Şeyhmus DİKEN
Ercan Kesal, eskilerin tabiriyle hani derler ya! “On parmağında, On hüner”. Aynen öyle. Çok hünerli bir entelektüel. Hekim, sinemacı, senarist, oyuncu ve yazar. Peri Gazozu, Nasipse Adayız, Cin Aynası, Bozkırda Bir Gece Yarısı, Aslında, Evvel Zaman, Zamanın İzinde ve Kendi Işığında Yanan Adam kitaplarına geçtiğimiz günlerde yayınlanan “Velhasıl”* eklendi.
Velhasıl, Ercan Kesal’ın doksanlı yıllardan bu yana akıp gelen çeyrek asırlık edebiyatı ile anılar harmanı bir seçki.
Genç bir adamın sinema tutkusu üzerinden yazma merakı ile yaşama dair tanıştığı kişiler ve yaşadığı mekânlardan süzülmüş hikâyeler, anekdotlar, anılar.
Mekân ve insan hikâyeleri üzerinden kendisinin bizzat örgünün içinde yer aldığı belleği de sıkça yanına kattığı edebi metinler manzumesi Velhasıl...
1976’da Nevşehir Lisesinden mezun olup Ankara Siyasalı (mülkiye) kazanan ve abisinin Anadol kamyonetine yüklenen bir yatak bir somya ve birkaç parça eşyayla İçCebeci’de başlayan serüven! Sonra İzmir’de süreduran Tıp Tahsili. Daha sonra orta Anadolu’da mecburi hizmetli hekimlik günleri ile yolu sıkça Ankara ile kesişirken başlayan dostluklar.
Ve İstanbul... Bütün bu kırk yıllık serencam içinde yolunun kesiştiği yazarlar, sinemacılar, ülkenin adı sanı bilinen entelektüelleri ile yaşananlar.
Zamanın akışkanlığı içinde farklı zamanlarda yazılmış metinlerde Ercan Kesal’in hayatına dokunup iz bırakmış şahsiyetler yeniden ve yeniden farklı yaşanmışlıklarla metinler arasında okura el edip göz kırparak “ben buradayım...” ey okur diyor. Mesela Ahmet Erhan, Metin Erksan ve diğerleri.
Ercan Kesal, üslup sahibi bir entelektüel. Onu film, dizi gibi oyunculuk performanslarından izlemek! Ya da edebi metinlerini okumak onu tanımaya yetmez. Konuştuğunuzda asıl o naif ve durulmuş olgunluğun farkına varıyorsunuz. İç sesinin dışa vuran ritmi dalgalanıp da durulmuş, durulup da kemale ermiş bir ahenge delalet ediyor.
Öyle ki satır aralarından seslenen Kemal Tahir’in ilk eşi Fatma İrfan’ın vurgusuyla “hikâyesi olmayan” insanlara acıyarak bakarken; “insan ne yazıyorsa odur” diyen bir kalem erbabı Kesal...
Çünkü biliyor ki dünyanın orta yerinde bir başına kalakalmış gibi yaşayanların arzuhalcisi, sesi olmayanların sesi olmaya niyetlenen bir edebiyatla kimi şeyleri metne aktarmak mümkün. Edebi metinlerini yazarken; kelimelerin, mazlum ve mağdurların yaralarına merhem olabileceği ihtimalinin farkında olan bir seçicilik de tabi!
Yazarken sıkça kullandığım bir vurgu vardır; Tuhaf Ülke. Sahiden bu tuhaf ülke sanki acının, ıstırabının olanca yükünü sırtında taşıyorken yükünü bir ara durak verip buralara boşaltmış sonra da hadi bakalım acılarınızın olanca yükü ile birlikte yaşayın deyip çekip gidenlerin ardında bıraktıklarının varisliğini anımsatıyor hepimize. Bu sebeple acı dediğimiz onulması hayli zor olan sürekli zor hâli büyütüyor kaderi coğrafyasıyla kesişen / örtüşen bizleri.
Kendimi buldum dersem Ercan Kesal’in hâl û ahvalini yazdığı metinlerde yanlış olmaz. İnsanın bizatihi kendine ait meseleleri yine kendine ait kelimeler/ cümlelerle anlayıp, anlatıp sonra da yazmak işi yaptığı yazarın...
Kötü, kapkara, zifiri karanlık geçmiş üzerine illa ki mutluluk bina etmenin zorluğunun metne yedirilen izdüşümleri. Yaşanan bütün olumsuzluklara inat “başın, öne eğilmesin”in mutlak bir direnç hâline tekabül ettiğinin farkında olmak!
Bu baptan hareketle Fransız şairi René Char’in vurgusuyla yazarken, konuşurken “İnsan kalacağız, bağışlanmazlık pahasına”. Aslında belki de “Velhasıl” derken tam da bunu yapıyor / yapmış Ercan Kesal... (ŞD/AS)
* Velhasıl, Ercan Kesal, İletişim Yayınları, 1. baskı - Ekim 2019, 179 sayfa
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları






























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.09.2025
26.01.2025
16.04.2024
1.01.2024
21.04.2020
27.10.2019
10.06.2018
16.09.2017
21.05.2017
15.02.2017