Salih Tuna
Sayın Cumhurbaşkanı geçen gün yaptığı konuşmada, FETÖkonusunda öyle bir serzenişte bulundu ki, olursa o kadar olur.
Dedi ki…
“Yakın arkadaşlarımdan, siyaset arkadaşlarımdan, muhalefet partilerinden, iş dünyasından, sivil toplum kuruluşlarından her çevreden pek çok kişi FETÖ'nün üzerine çok gittiğimi, kendilerine haksızlık yaptığımı bana söylüyordu. Sadece milletim beni bu mücadelemde kayıtsız şartsız destekledi…”
Muhalefet partilerinin Erdoğan'ı desteklememesini hadi anladık diyelim.
Gerçi işin öyle pek “anlaşılacak” hali yok; zira söz konusu olan parti pırtı meselesi değil, milli meseleydi.
Hülasa, Türkiye'nin beka sorunuydu.
O kadar ki, 15 Temmuz'da FETÖ işgali gerçekleştirseydi, bugünkü gibi kutlayacak bir cumhuriyetimiz de olmayacaktı.
Lafın düzünü edelim:
“Türkiye Cumhuriyeti” yıkılıp yerine “Fetullah Cumhuriyeti” kurulmamışsa, Erdoğan'ın FETÖ'ye karşı verdiği sarsılmaz mücadele ve bu mücadelede milletin onu canı pahasına da olsa sonuna kadar desteklemesi sayesindedir.
Bundan sonra kimsecikler kalkıp da bu milletin iradesinin karşısına cumhuriyeti koyma bezirganlığına sapmasın.
Zira…
Cumhuriyeti de bu milletin iradesine borçlu olduğumuzun resmidir 15 Temmuz direnişi.
Gelelim, Erdoğan'ın mezkur konuşmasındaki, “iş dünyasından, sivil toplum kuruluşlarından her çevreden pek çok kişi” ifadesine…
Her şeyden evvel şunu belirtmek isterim: İş dünyasından bütünüyle bağımsız sivil toplum kuruluşu da “her çevreden pek çok kişi” de çok istisnai bir durumdur. En azından bizim ülkemizde bu böyledir.
Onun için ayrıca sivil toplum örgütü parantezi açmadan mezkur ifadeyi bütün olarak ele almak istedim.
“Sermaye kırılgandır” lakırdısı hepinizin malumu. Haliyle, iş adamlarının çoğu da kırılgandır.
Rüzgara göre yelken şişirme maharetleri de “gelen ağaysa giden paşam” tavırları da hep bundandır. (Sayıları az olsa da dava adamlığından ödün vermeyen ilkeli, omurgalı, duruş sahibi iş adamlarımız da elbette vardır.)
Bu iş adamlarının ortak özellikleri havayı iyi solumalarıdır. Burunlarının koku alma özellikleri çok gelişmiştir.
Üst akla bağlı network tarafından, Erdoğan'ın üstünün çizildiği kokusunu aldıkları için, 15 Temmuz'dan önce (özellikle de 7 Haziran seçimlerinden sonra) Erdoğan sonrasına yatırım yapmışlardır.
Hesaba katmadıkları bu milletin çıplak ellerle tankları durdurabilme iradesiydi.
Bu iş adamları, Erdoğan döneminde kat be kat kazandıklarını koruma iç güdüsüyle böyle yaptılar, diyelim.
Bir başka ifadeyle, konjonktür kokusuna duyarlı burunları yüzünden Erdoğan'ı FETÖ ile mücadelede yalnız bıraktıklarını söyleyelim.
Peki…
Sayın Erdoğan'ın, “yakın arkadaşlarımdan, siyaset arkadaşlarımdan pek çok kişi FETÖ'nün üzerine çok gittiğimi, kendilerine haksızlık yaptığımı bana söylüyordu” ifadesini ne yapalım?
Bu yakın arkadaşlar, siyaset arkadaşları hangi kokunun peşine düşmüşlerdi?
Bunların birçoğunu “siyaset hırsızları” tesmiye etmiştim de, “Erdoğan'dan çok Erdoğancı” şeklinde “suçlamalara” maruz kalmıştım.
Bunların içinde siyaset arenasındaki varlıklarını Erdoğan'a borçlu olanların yanı sıra, Erdoğan'ın liderliğini bir türlü içlerine sindiremeyenler de vardı.
Bunlar…
Peter Shaffer'in “Amadeus” oyunundaki Salieri karakteri gibi kendilerini yükseklerde gören, kıskançlıktan ruhsal dengesini kaybeden kifayetsizlerdi.
Bir farkla ki, Salieri nihayetinde Mozart'ın deha olmaklığını itiraf etmiş, “neden beni değil de onu deha kıldın” diyerek Allah'a kin duymaya başlamıştı.
Bunların kini, Erdoğan'ı yaratana değil, hâşâ. Sadece ve sadece fakir gibi her daim Erdoğan'ın yanında duranlara!
Kimi zaman mobbingle, kimi zaman iftirayla, kimi zaman da linç kampanyasıyla bunu dermeyan ettiler.
E tabi, Erdoğan'ın, FETÖ'ye karşı mücadelede kayıtsız şartsız kendisini desteklediğini ifade ettiği millete kin duyacak halleri yoktu ya!
Hem duysalar da nasıl itiraf edeceklerdi? Millete savaş mı açacaklardı?
Ne yapsalar boş, artık bitti.
Şükür ki şükür, herkes kimin ne olduğunu gördü.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2019
5.02.2019
21.02.2019
20.02.2019
19.02.2019
12.02.2019
6.02.2019
5.02.2019
31.01.2019
29.01.2019