Şeyhmus DİKEN
Ümmet; demokrasi, hak, hukuk talep etmez! Ümmetin ne haddine! Muktedir, devletlû en iyisini düşünür. Bütün mesele “Sarayda Oturan”ın rahatı, huzurudur. Gerisi koca bir teferruattır. Laf-ı güzaftır.
Osmanlıcanın hiç hesapta kitapta ve dahi ortada yokken, bir grup akademisyenin eski arşivlerden yararlanmak amacıyla öğrenmek istediğiyken, devletin en tepesindeki cumhurbaşkanınca gündeme getirilmesi sizce sadece bir dil meselesi miydi?
Öyle olsaydı pek de üzerinde durulmayabilirdi!
Diğer bütün diller için de aynı eşit ve özgür haklar talep edilir, mesele hâl olur ya da olmaz ve olur biterdi.
Ama mesele öyle değil işte!
Eski beşyüz yıllık Osmanlıcılık, NeoOsmanlıcılık olarak zihinsel algıdan realiteye dönüşünce işin rengi değişiyor.
Osmanlı Padişahları gibi yıllarca kurgusunu yaptığınız “Mimarbaşı”lara işin her aşamasında şekil, şemal tarif ettirdiğiniz “Saray”lara avdet edince işin devamı geliyor elbet. Geriye kalan reaya’yı tebaalaştırmak oluyor. Sonuçta hepsi “Ümmet” değil mi?
Ümmet; demokrasi, hak, hukuk talep etmez! Ümmetin ne haddine! Muktedir, devletlû en iyisini düşünür. Hangi dili konuşacağından, nasıl ve nerede hangi mekânda yaşayacağından, ne şekilde geçineceğinden, kaç çocuk sahibi olması gerekeceğine varıncaya kadar.
Bütün mesele “Sarayda Oturan”ın rahatı, huzurudur. Gerisi koca bir teferruattır. Laf-ı güzaftır.
Alın, önünüze koyup şöyle bir kaba hatlarıyla inceleyin. Osmanlının Ümmetçilik kolajının bugün NeoOsmanlıcılar tarafından algılanışının dışında 2015 başındaki bu tuhaf ülkede ne görüyorsunuz? Hâla Kürtçe dâhil diğer bütün dillere önyargı yok mu? Hatta kiminize uçuk, kaçık gelecek belki “Türkçe Felsefe Yapılmaz” kelamından sonra Türkçe’ye bile üvey evlat muamelesi yapılırsa şaşırmayın.
2014’ü kötü geçirdik. Kötü bir şecere dökümünün hiç gereği yok. Günlerdir haber bültenlerinden okuyor, dinliyoruz başımıza gelen / getirilen onca felaketi.
Pek de “iyi hâller”le girmedik 2015’e. Umuyor ve diliyoruz sonu iyi gelir. Başımızdaki belalar “def” olur.
Siz bu satırları okuduğunuzda ayakkabı kutuları ve kasalar içinde emniyete, savcılıklara taşınan paraların, altınların faizleriyle birlikte “hak sahipleri”ne iadesinin üzerinden bir yılbaşı armağanı “sene-yi devriyesi” gibi on beş gün geçmiş olacak. Ve dahi o zatlar yeni yıllarını da kutlamış olacaklar. “Yüce Divan” a giderler mi? Bilinmez! Onu Devletlû’ları bilir biz değil. Çünkü “Divan” sahibi Osmanlı’da karar verendir. Neo Osmanlı’da da öyle zahir.
Son cümlemin ne olacağını mı merak ediyorsunuz!
Merakta bırakmayayım sizi…
Osmanlı fetih, talan, tımar, soygun düzenidir.
Bu sebeple yoksul ve fukara halkın, tebaanın, mültezimler üzerinden saraya yakıştırması şudur.
“Şalvarı şaltağ Osmanlı
“Eğeri kaltağ Osmanlı
“Ekende yoğ, biçende yoğ
“Yiyende ortağ Osmanlı…”
Bu iş üretenin emeğine ortaklığı geçeli çok oldu.
NeoOsmanlı’ların gözü her bir şeyimizde var. Bize bıraktıkları ise “Çıkmayan can’dan umut kesilmez”. Bağışlar ve Ulüfe düzeniyle hayatlarını sürdürsünler, fazla da bir şey istemeyip üç’ten fazla çocuklarıyla yoksul barakalarında oturup, Sarayında Hüsn-ü Kabulle hükmeden Padişaha Şükrederek ihsan beklesinler…
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.01.2025
16.04.2024
1.01.2024
21.04.2020
27.10.2019
10.06.2018
16.09.2017
21.05.2017
15.02.2017
5.02.2017