Roni MARGULIES
Çoğu şey çok kolaydır memleketimizde. Tutuklanmak, trafik kazasında ölmek, kitap veya gazete yayımlayıp bunların yasaklandığını görmek, çok çocuk yapmak...
İstatistiklere göre biz bunları başka ülkelerden daha çok yapıyor olduğumuza göre, bunlar bizde oralarda olduğundan daha kolay.
Türkiye’de olup biteni anlamak da kolaydır. Yani en azından bizim için kolaydır. Yabancıların anlaması hiçbir şekilde mümkün değildir. Buraya geldiklerinde 70 milyon insanın sırf onların kafası karışsın diye numara yaptığı hissine kapılırlar, kafalarını kaşıyarak memleketlerine dönerler. Bazıları bunu Türklerin misafirperverliğine verir, “Sırf bizi eğlendirmek için neler yaptılar, ne tatlı insanlar!” diye düşünerek binerler dönüş uçağına.
Örneğin, Hasan Cemal’in 1915: Ermeni Soykırımı adlı kitabında aktardığı şu sözleri anlamak bizim için kolaydır:
“Bu topraklarda Kürtler yaşadıklarını, Ermeniler öldüklerini yıllardır kanıtlamaya çalışırlar.”
Bir yabancı bu cümle üzerine haftalarca düşünebilir. Sonra kafayı yer, kaldırıp götürürler.
Biz ise kolayca anlıyoruz.
Çok etnisiteli, çok dilli, çok dinli bir nüfusun yaşadığı topraklarda, tek etnisite, tek dil ve tek dinin devleti, yani Müslüman Türk ulus-devleti yaratılırsa, sorun çıkması kaçınılmazdır. Diğerleri, “İyi bari, biz de Türk olalım, dilimizi bırakıp Türkçe konuşalım, dinimizden çıkıp Müslüman olalım. Ne mutlu bize, tray lay lom!” derse, sorun yok.
Ama genellikle demezler.
Demezlerse, bunları bir şekilde halletmek gerekir.
Öldürebildiğini öldürürsün. Bu en etkili ve kalıcı çözüm yoludur.
Öldüremediğine ise zaten hiç yokmuş gibi davranırsın. Bu uzun vadede çok da etkili olmayan bir çözüm yoludur. Ama bir süre idare eder.
Çok sayıda insan öldürmek ayıp ve günah olduğu için, “Ben mi? Yok yahu, vallahi öldürmedim”dersin.
Kaçıp kurtulanlar yıllar boyu yalan söylediğini kanıtlamaya çalışır.
Öldüremeyip zaten hiç yokmuş gibi davrandıkların ise yıllar boyu aslında var olduğunu ve yaşadığını kanıtlamaya çalışır.
Bu örnekte olduğu gibi, bizim devletin yaptıklarını biz anlarız.
İdi Amin döneminin Uganda devleti gibi değildir bizimki. Tamamen saçma sapan şeyler yapmaz.
Habistir. Ama anlamsızca habislik etmez. Kafkaesk değildir.
Son Türk devletinin, Misak-ı Millî sınırlarının, Türklüğün âli çıkarlarının açısından bakıldığında, neyi niye yaptığını anlamak kolaydır.
Bunca yıldır, mazoşist bir hobi gibi, bu devletin yaptıklarını izlerim, tümüyle anlaşılmaz bulduğum, sadece ve basitçe habis olan bir tek şey var.
On dört buçuk yıldır süren Pınar Selek davası.
Bitmeyen, sonuçlanmayan dava çoktur bizde.
Ama her şeyi anladığımız gibi, sonuçlanmayan davaların niye sonuçlanmadığını anlayabiliriz. Bir mantığı vardır. Örneğin, Hrant Dink davası sonuçlanmaz, çünkü cinayeti devlet kendi sadık hizmetkârlarına işlettirmiştir, kendi kendini mahkûm edecek değildir elbet.
KCK davalarını anlamak da kolay. Sanıklar Kürt.
Pınar Selek davasını ise hiçbir şekilde anlamak mümkün değil.
Mısır Çarşısı’nda bomba filan patlatmamış olduğu gün gibi aşikâr olan, patlatmadığı çok çeşitli bilirkişi raporlarında kanıtlanmış olan, defalarca beraat eden, beraat kararları Yargıtay tarafından bozuldukça mahkemeler tarafından tekrar beraat ettirilen bir kadından devlet ne ister? Manyak bir katil gibi on beş yıl niye peşinden koşar, hayatını zehir eder, geleceğini karartır?
Pınar Selek adaletten alacaklı. Yarın saat 13:00’te Çağlayan Adliyesi C Kapısı’nda buluşuyoruz. Razı gelmediğimiz adaletsizliğe karşı hep birlikte direniyoruz.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023