.
Fakat ağaçlandırma çalışmalarının sistemli bir şekilde yürütülmesi 1937 yılında çıkarılan 3116 sayılı Orman Kanunu ile başlamış, bu kanun ağaçlandırmaya özel bir önem vererek Orman Genel Müdürlüğü’ne ağaçlandırma yapma yükümlülüğü vermiştir. İkinci Dünya Savaşı koşulları ağaçlandırma çalışmalarının gecikmesine yol açmış, ancak 1946 yılından itibaren sistemli ağaçlandırma çalışmaları gerçekleştirilmeye başlanmış ve aralıksız olarak devam etmektedir.
1946-1991 döneminde toplam 1 milyon 550 bin ha ağaçlandırma yapılmıştır. Yani her yıl yapılan ağaçlandırma miktarı yaklaşık 35 bin hektar seviyesindedir. Son 10 yıla kadar yıldan yıla miktarlar değişse de, ortalama ağaçlandırma miktarı bu seviyede devam etmiş, 2008-2019 arası son 10 yıllık dönemde yıllık ortalama ağaçlandırma miktarı bir artış göstererek 43 bin hektar düzeyine ulaşmıştır.
Ağaçlandırma tekniğindeki gelişmeler, göç nedeniyle ağaçlandırmaya karşı sosyal baskının azalması vb. gibi nedenler düşünüldüğünde bu artışı son derece olağan karşılamak gerekir. Diğer yandan bütün bu veriler Orman Genel Müdürlüğü istatistikleridir ve değerlendirme bu verilerin doğruluğu ön kabulü ile yapılmaktadır. Kısaca özetlemek gerekirse, son yıllarda Türkiye’de daha önceden hiç yapılmadığı gibi ağaçlandırma yapıldığı algısı yaratılmaya çalışılmaktadır. Ne var ki bu bütünüyle yanlıştır. Türkiye büyük bir ağaçlandırma deneyim ve birikimi olan bir ülkedir ve en azından 80 yıldan fazla süredir sistemli bir şekilde ağaçlandırmalar yapılmaktadır. Geçmişten günümüze bu ağaçlandırmalara katkı yapan işçisinden mühendisine, akademisyeninden politikacısına herkese şükran borçlu olduğumuzu düşünüyorum.
Ağaç Dikme (*) Bayramı Türkiye için yeni bir olgu mudur? Hayır!
Türkiye’de kayıt altına alınan ilk Ağaç Dikme Bayramı 1910 yılında Erzurum’da yapılmıştır.
1937 yılında çıkarılan yukarıda bahsettiğimiz 3116 sayılı Orman Kanunu ormancılık açısından her konuda olduğu gibi bu açıdan da devrim niteliğinde hükümler taşımaktadır.
Kanunun 84’üncü maddesi şöyledir: “Ağaç sevgisini körpe ve genç dimağlara kuvvetle aşılamak için bütün ilk ve orta mekteb talebelerile askerlere ağaçların faydalarını zihinlere yerleştirecek dersler okutturulması, bahçeleri müsaid ise mekteb ve kışlalarda her yıl ağaç diktirilmesi ve bunların korunması için Ziraat Vekâleti ile birlikte Millî Müdafaa ve Maarif Vekâletleri bir program hazırlayıp tatbik ederler.”
Bu kanunun ve takipçisi olan 6831 sayılı Orman Kanunu’nun benzer hükümleri doğrultusunda yıllarca ağaç ve orman sevgisini artırmak amacıyla illerde valilikler, belediyeler ve orman teşkilatı, ilçelerde kaymakamlıklar, belediyeler ve orman teşkilatı tarafından ağaçlandırma günleri düzenlenmiştir.
Avrupa Tarım Federasyonu (CEA) 21 Mart gününü Kuzey Yarımküre’de ilkbaharın, Güney Yarımküre’de de sonbaharın başlangıç günü olarak kabul etmiş ve Birleşmiş Milletler Gıda Örgütü (FAO) kanalı ile bunun bütün dünya ülkelerine tavsiye edilmesini sağlamıştır. O günden bu yana 21 Mart, “Dünya Orman Günü”, 21 Mart'ı içerisine alan hafta da “Orman Haftası” olarak kutlanmaktadır.
Türkiye, bu uygulamaya 1975 yılında dahil olmuştur ve o günden beri Dünya Ormancılık Günü ve Ağaç Bayramı adıyla kutlamaktadır. Öyle ki 24.7.1996 tarih ve 96/8396 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile “Orman Haftası ve Ağaç Bayramı Yönetmeliği” yayımlanmıştır (Resmi Gazete: 22.8.1996 tarih ve 22735 sayı) ve her yıl kutlamalar bu yönetmeliğe göre yapılmaktadır.
Kısaca Türkiye’nin geçmişten bugüne halkı ağaçlandırma çalışmalarının içine katmak amacıyla düzenlediği ağaçlandırma etkinlikleri, 1975 yılından beri de Ağaç Bayramı vardır ve o bayramın tarihi 21 Mart’tır. Ormanlardan sorumlu olan sayın bakanın bunu bilmemesi düşünülemez.
Hâl böyleyken bir sosyal medya akımına kapılıp, “Cumhurbaşkanımızın talimatları alınmıştır. En kısa sürede uygun bir günün “Ağaç Dikme Bayramı” olarak ilan edilmesi için çalışmalara başlıyoruz” şeklinde yine sosyal medya üzerinden açıklama yapması anlaşılır bir tutum değildir.
Türkiye’nin ve dünyanın ağaç ve orman bayramının tarihi bellidir. O tarih 21 Mart’tır. Yapılması gereken o tarihte yapılacak çalışmaların zenginleştirilmesi ve tüm topluma yayılmasından ibarettir.
Çok fidan dikmek, çok ağaçlandırma yapmak Türkiye’nin orman sorununu bütünüyle çözer mi? Maalesef yine hayır!
Elbette dikilen her fidan, yapılan her ağaçlandırma hem doğa hem toplum için çok büyük yararları beraberinde getirir. Her bir ağaç tek başına oksijen üretir, karbon depolar, estetik değer oluşturur, mikro klima yaratır, toprağı tutar, kuşlara, böceklere, küçük memelilere yuva oluşturur ve daha pek çok işlevi yerine getirir. O nedenle ağaçlandırmanın, fidan dikmenin önemi küçümsenemez, gerekliliği sorgulanamaz.
Ancak ağaçlandırma ile Türkiye ormanları ve doğasına ilişkin sorunları çözeceğimizi sanmak da çok büyük yanılgıdır. Çünkü Türkiye ormanlarının en büyük sorunu doğal ormanların korunamamasıdır.
Sosyo-ekonomik baskılar ve bu baskılara boyun eğen yasal düzenlemeler Türkiye’nin ana can damarlarından olan doğal ormanları delik deşik hale getirmiştir. Öncelikle bu vahim tabloyu bir an önce düzeltecek toplumsal mutabakata ve siyasal iradeye ihtiyaç bulunmaktadır. Ormanlar belirli bir kesimin çıkarlarına ve ekonomik kaygılara kurban edilemez. Ormanlar toplum için en büyük faydayı orman olarak kalmakla yapar. Zira Türkiye orman fakiri bir ülkedir.
Diğer yandan ağaçlandırmalar yoluyla elde edilen plantasyonlar detaylarına girmeye gerek kalmadan, genel bir ifade ile doğal ormanların yerine getirdiği işlevlerin pek çoğunu yerine getiremez ya da eksik yerine getirir. Plantasyonların doğal orman niteliğine kavuşması için belki de yüzlerce yıl gerekecektir. O nedenle kesiyoruz (doğal ormanlardan) ama şu kadar da dikiyoruz yaklaşımın ormancılık bilim ve tekniği açısından hiçbir geçerliliği bulunmamaktadır.
Özetle, ağaçlandırma mutlaka yapılmalıdır ve kutsaldır. Fakat Türkiye ormancılığının birincil sorunu doğal ormanların korunamamasıdır. O nedenle, “haydi ağaç dikme bayramı” yapalım demenin, zaten var olanı allayıp pullayıp yeniden önümüze koymaktan ve ormancılığın öncelikli sorunlarını arka plana itmekten başka bir anlamı olmayacaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022