Pelin CENGİZ
Türkiye emisyon artışında Afrika ülkeleriyle yarışıyor, kirlilik Türkiye’ye yılda 53 milyara mal oluyor
Geçtiğimiz günlerde açıklanan birkaç bilimsel çalışmanın sonuçlarıyla Türkiye’de iklim odaklı politikaların uygulanması yönünde bir iradeden bahsetmek şöyle dursun Türkiye’nin iklim kriziyle mücadele zihniyetinden giderek uzaklaştığını görüyoruz.
East Anglia Üniversitesi, Stanford Üniversitesi ve Küresel Karbon Projesi araştırmacıları tarafından geçtiğimiz günlerde önemli bir çalışma yayınlandı. Nature Climate Change bilimsel dergide yayınlanan “Covid Sonrası Dönemde CO2 Emisyonları” isimli makale, Paris Anlaşması’ndan bu yana ilk defa ülkelerin emisyon azaltımlarının hesaplamasını yaptı.
Bu hesaplamaya göre, emisyonlar 64 ülkede azalırken, 150 ülkede artış gösterdi.
2016-2019 dönemindeki küresel ölçekteki karbon emisyonu, 2011-2015 dönemi ile karşılaştırıldığında yıllık 0,21 milyar ton artmış durumda.
Emisyonlarını azaltan ülkelerin çok büyük bir kısmı aynı dönemde ekonomilerini büyütürken, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’larını (GSYİH) da arttırmış olmaları öne çıktı.
Ancak araştırma, iklim kriziyle mücadeleyi amaçlayan Paris Anlaşması’nın hedeflerine uyum sağlamak için azaltım miktarının 10 kat artması gerektiğini de ortaya koydu.
Araştırmanın sonuçları, kasım ayında Glasgow'da gerçekleştirilecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP26) öncesinde, çok daha iddialı iklim hedeflerine olan ihtiyacı bir kez daha gösterdi.
Her yıl azaltılan 0,16 milyar ton CO2 emisyon miktarı, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında her yıl küresel ölçekte ihtiyaç duyulan 1-2 milyar ton CO2 azaltımının yalnızca yüzde 10'unu oluşturuyor.
2020 yılında, Covid-19 küresel salgınıyla mücadele kapsamındaki kısıtlamalar, küresel ölçekte emisyonların 2,6 milyar ton CO2 azalmasına ve 2019’daki seviyesinden yaklaşık yüzde 7 gerilemesine yol açtı.
Araştırmacılar, 2020 yılında, önemli ölçüde fosil yakıtlara bağımlı olan dünyanın, gerçekçi şekilde devam edemeyecek bir "duraklama noktası" yaşadığını ve kısıtlama politikalarının iklim krizini çözmeye yönelik sürdürülebilir ya da arzu edilen bir çözüm sunmadığını dile getiriyor. Çünkü, uygulamaya konan faaliyetlerin ölçeği halen yeterince büyük değil ve aslında birçok ülkede emisyon artışı yaşanıyor. İnsan sağlığı ve gezegenin geleceği için fayda sağlayacak büyük ölçekli uygulamalara ihtiyaç var.
Paris Anlaşması'nın küresel ısınmayı 1,5°C ila 2°C ile sınırlandırma hedefinin hayata geçirilebilmesi için 2020’ler boyunca ve sonraki yıllarda yıllık 1-2 milyar ton CO2 azaltım gerekli.
Yüksek gelire sahip 36 ülkenin 25'inin emisyonlarında, 2016-2019 döneminde 2011-2015'e kıyasla düşüş yaşandı.
Bu ülkeler arasında ABD (ortalama yıllık yüzde -0,7 düşüş), Avrupa Birliği (yüzde -0,9) ve İngiltere (yüzde -3,6) yer alıyor.
Bu ülkelerde, diğer ülkelerde üretilen ithal malların karbon ayak izinin hesaba katıldığı durumda dahi emisyonların azaldığı görülüyor.
99 üst ve orta gelirli ülkenin 30’unda 2016-2019 döneminde 2011-2015'e kıyasla emisyonlar azaldı. Bu durum, emisyon azaltımına yönelik adımların günümüzde dünya çapında birçok ülkede uygulamaya konduğunu gösteriyor.
Meksika (yüzde -1,3) üst-orta gelirli ülkeler arasında dikkat çeken bir örnek olarak görülüyor. Çin'in emisyonları ise yüzde 0,4 artış gösterse de bu artış, 2011-2015 yılları arasında kaydedilen yıllık yüzde 6,2'lik büyümeden çok daha sınırlı şekilde gerçekleşiyor.
Raporda Türkiye’ye ilişkin de önemli veriler paylaşılmış.
Türkiye’nin emisyonları ise 2016-2019 arasındaki dönemde yüzde 20’den fazla artış gösteriyor.
Bu artış, Türkiye’nin içerisinde bulunduğu üst-orta gelir seviyesine sahip ülkelerin ortalama değerinden daha yüksek şekilde gerçekleşti. Türkiye listede başta Afrika ülkeleri olmak üzere çok sayıda az gelişmiş ülke ile birlikte yer aldı.
Türkiye’nin CO2 emisyonları Covid-19’un etkili olduğu 2020 yılında ise bir çok ülke gibi yüzde 10’dan fazla düşüş gösteriyor.
2021 yılında Covid-19 öncesi emisyon seviyelerine tamamen geri dönülmesi olası değil, ancak makalenin yazarları, Covid-19 sonrası ekonomik toparlanma programlarının, yatırımları temiz enerjiye ve yeşil ekonomiye yönlendirmediği durumda, emisyonların birkaç yıl içerisinde yeniden artmaya başlayabileceğine dikkat çekiyor.
Birçok ülkede Covid-19 sonrası dönemde gerçekleştirilen yatırımlar, iklim taahhütlerine aykırı fosil yakıtların hakimiyetinde devam ediyor. Bu ülkeler arasında ABD ve Çin de yer alıyor. AB, Danimarka, Fransa, İngiltere, Almanya ve İsviçre, fosil yakıtlara sınırlı yatırım yaparken, oldukça kapsamlı yeşil teşvik paketlerini uygulamaya koyan ülkeler olarak öne çıkıyor.
Yakın zamanda, Harvard Üniversitesi, University College London ve diğer üniversitelerden bir grup bilim insanı çığır açan bir araştırma ile fosil yakıt kullanımından kaynaklanan hava kirliliğinin dünya çapında beş ölümden birinden sorumlu olduğunu ortaya koydu.
Environmental Research dergisinde yayınlanan çalışma, her yıl kömür ve dizel gibi fosil yakıtların yanmasından kaynaklanan hava kirliliği nedeniyle 8 milyondan fazla insanın yaşamını yitirdiği tespit ediyor. Hava kirliliği kaynaklı ölümlere dair bu tespit, geçmiş tahminlere kıyasla büyük bir artış gösteriyor.
Her ülke fosil yakıt kaynaklı hava kirliliğinden mustarip; ancak araştırmacılar, fosil yakıt kullanımı kaynaklı hava kirliliğinin en yüksek ölüm oranlarına sebep olduğu ülkeler olarak Çin ve Hindistan'ı tespit etti. Yakın zamana kadar hangi boy partikül madde kirliliğinin doğrudan fosil yakıtlara ve buna bağlı ölümlere atfedilebileceğini belirlemek zordu.
Ancak araştırma ve modelleme alanlarında kat edilen ilerlemeler, bugün bilim adamlarının fosil yakıt kaynaklı kirliliğin oranını tam olarak belirlemesini mümkün kılıyor. Fosil yakıt kullanımının sonlandırılmasının aciliyetini vurgulayan araştırma, aynı zamanda bu yakıtların kullanımından kaynaklanan doğrudan zararlara karşı yasal süreçlerin ve davaların yolunun da açılabileceğini ortaya koyuyor.
Araştırmacılar, fosil yakıt tüketimi ile üretilen PM2.5’i modellemek amacıyla deniz, hava ve kara taşıtları, enerji ve endüstri gibi birçok sektörden hesaplanan tahmini emisyon miktarlarını ve NASA Küresel Modelleme ve Özümleme Ofisi yardımıyla elde edilen meteoroloji kaynaklı oksidan-aerosol kimyası simülasyonunu GEOS-Chem sistemine girdi. Her 50 km x 60 km alan için, dış mekânda fosil yakıt kaynaklı PM2.5 yoğunluğunu tespit eden araştırmacıların atması gereken sonraki adım, bu yoğunluk düzeylerinin insan sağlığına etkisini saptamaktı. Hava ile taşınan parçacıkların halk sağlığına zararlı olduğunun yıllardır bilinmesine rağmen, Çin ve Hindistan gibi yüksek maruz kalma düzeylerine sahip bölgelerde bu kirliliğin sağlığa etkilerini ölçen çok az epidemiyolojik araştırma gerçekleştirilmişti. Önceki araştırmalar, iç mekânda dumana maruz kalmanın sağlık risklerini dış mekânda PM2.5’e maruz kalma için uyarlıyordu. Fakat Asya’da yakın zamanda yapılan araştırmalar, bu yaklaşımın dış mekândaki yoğun kirliliğin risklerini önemli ölçüde azımsadığını gösteriyor.
Bu yeni model, düşük yoğunluklarda bile fosil yakıt emisyonuna uzun vadeli maruz kalmanın daha yüksek bir ölüm oranına yol açtığını gösteriyor. Araştırmacıların bulgularına göre 2012’de dünya çapında fosil yakıt emisyonları nedeniyle gerçekleşen ölümler, tüm ölümlerin yüzde 21,5’ine denk geldi.
Buradan meselesi Türkiye özeline bağlayacak olursak karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor.
Sağlık ve Çevre Birliği (HEAL-Health and Environment Alliance) tarafından yine yakın zamanda açıklanan rapor, kömürün AB elektrik üretimindeki payının “kömürden çıkış” (coal phase-out) politikası ve Paris İklim Anlaşması’nın uygulamaya geçmesiyle gün geçtikçe azaldığını gösterirken, Türkiye’de ise elektrik üretiminin hala kömüre dayanmaya devam ettiğini ve bunun Türkiye’ye maliyetinin giderek arttığını ortaya koyuyor.
Türkiye’de planan termik santrallerle 19 GW’lık mevcut kurulu kömür gücünün iki katından daha fazlası bir seviyeye gelmesi söz konusu. Temmuz 2019 itibariyle toplam 33 GW’lık 30 yeni kömürlü termik santral projesi var.
Kömüre dayalı elektrik üretiminin halihazırda yarattığı yoğun hava kirliliği düşünüldüğünde, kömür kullanımının arttırılması halk sağlığı için büyük bir risk. 2019 sonu itibariyle kömürlü termik santraller Türkiye’de elektriğin yaklaşık yüzde 37’sini üretiyor.
Türkiye’de santral bazında sağlık etkilerini ve buna bağlı maliyetleri hesaplayan ilk çalışma olan rapor, kömür santrallerinin yarattığı kirliliğin her yıl yaklaşık 53,60 milyar TL’ye sağlık maliyetinin olduğunu ortaya koyuyor.
Rapora göre, 2019’da Türkiye’nin sağlık harcamaları 201 milyar TL olarak açıklandı. Bunun yüzde 27’si ise kömür kaynaklı sağlık sorunlarına harcandı.
Bu santraller Türkiye’de 26 bin 500 çocuk bronşit vakası, 3 bin erken doğum, 3 bin 230 yetişkin bronşit vakası, bununla birlikte 11 milyon 300 bin hasta geçirilen güne ve hastalık nedeniyle 1,4 milyon iş günü kaybına neden oldu.
Ve maalesef, 2020 yılının ilk altı ayında çevre yatırımlarını gerçekleştirmeyen kömürlü termik santraller kapatıldı, ancak buna rağmen geçici faaliyet belgesi alan bu santraller, yeniden çalışmaya devam ediyor.
Baca gazı arıtımı ve kül depolama sahalarının mevzuata uygun hale getirilmesi için gerekli altyapı yatırımlarını tamamlamayan kömürlü termik santrallerin çalışmasının derhal durdurulması gerekiyor.
Çevre mevzuatına uyum için gerekli yatırımlarını yapmamış eski santraller yıllardır Çanakkale, Kütahya, Manisa, Muğla, Zonguldak, Kahramanmaraş ve Sivas’ta hava, su ve toprağı kirletmeye devam ediyor.
Dünya, iklim kriziyle mücadelede çok yol katedebilmiş değil ama Türkiye’nin içler acısı hali insanı her gün daha büyük umutsuzluklara sürüklüyor. Buna izin vermemek ses yükselterek, mücadele ederek aslında hepimizin elinde…
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022