Sanem ALTAN
Kendimi, benimkine benzemeyen bir zevkin dilini kullananların arasında mutsuz hissettim hep…
Çoğu zaman sıkıldım onlardan.
Çoğu zamansa küçümsedim…
Onların da beni küçümsediği gibi…
Kendisine benzemeyeni hiç sevmiyor kalabalıklar…
Bense onlara benzememeyi hep sevdim.
26 yaşındayım…
On yaşındayken de böyleydim…
Ellimde de böyle olacağım.
Tıpkı sizin gibi diğerlerine benzememeyi hep önemseyeceğim.
Hep beğenilmek istiyoruz.
Hep birbirine benzeyenlerin dışında kalmak istiyoruz.
Ve nasıl da birbirine benzeyen kocaman bir grup olduğumuzu fark etmiyoruz.
Hepimiz başkalarına benzemek istemeyen ve sadece bu duygusuyla bile birbirlerine benzeyenleriz işte.
Şu beğenilme arzusu var ya…
Daha çocukluğumda başladı.
Annemle babamın gözlerinden korkardım çocukken.
Ürkerdim gözlerinde bir alaycılık gölgesi görmekten.
Oysa o gözler gülümserdi hep bana.
Annemle babam beğenmeliydi beni…
Benim birlikteyken sıkıldığım insanlardan biri gibi olmamalıydım onlar için…
Sonra tüm insanlar beğenmeliydi beni…
Sonra annemle babam bir kez daha hayran olmalıydı bana.
Tüm insanların bana hayran olduğunu annemle babam bilmeliydi en önce.
İnsanların beni beğenmesini isterdim.
Onların beni beğenmesini isterdim ama ben onları beğenmezdim aslında…
Karşılıklı küçümserdik birbirimizi.
Nasıl bir düzendi bu…
Kimsenin kimseyi beğenmediği, ondan tamamen farklı olduğunu düşündüğü ama yine de ona kendini beğendirmek için defalarca yeni oyunlar, yeni kanıtlar peşinde koştuğu…
Hayatımızın en önemsiz kahramanlarına bile kendimizi beğendirmek istiyoruz.
Bu hırsla yokolduğumuzu bile anlamıyoruz.
Şu beğenilme arzusu…
Beğenilmenin coşkusu için mi yoksa beğenilmemenin acısına dayanamayacağımızdan mı vazgeçiyoruz kendimiz olmaktan, bilemiyorum.
Hepimiz birbirimizi küçümsüyoruz ve hepimiz birbirimizi çok önemsiyoruz.
Ve hepimiz diğerlerinin bizi beğenmesi için kendimiz olmaktan vazgeçiyoruz.
Bu yazıyı yirmi altı yaşında, çantamda hep dolaştırdığım, eskimiş yazı defterime yazmışım…
Ve o defterleri çıkarıp okuyorum şimdi…
Biliyor musunuz, yaş aldıkça akıllanırız gibi gelse de galiba bazı konularda hiç akıllanmıyoruz.
Gençken yazdıklarıma baktıkça buna daha çok inanıyorum.
Bütün insanların ortaklaşa sahip oldukları sakatlıklar var.
O sakatlıklardan kurtulamıyoruz.
Belki de tek teselli…
Bu sakatlığı görüp anlamak.
Belki de bizi “diğerlerinden” ayırabilecek tek özellik bunun farkına varabilmek.
Belki de bizi diğerlerinden ayıracak tek şey ‘sakatlıklarımızla’ birbirimize benzediğimizi bilmek…
Not: Önümüzdeki iki gün yokum... Görüşmek üzere...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
28.02.2016
26.02.2016
21.02.2016
17.02.2016
10.02.2016
5.02.2016
31.01.2016
29.01.2016
27.01.2016