Serdar KAYA
Bernard Lewis, 1993 yılında Oxford University Press tarafından yayımlanan Islam and the Westadlı önemli kitabının ilk bölümünde, Batılıların ve Müslümanların birbirlerini algılayış şekillerinden söz eder. Lewis’e göre, ilgili algıların olumsuz olmasının tek nedeni inanç farklılığı değildir. İslam ve Hıristiyanlığın birbirini konumlandırış şekli de ayrıca önemlidir.
Şöyle ki, Lewis’e göre, Müslümanlar, Hz. İsa’yı ve mesajının doğruluğunu kabul ettiklerinden, Hıristiyanların inançlarına karşı nispeten daha hoşgörülüdürler. Örneğin, Müslümanlar her ne kadar teslis inancına mesafeli olsalar da, bu durum, Hıristiyanlığın özünde doğru ve ilahi bir din olduğunu düşündükleri gerçeğini değiştirmez. Ne var ki, bu hoşgörü karşılıklı değildir. Sorun, Hz. Muhammed’in getirdiği mesajın Hıristiyan (ya da İbrahimî) geleneğin bir devamı olarak sunulmasıdır. Zira, tıpkı Müslümanlar gibi Hıristiyanlar da Tanrı’nın kıyamet gününden önce göndereceği son dine mensup olduklarına inandıklarından, kendisini Hıristiyanlık ile irtibatlandıran yeni bir din, sadece varlığıyla dahi, öncülünün geçerliliğini hiçe sayacaktır. Örneğin, İsa’nın ikinci kez gelerek insanları yargılayacak olması gibi Hıristiyanlık içinde merkezî öneme sahip olan bir inanç, İslami öğreti tarafından geçersiz ilan edilir. Bu gibi nedenlerden ötürü, ilgili Hıristiyan perspektiften bakıldığında, İslam’ı, doğru dini bozucu olan sapkın bir inanç olarak görmek zor olmaz.
Lewis, Hıristiyanların Museviliğe bakışlarına da değinir. Musevilik, Hıristiyanlığın öncülüdür. Dolayısıyla, tıpkı Müslümanların İslam’ın öncülü olduğuna inandıkları dinlere daha hoşgörüyle baktıkları gibi, Hıristiyanlar da Museviliğe karşı nispeten daha ılımlıdırlar. Örneğin, Musa, İsa’nın öğretisinin temellerini atmıştır. Hıristiyan kutsal kitabının, Tevrat (Eski Ahit) ve İncil’den (Yeni Ahit) oluşuyor olması da bu noktada önemlidir. Buna karşılık, Museviler, dinlerini dinler tarihinin en sonuna yerleştirmedikleri için, Museviliğin ardıllarına karşı aynı derecede tepkili değillerdir. Lewis’in bu tesbitine, Museviliğin nispeten etnik bir anlayışa sahip olması nedeniyle bu gelenek içinde misyonerliğin varolmaması da eklenebilir. (Musevilerin içinde ahiret inancına sahip olan kesimin, cennet ya da cehennemi hak etmeyi kişinin ekseriyetle inançlarına değil fiillerine bağlıyor olmaları da bu noktada önemlidir.)
Üç soru
Müslümanlar pek farkında olmasalar da, İslam dininin de ardılları var. Lewis, bu noktada spesifik olarak Bahaileri ve Ahmedileri zikrediyor ve Müslümanların da bu dinî grupları doğru dini bozucu olan sapkın inançlar olarak gördüklerini belirtiyor. Örnekler arttırılabilir. Ancak sorular değişmiyor:
1. Müslümanlar neden (Kuran’daki “hatem en-nebiyyin” ifadesine rağmen) İslam dininin de ardılları olduğunun pek farkında değiller? Hıristiyanların da, Hıristiyanlığın ardılları hakkındaki fikirlerini İncil’den hareketle oluşturuyor oldukları açık değil mi? Acaba Müslümanlar bu konuyu bir parça düşünseler, Hıristiyanların İslam’a yönelik algılarının nasıl şekillendiğini artık fark etmeye başlayabilirler mi?
2. İnsanların, varlığın bilinçli bir yaratıcı tarafından yaratılıp yaratılmadığı konusuna kafa yormalarını beklemek anlaşılabilir bir durum. En azından, hâkim İbrahimî kültür, bunu anlaşılır (ve hatta doğal) bulmamızı kolaylaştırıyor. Ancak İbrahimî dinler, buna ek olarak, insanlara, Tanrı’nın kendilerine tam olarak kimleri elçi olarak gönderip, kimleri göndermediğini ayrıştırmak gibi bir sorumluluk da yüklüyor. İnsanları, sübjektif şartlarda ve korku etkisi altında şekillenmemesi mümkün olmayan böylesine ağır bir karar alma süreci altına sokmanın işlevi (ve hatta belki de etik temeli) nedir? Bir elçiyi elçi kılan en temel özellik, (kelimenin tanımı gereği) kimin elçisi olduğunun aşikâr olması değil midir? Peki, İbrahimî dinlerde, elçinin getirdiği mesaj kadar, elçiliğinin gerçekliğinin gönderildiği insanlarca takdir edilip edilmeyeceği konusunun da merkezde olması neden?
3. Bu konularda aslında hiç kimsenin hiçbir şey bilmiyor olması mümkün mü? Gerek kesin inanç sahipleri, gerekse ateistler arasında yaygın olan kendinden emin tavırlar, bilmediğini bilmiyor olmanın bir sonucu olabilir mi?
twitter.com/derinsular
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2019
17.06.2018
6.04.2015
23.03.2015
16.03.2015
20.01.2015
15.01.2015
17.11.2014
1.10.2014
12.08.2014