Serdar KAYA

Bundan tam 90 yıl önce, 5 Kasım 1922 Pazar sabahı, Ankara Hükümeti, İstanbul polisine bir telgraf çekti. Konu, gazeteci Ali Kemal Bey’di. İki ay önce İzmir’de zafer kazanmış olan Ankara Hükümeti, Milli Mücadele süresince sert eleştirilerine maruz kaldığı köşe yazarı Ali Kemal Bey’i Ankara’ya getirtmek ve“yargılamak” istiyordu. Ancak İstanbul hâlen işgal altındaydı. Dolayısıyla, böyle bir “yargılama”nın yapılabilmesi için, Ali Kemal Bey’in gizlice Ankara’ya kaçırılması gerekliydi.
Telgraf üzerine, İstanbul Emniyet Müdür Muavini, dört polisini bu işle görevlendirdi. Polisler, sivil kıyafetlerle Ali Kemal Bey’in (Galatasaray Lisesi’nin arka tarafındaki) evini gözetlemeye başladılar. Ali Kemal Bey, öğle vakti evinden çıktı, tramvaya bindi ve Yeşilçam Sokağı yakınlarında tramvaydan atlayarak bir berber salonuna girdi. Sivil polisler, Ali Kemal Bey’i orada yakaladılar ve Marmara Denizi üzerinden İzmit’e getirdiler. Ancak Ankara trenine binmelerinden önce Sakallı Nurettin Paşa’nın Ali Kemal Bey’i görmek istemesi, olayların seyrini bir parça değiştirdi.
Sakallı Nurettin Paşa
1. Ordu Komutanı Sakallı Nurettin Paşa, Milli Mücadele’nin önde gelen isimleri arasındaydı. 9 eylülde ordusunun başında İzmir’e girmiş ve zaferin ardından şehrin gayrımüslim mahallelerinin yakılması işini bizzat yönetmişti. Paşa, İzmir Rum Ortodoks Kilisesi Metropoliti Hrisostomos ile de kişisel olarak ilgilenmişti.
Hrisostomos’un suçu, Yunan işgalini desteklemekti. Ancak konunun kişisel bir yönü de vardı. Şöyle ki, Paşa ile Hrisostomos, 1919 başlarında bir tören vesilesiyle karşılaştıklarında, Hrisostomos, (İttihatçıların 1914’ten beri Ege ve Karadeniz’de sürdürmekte oldukları Rum katliamlarını nazara vererek) Paşa’ya ellerinden Yunan kanı damladığını söylemiş ve bu gerekçeyle onun elini sıkmayı reddetmişti.
Nurettin Paşa, zaferden hemen sonra Hrisostomos’u yakalattırdı ve öfkeli bir güruha linç ettirdi. Gözleri oyulup, burnu ve kulakları kesilen, ardından da bir arabaya bağlanarak yerlerde sürüklenen Hrisostomos, korkunç bir şekilde can verdi.
İzmit
Sakallı Nurettin Paşa, 9 eylüldeki İzmir zaferinden takriben bir ay sonra ordusuyla birlikte İzmit’e yerleşmiş ve Osmanlı sarayı Kasr-ı Hümayun’u karargâhı hâline getirmişti. 6 kasım sabahı Ali Kemal Bey saraya getirildiğinde, Paşa kendisini, “Artin Kemal denen herif sen misin?” gibi sözlerle tahkir etti. Sonra da, “Bunu Divan-ı Harb’e gönderiniz” diyerek saraydan çıkarılmasını emretti.
Ancak, bu bir oyundu. Paşa, (Hrisostomos’a yaptığına çok benzeyen) bir tertip hazırlamıştı. Sarayın hemen dışındaki Saat Kulesi’nin altında elleri taşlı ve sopalı bir kalabalık Ali Kemal Bey’in dışarı çıkmasını beklemekteydi. Ali Kemal Bey, İzmit’in meşhur Saray Kapısı’ndan çıkarıldıktan kısa bir süre sonra, bu kalabalık kendisini taş yağmuruna tuttu. Bunun üzerine, Ali Kemal Bey geri dönüp saraya girmek istedi. Ancak, Saray kapısı kapatılmıştı ve dolayısıyla da kaçabileceği bir yer yoktu. Bir noktada, kalabalığın içinden biri, Ali Kemal Bey’i belinden bıçakladı. Acı içinde yere yıkılan Ali Kemal Bey, orada linç edildi. Kafası taşlarla ezildikten sonra, yüzüğü, saati ve hatta elbiseleri dahi talan edildi. Sonrasında da, ayağına bir ip bağlanarak yerlerde sürüklendi.
Bütün bu yaşananlar, Ali Kemal Bey’i İstanbul’dan getiren polisler için de bir sürpriz olmuştu. 1. Ordu’nun İzmir fatihi Kurtuluş Savaşı gazileri ise, müdahale etmeyip olayı izlemişlerdi.
Hayaletlerle dolu bir tarih
“Hrisostomos”, “Artin”, “linç” ve “talan” gibi kelimeler, ister istemez bazı tarihî gerçekleri çağrıştırıyor: (1) Nurettin Paşa’nın karargâhı hâline getirdiği Kasr-ı Hümayun, İstanbul dışındaki tek Osmanlı sarayıydı ve Ermeni Mimar Karabet Amira Balyan tarafından inşa edilmişti. (2) İzmit’in en büyük sembolü olan Saat Kulesi de, yine Ermeni bir mimar olan Mihran Azaryan’ın eseriydi. (3) Aynı Nurettin Paşa, şehirdeki Aya Pandeleimon Manastırı’nı (İzmit Körfezi’nden açtırdığı top ateşi ile) yıktırmıştı. (Hrisostomos’un sözünü ettiği katliamlar başlamadan önce, İzmit’te 40.000 Rum yaşıyordu.) (4) Ali Kemal Bey’in linç edildiği Saray Kapısı’nın hemen önünden geçen Saray Yokuşu, bu cinayetten sadece yedi sene öncesine kadar takriben yüzde 17’si Ermeni olan İzmit’in Ermeni mahallesinin başladığı yerdi.
Sonsöz
Ali Kemal Bey’in ölü bedeninin yerlerde sürüklendikten sonra bırakıldığı yerde bugün bir Atatürk Heykeli var. İlgili heykel, kültürleri, tarihî eserleri ve muhalifleri sistemli olarak yok etmiş olan bir rejimin ne inşa ettiğinin bir sembolü gibi. Eğer geçmişiyle yüzleşebilmiş bir toplum olabilseydik, bugün orada Ali Kemal Bey’in heykeli olurdu.
Yazarlar
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları

































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2019
17.06.2018
6.04.2015
23.03.2015
16.03.2015
20.01.2015
15.01.2015
17.11.2014
1.10.2014
12.08.2014