Pelin CENGİZ
Türkiye, haftalardır baca filtresiz faaliyetlerine Haziran 2022’ye kadar devam edecek kömürlü termik santraller meselesini tartıştıktan ve Madde 50 yasalaştıktan sonra ilginçtir, Cumhurbaşkanı Erdoğan tam da COP25 iklim zirvesinin Madrid’de başladığı gün veto hakkını ilk kez bu madde için kullanarak hatırı sayılır bir kitleye ters köşe yaptı.
Kömürlü termik santrallerin ekonomik, ekolojik ve toplumsal anlamda yarattığı zararlar, filtre takılarak çözülecek bir mesele değildir, bundan sonra önümüzdeki dönemde filtre takıldı takılmadı, denetim yapıldı yapılmadı, ceza kesildi kesilmedi üzerinden yapılacak tartışmaların hiçbir kıymeti olmadığı şerhini koyarak devam edelim.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, termik santrallerle ilgili, "Ekiplerimiz bu ay içinde 13 termik santralimizin ayrı ayrı incelemesini yapacak, son durumlarını tespit edecekler. 1 Ocak itibariyle süreci başlatacak, mevzuata aykırı ne kadar tesis varsa kapatma dahil tüm cezai işlemleri yapacağız" diyor, elbette biz de takipçisi olacağız.
Türkiye içinde bulunduğu kömür sarmalının karanlığından henüz kurtulamazken ve üstelik kömürle ilgili herhangi bir azaltım ve çıkış politikası bulunmazken, hemen yanı başımızdaki Avrupa’da neler olup bitiyor ona bakalım.
Carbon Tracker tarafından Ekim 2019 tarihinde yayınlanan “Apocoalypse Now” başlıklı raporda, Avrupa Birliği içindeki kömür ve linyitle çalışan termik santrallerin çoğunun finansal olarak verimli olmadığı ve 2019 yılında 6,57 milyar euro zarar edebilecekleri açıklanmıştı.
Carbon Tracker’ın yaptığı hesaplamalara göre, toplam linyit üretiminin yüzde 84’ü ile taş kömürü üretiminin yüzde 76’sı kâr etmiyor. 2019 sonunda linyit sektörü 3,54 milyar euro ve taş kömürü sektörü ise 3,03 milyar euro zararla karşı karşıya.
AB genelindeki kömürlü termik santrallerin yüzde 79’u zarar ederek faaliyetlerini sürdürüyor.
Daha akılda kalıcı biçimde söyleyecek olursak, Avrupa Birliği sınırları içinde faaliyet gösteren her beş kömürlü termik santralden dördü kâr getirmiyor.
Rapor, çok net biçimde yüksek teşvikler olmadan, sanayinin, maliyeti giderek düşen rüzgâr ve güneş enerjisi ile geçici olarak ucuzlayan doğal gaz gücünün yarattığı uzun süreli rekabete dayanamayacağını ortaya koyuyor. Hem yatırımcıları ve politika yapıcıları, kömür kullanımının 2030 yılına kadar tamamen durdurulmasına yönelik hazırlık yapmaları konusunda uyarıyor.
(Carbon Tracker’ın Apocoalypse Now başlıklı çalışmasına buradan bakılabilir)
Bu kadar büyük çapta bir zarar, ne şirketler, ne şirketleri fonlayan bankalar, ne de bu şirketlere çeşitli teşvikler sunan devletler için sürdürülebilir bir durum değil.
Maalesef, özellikle Aralık 2015’te Paris İklim Anlaşması’nın onaylanmasının ardından dünya genelinde kömürün finansmanına milyarlarca dolar aktarılsa da, kömürün finansmanına sınır getiren ya da mevcut kararlarını güncelleyen finansal kuruluşlar da var.
BankTrack tarafından yapılan izleme çalışmalarının ardından Ekim 2019 itibariyle küresel çapta 45 banka kömürle ilgili kararlarını değiştirdi.
22 banka dünya çapında yeni kömür madenlerine doğrudan finansman sağlamayı bıraktı, 26 banka dünya çapında yeni kömürlü termik santrallere doğrudan finansman sağlamayı bıraktı. 20 banka kömür maden şirketlerine dolaylı finansmana sınır getirdi. 13 banka, kömür şirketlerine dolaylı finansmana sınır getirdi. Altı banka kömürlü termik santral yapımıyla ilgili şirketlere dolaylı finansmana sınır getirdi ve dört banka kömür varlığının alım ve satışına ya sınır getirdi ya da son verdi.
(BankTrack tarafından hazırlanan “Coal Banks policies” adlı çalışmanın detaylarına buradan bakılabilir)
Kömürden çıkış konusunda çalışan sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu ortak bir platform olan Europe Beyond Coal’un sitesinde Avrupa Birliği ülkelerinin mevcut kömürden çıkış stratejilerine dair güncel veriler bulunuyor. Avrupa’da pek çok hükümet kömürden çıkma konusunda niyet beyanında bulundu.
2030 veya daha önce önce kömürden çıkacağını açıklayan ülkelerde toplam 72,8 GW kömürlü termik santral kapasitesi var. Bu Avrupa’nın işletmedeki mevcut kömür kapasitesinin yüzde 40’ına ve Avrupa Birliği’nin ise yüzde 48’ine denk geliyor.
Bu kömürlü termik santrallerin bir kısmının emeklilik tarihi duyuruldu, ancak çoğu santral için kapanış tarihlerinin kararı halen bekleniyor.
Avrupa’da 41 belediye başkanı geçtiğimiz günlerde, kömür bölgelerinde adil dönüşüm için daha fazla AB desteği talep eden bir çağrıda bulundu. Avrupa Komisyonu’nun yeni Başkanı Ursula von der Leyen, kömüre bağımlı bölgeler için Adil Dönüşüm Fonu oluşturulması önerisinde bulundu. 2038 yılına kadar kömürden çıkmayı planlayan Almanya, önümüzdeki 20 yılda bu durumdan etkilenen bölgelerin yeniden yapılandırılması için 40 milyar euro bütçe ayırmayı taahhüt etti.
Gelelim bazı ülkelerin mevcut durumuna ve kömürden çıkış planlarına….
ALMANYA - Yeterince iddialı olmasa da, 2038’e kadar kömürde çıkış benimsendi
46,5 GW’lık kömür kapasitesiyle Almanya çok fazla kömür tüketiyor. Ülke kömür yakmanın önüne zamanında geçemediği için büyük ihtimalle 2020 iklim hedefini tutturamayacak. Şubat 2019’da 2030 iklim hedeflerine ulaşabilmek için içinde kömürden çıkış tarihinin de bulunduğu önlem önerileri geliştirmek üzere çeşitli paydaşların yer aldığı hükümet komisyonu kuruldu. Komisyonun final raporu, 2038’e kadar kömürden çıkışı, 12,5 GW kömür kapasitesinin 2022'ye kadar kapanmasını 2023, 2026, 2029 ve 2032 yıllarında ara değerlendirmelerin yapılmasını ve kömürden çıkışın 2035’e çekilmesi opsiyonun değerlendirilmesini önerdi. Önerilen 2038 tarihi Paris İklim Anlaşması hedefleri ile uyumlu olmadığı için sivil toplum kuruluşları kömürden çıkış için 2030’a kadar bir tarih belirlenmesi için çalışmalarına devam ediyor.
Ekim 2017’de Berlin, kömürden çıkış yasası kabul eden ilk eyalet oldu, 2030’a kadar bölgesinde ısınmada ve elektrik üretiminde kömür kullanımının son bulacağını açıkladı. Temmuz 2019’da yurttaşların “Tschüss Kohle” girişimi sonrası Hamburg Kent Meclisi de benzer bir yasayla kullanım azaltımına başlamak üzere kömürden çıkış için 2030 yılını kabul etti. Brandenburg eyaleti, eyalette hiçbir yeni maden sahası veya genişletme için izin verilmeyeceğini açıkladı.
ROMANYA - Mahkeme linyit maden sahasının genişleme talebini reddetti
Romanya’da mahkeme Bankwatch Romanya lehine karar vererek Complexul Energetic Ontenia şirketinin Rosia linyit maden sahasını 280 hektar genişletme talebini reddetti. Maden halihazırda 1,400 hektarlık bir alanı kaplıyor. Bankwatch, 2017’de önerilen genişlemeye karşı açtığı davada, şirketin maden genişlemesinin bölgedeki diğer yedi madenle birlikte kümülatif etki değerlendirme çalışmasının şirket tarafından doğru yapılmadığını iddia etmişti. Bankwatch, bu genişleme için yerel halkın katılımının uygun bir şekilde sağlanamadığını da iddia etmişti.
İSPANYA - Elektrik şirketi Endesa tüm kömür filosunu kapatacağını açıkladı
Henüz kömürden çıkışla ilgili resmi bir açıklaması olmayan İspanya’nın elektrik şirketi Endesa, 2020’ye kadar İspanya’daki kurulu kömür gücünün yüzde 83’üne denk gelen kömürlü termik santrallerini emekliye ayıracağını duyurdu. Bu santraller arasında 1,400 MW’lık As Pontes ve 1,100 MW’lık Litoral de Almeria santralleri de bulunuyor. Şirket kararının arkasında fiyatlardaki uluslararası değişimlere ve AB Emisyon Ticareti Sistemi’ne bağlı olarak piyasa koşullarındaki değişimin etkili olduğunu açıkladı. Endesa’nın kömürden elektrik üretimi geçen yıl mayıs-ağustos aylarında 7.0 TWh iken bu yıl aynı dönemde 0.7 TWh’a düştü.
YUNANİSTAN - Linyit santrallerinin ÇED’lerinin yenilenmesi reddedildi
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ev sahipliğinde Eylül 2019’da gerçekleşen Birleşmiş Milletler İklim Eylem Zirvesi’nin en sürpriz duyurularından birini hiç şüphesiz Yunanistan yaptı. Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis, 2028 itibariyle ülkedeki tüm linyit kömürlü santralleri kapatacağını açıkladı. Ülkedeki mevcut toplam kurulu gücün yaklaşık dörtte birini linyitle çalışan santralleri oluşturuyor.
Ayrıca, Yunanistan Yüksek İdare Mahkemesi Megalopoli A ve Megalopoli B santrallerinin Çevre ve Enerji Bakanlığı tarafından ÇED’e tabi olmadan kabul edilen uzatma izinlerini iptal etti. İptal edilen izinler santrallerin AB mevzuatında izin verilen sülfürdioksit ve nitrojenoksit değerlerin üstünde emisyon salmalarına izin veriyordu. WWF Yunanistan, Greenpeace Yunanistan ve Clientearth tarafından ortak açılan dava sonucu bu durum geçtiğimiz aylarda netleşti.
İNGİLTERE - Kömürden çıkışı hızlandırıyor
Aralık 2015’te onaylanan Paris İklim Anlaşması öncesi yaptığı açıklamayla İngiltere, tüm dünyada kömürden çıkış politikalarını açıklayan ilk ülke konumunda bulunuyor. Niyetini Ocak 2018’de tekrar gündeme getirerek teyit eden İngiltere’nin henüz bu kararı mevzuata aktarma çalışmaları devam ediyor. Ekim 2025 tarihi itibariyle kömürlü termik santrallere emisyon limiti konması tartışılıyor. 30 GW büyüklüğündeki kömür filosu 2010 yılına kadar yarılanırken, kömürün enerji üretimindeki payı 2012 yılında yüzde 40’ken bu pay sadece dört yıl içinde yüzde 9’a geriledi.
2,000 MW kapasiteli Cottam santralinin kapanmasıyla bir zamanların kömür bağımlısı İngiltere’nin sadece altı kömürlü termik santrali kalıyor. 2020’de kapanması planlanan santrallerle İngiltere deneyimi, doğru politikalarla her ülkenin kömür bağımlılığından kurtulabileceğini gösteriyor.
FRANSA - 2022 yılına kadar kömürden çıkış niyeti var
Bir önceki hükümet döneminde Fransa, 2023 yılına kadar kömürden çıkmayı taahhüt etmişti, ancak henüz bu yönde bir politika geliştirilmedi. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da bu taahhüdü yenileyerek kömürden çıkış tarihini 2022 yılına çekti. Gerçekleşmesi için politika geliştirilmesi bekleniyor.
PORTEKİZ - 2023 yılına kadar kömürden çıkış niyeti var
Portekiz’in ülkedeki tüm termik santrallerin 2030’dan önce kömür yakmayı bırakacağı açıklamasından tam üç yıl sonra, Portekiz’in tekrar seçilen Başbakanı António Costa, Ekim 2019’da görev kabul konuşmasında ülkedeki son kömürlü termik santralin 2023 yılında kapanacağını duyurarak, ülkenin kömürden çıkış tarihini yedi yıl öne çekmiş oldu. Portekiz çevre örgütleri uzun süredir ülkede tüm kömürlü termik santrallerin 2023 yılına kadar kapanmasının mümkün olduğunun altını çiziyordu. Portekiz’deki santrallerden Sines, AB içindeki iklime en fazla zarar veren kömürlü termik santrallerinden biri olarak sayılıyor.
SLOVAKYA - 2023 yılına kadar kömürden çıkış niyeti var
Haziran 2019’da yaptıkları ortak açıklamada, Cumhurbaşkanı Zuzana Caputova ve Başbakan Peter Pellegrini, ülkenin elektrik üretiminde kömür yakmayı 2023 yılının sonuna kadar bırakacağını belirtti. Bu açıklamayı takiben Slovakya, Powering Past Coal Alliance’a katıldı. 2018’de dönemin Ekonomi Bakanı Peter Ziga, Novaky kömürlü termik santraline tedarik sağlayan madenlerin teşviklerini 2023 yılına kadar kademeli olarak azaltarak durduracaklarını açıklamıştı. Bu santralin bulunduğu bölge AB’nin Dönüşüm Platformu’ndaki öncelikli kömür bölgelerinden biri. Hükümetin şimdi bölgenin dönüşüm planının güncelleyerek kabul etmesi gerekiyor. Dönüşüm planının mevcut son versiyonu Slovakya’da kömür madenciliği için bir son tarih içeriyor. Ülkenin aynı zamanda duyurduğu tarihi Ulusal Enerji ve İklim Planı’na (NECP) dahil etmesi ve bölgelerde adil geçişi garanti altına alması gerekiyor.
İTALYA - 2025 yılına kadar kömürden çıkış niyeti var
Ekim 2017 tarihinde İtalyan Hükümeti, Ulusal Enerji Stratejisi’nin bir parçası olarak 2025 yılına kadar kömürden çıkacağını açıkladı. Bir ay sonra imzalanan stratejinin yasal olarak bağlayıcılığı bulunmuyor. İtalya’nın bu kararı idari önlemlerle uygulaması gerekiyor. 2019 yılındaki BM İklim Eylem Zirvesi’nde İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, bu tarihi teyit etti.
İRLANDA - 2025 yılına kadar kömürden çıkış niyeti var
Mart 2018’de İrlanda Powering Past Coal Alliance’a katıldığını ve 2025 yılına kadar elektrik üretiminde kömür kullanımını durduracağını açıkladı. Eylülde gerçekleşen BM İklim Eylem Zirvesi’nde İrlanda Başbakanı Leo Varadkar da, bu tarihi teyit etti.
2018 sonbaharında mesken ısıtması için kömür yasağı başladı. Bu yasağın 2019 yılı sonundan itibaren tamamen uygulamaya konması bekleniyor. Temmuz 2018’de İrlanda Meclisi ülkenin kömür, petrol ve gaz şirketlerindeki tüm hisselerinin satılması için bir kanun geçirdi. İrlanda böylece tüm fosil yakıtlardan yatırımını çeken ilk ülke oldu.
MACARİSTAN - 2030 yılına kadar kömürden çıkı niyeti var
Macaristan’ın kalan tek linyit termik santrali (Matra 884 MW) aynı zamanda ülkenin en büyük karbon emisyonu kaynağı. Eylül 2019’da New York’ta gerçekleşen BM İklim Eylem Zirvesi’nde konuşma yapan Macaristan Cumhurbaşkanı János Áder, ülkenin elektrik üretiminde 2030 yılına kadar kömür kullanımını durduracağını açıkladı. Macaristan’da çevre örgütleri Matra’nın 2025 yılına kadar kapanması ve yerine nükleer santral yapılmaması için çalışmalarını sürdürüyor.
POLONYA - Kömür ve linyit madenciliğine dair özel kanunun önüne geçildi
Kömüre en bağımlı ekonomilerin başında gelen ülkelerden Polonya’da yeni maden sahaları ve mevcut sahaların genişletilmesi aşamasında yerel halkın katılımını engellemeye yönelik yasa tasarısı gelen baskılar nedeniyle geri çekildi. Yerel halk komisyon görüşmeleri öncesi toplanarak tasarıyı protesto etti. Böyle bir kararın adaletsiz ve AB yasalarıyla uyumsuz olduğu dile getirilerek engellenen tasarının bir daha gündeme gelmemesi talep edildi. Ülkedeki yaşlanan kömürlü termik santraller hava kirliliği açısından büyük bir tehlike oluşturuyor. Beş yeni ünitenin inşaatı sürüyor. Polonya maden sektörü ciddi ekonomik baskı altında. Hükümet kömür desteklerken piyasalar başka alanlara kayıyor. Polonya’da bazı muhalefet partileri kömürden kurtulmak için 2035-2040 yıllarına atıfta bulunuyor. AB’nin 2030 iklim hedefleri ve enerji piyasaları bu dönüşümü hızlandırabilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022