Perihan MAĞDEN
Sürekli dairesel hareketler içinde debelenerek, şurdan şuraya gidemeyen
bir insan topluluğuna ne denir?
- Hadi ordan, git işine T.C.! denir.
Hrant'ın öldürüldüğü günlere, o puslu kıtaya, muvaffakiyetle dönmüş vaziyetteyiz.
İsmail Türüt piyasaya çıktı, Kadirizmin Babası'na dahi saydırıyor.
Devlet Bahçeli şirazesinden çıktı; hakaretlerinin, zımni ya da açık küfürlerinin bini bir para;
kompozisyon ödevleriyle, sağa sola saldırıyor.
Bir bakan çıkıp elektrik kesintileriyle tehdit ediyor.
Hiçbir eleştiriye, hiçbir muhalefete tahammülün ''te'' si olmayan Büyük Başkan,
maaşlı trolleriyle, milletin soluk alıp vermeye çalıştığı sosyal medyada terör estiriyor.
Hedef göstermeler, kapıların üstüne çarpı çizmeler gırla gidiyor.
Faşist Türklerin hava sahasına hoş geldiniz!
Köyleriniz bombalanacak az sonra, evleriniz başınıza yıkılacak.
Ruhsal misakı milli sınırlarını hassas milliyetçiliğimizin, ihlal ettiniz!
Hakikaten Erdoğan'ın yegane rakibi: Selahattin Demirtaş.
Karizması, gençliği, sempatikliği, konuşma kabiliyetiyle; oyları, her daim yüzde 6-7'lere çakılmış
Kürt partilerinin sonuncusunu, yüzde 13'lere taşıdı mı? Taşıdı!
Büyük Başkanın başkanlık rüyalarına engel oldu mu?
Oldu!
İşte bu engeli ortadan kaldırmaya ahdetmiş görünen Erdoğan, her çeşit tezgahı kura dursun-
Ben Demirtaş'ı; tam depara kalkmışken, jokeyinin/sahiplerinin bacağından kurşunladığı bir yarış atına da,
benzetiyorum. Maalesef.
İnsan kendi atını bacağından kurşunlar mı be? diye bas bas bağırasım var.
Jokey eğer parasını sürpriz ata yatırmışsa; kurşunlar!
Böyle de bir ses konuşmakta içimde: altılı ganyancı mübarek.
Şimdi DE Demirtaş'ı sempatik gösterenlere, onu ön plana çıkarma gafletine düşenlere müthiş bir taarruz başlatılmış vaziyette: İşsiz bırakma taarruzu!
Yahu, adama saz çaldırsanız da, çaldırmasanız da; adam sempatik.
Methiye düzseniz de, düzmeseniz de; mal meydanda.
Adam, güzel konuşuyor, akıcı konuşuyor.
Hamaset, demagoji, ahkam ve racon kesme barajında boğulmuyor; en mühimi, gülmenin ve
güldürmenin önemini biliyor.
İçinden geliyor; gülüyor. Zeki ve esprili.
Hazırcevaplığı, mizah anlayışı sayesinde cevapları, takır takır çakıyor.
Doğan Medyası'na bir gıcıklanma, bir ihbar silsilesi, bir cezalandırma arzusu; bu kadar olur.
Cumhuriyet gazetesine de, Sözde Aydıncıklara da öyle.
''Vayyy başımıza bu Demirtaş belasını siz sardınız ulan'' trollenmeleri, pardon, celallenmeleri, son günlerde
tavan yapmış vaziyette.
Demirtaş'ın ayağına çelme takıp, hayallerindeki erken seçimde yer alamamasını sağlamak için, son
sürat çalışa dursunlar-
Medyadaki DÜŞMANLAR listesinin en tepesine, son günlerde bir isim ekleyiverdiler:
Cüneyt Özdemir.
Kanal D Ana Haber'de haysiyetli, muasır medeniyet seviyesinde bir habercilik yapabilmek için
çırpınmak (ve muhtemelen ağır bir sansürle boğuşmak) dışında bir suçu var mı Özdemir'in?
Hayır yok!
Ama bu kadarı DAHİ onlara yeter.
Adamın, gözünün üstünde kaşı var: Maslahatçı ve tavşan suyu kadrosundan olmamak, gibi
tahammül fersa bir çizgisi var!
Kendi havuz medyaları dışında, bulamaç kıvamında bir ana akım medya; can çekişerek, varlığıyla
yokluğu arasında hemen hiç fark kalmayarak, bitkisel bir hayata girsin, yoğun bakımda sürünsün.
Bunlar da rahat etsin.
En büyük takıntıları bu, son günlerde.
Cüneyt Özdemir'i ciddi şekilde hedef gösterme, karalama kampanyası başlatıldı.
''İMC TV'ye geçiyor'' tarzı haberler çıkartmaları filan tamamen bu kampanyalarının uzantısı.
Yani: hem ''Yahu bu herif koyu Kürtçü!'' demiş oluyorlar, hem de ana akım medyada barınamaması
temennilerine, onu marjinalize etme arzularını da katmanın sinsi zevkini yaşamış!
Yani AKP (ve zevkle hempası olmuş her çeşit Türk Milliyetçiliği) cümlemize, yeni bir 28 Şubat yaşatıyor.
Kendi imalatları bu Yeni 28 Şubat Ruhu'nun, yıllarca ''Biz ne mağduruz, neler çektik'' timsah gözyaşlarıyla
bizleri keklemiş bulunanların el emeği, göz nuru olması, ilginç tabii.
Sıralarını bekliyorlarmış!
Sayelerinde şimdi askeri vesayet rejimine dahi ihtiyaç kalmadı.
Öylesine darbeleniyoruz ki her gün, askeri darbe olmasa da, fark etmiyor yani.
Kendi Ergenekon'larını da imal ettiler, çamur havuzunu da milletin başına musallat ettiler.
Yargı da onların kontrolünde, MİT de.
Yani ödevini fevkalade çalışmış Erdoğan.
Düşmanlarının tüm araçlarını kendi aracı, onların tüm oyunlarını/tezgahlarını, kendi oyunu yapmış
vaziyette.
Ana akım medyada kalmayı tesadüfen başarmış son birkaç iyi adama/kadına diktiler şimdi de gözlerini.
İyi de meşhuuuuur Beyaz Türkler'in HDP'ye katkısı komik derecede düşükken-
Yani o ''Emanet Oylar'' üstüne de bir yazı yazmaya niyetim var.
Yardımcım Naciye'nin babası HDP barajı geçince, mevlut okutturmuş Siirt'te!
Naciye de halay çekti bütün gece Kağıthane'de.
İşte budur HDP'nin artan oylarının hikmeti!
Kürtler'dir. Dindar Kürtler'in ''Ve dahi duralar'' demesidir.
Genç Kürtler'in demokrasi bilincini kuşanmış olmaları, hayata öyle başlıyor olmaları sayesindedir.
Kürt kadınların, hakiki bir kadın devrimi yaşıyor olmalarıdır.
Yoksa, yemişim emanet oyları!
Bugüne dek neye yaradılar, neye yaradık?
Cüneyt Özdemir'in başını yeme iştah ve arzularını, iyice şaha kalkmış akıncılıklarına bağlıyorum yani ben.
Namı diğer; işgalcilik dürtülerine.
Milli işgalci gömleği.
Üstüne Avrupa tarzı bir ceket giyer gibi yapıp göz boyadılar mı? Boyadılar!
Ama gömleği hiç çıkarmamışlar.
Kefen giyme, baldıran içme sonu gelmez palavraları gibi!
E, kamuya ait bir ormanın arazisini işgal edip, dünyanın alay mevzusu olacak devasalıkta bir saray
yaptırırsan kendin için-
Duramazsın, NE kadar işgal etsen, gasp etsen, tecavüz etsen; duramazsın ağbicim.
Cüneyt Özdemir'in ana akım medyada haber sunmasını dahi, çok gören birilerinden söz ediyoruz!
Hakikaten feci günler söz konusu.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
5.02.2016
28.06.2016
21.06.2016
14.06.2016
6.02.2016
31.05.2016
24.05.2016
17.05.2016
26.04.2016