Talat ULUSOY
13 Eylül 1922 günü, kurtarıldıktan üç gün sonra başlayan büyük yangın, altıncı gününde söner. İzmir de söner. Çok-kültürlü hayatı, çok renkli inanç dünyası, gelişen sanayi ve ticareti, birbirinden güzel binalarıyla, Akdeniz’in incisi İzmir biter.
Yangın günleri boyunca Afyon’dan bu yana sürülen Hıristiyan kadın, çocuk ve yaşlı, sayıları İzmir nüfusundan fazla insan, alevlerle deniz arasına sıkışıp kalır. Binlerce İzmir ve Ege Hıristiyan’ı (65 binden, 180 bine kadar değişik sayı verilir) can verir. Alevlerde yanıp kavrulmaktan, dumana ya da denize teslim olup boğulmaktan kurtulabilen kadın, çocuk ve yaşlı Hıristiyanlar, yangın ertesi bir aya yakın o felaketin rıhtımında korkuyla bekleşir. “Kurucu Meclis” ne ölenleri ne de kalanları gündemine alıp görüşmez bile. Oysa onlar “Kurucu Meclis”in koruyup kollamakla yükümlü olduğu Osmanlı vatandaşlarıdır.
Şehri kurtaran askerlerin olsun, yerine geçen sivillerin yönetiminin olsun açtığı bir “İzmir Yangını” davası duydunuz mu? 18-45 yaş arası bütün Hıristiyan erkekleri toplamışlardır; yargılanan bir Rum veya Ermeni sanık adı duydunuz mu? “Kaçarken yaktı” denilecek Hıristiyan kalmamıştır ki!
Yangın kimin yönetimi sırasında çıktıysa, mesela günah keçisi haline sokulan vali ve Sıkıyönetim Komutanı Sakallı Nurettin Paşa, onun hakkında bir dava veya soruşturma dosyası var mı?
İlk ânından başlayarak yangın haberi dünyaya yayılır. Bir tek “Ankara” duymaz. İnanılır gibi değildir ama, “Kurucu Meclis” ne “kurtuluş”tan ne de yangından haberdardır! Geçelim o günleri, daha sonrasında da, yani Cumhuriyet tarihi boyunca “Kurucu Meclis”te Büyük İzmir Yangını hakkında bir “soru önergesi” bile gündeme gelmez. Ülkenin sanayi ve ticarette birinci, nüfusta ikinci büyük şehrinin Büyük Yangın’ı ile ilgilenmeyen bir “Kurucu Meclis” dünya tarihinde ender rastlanır bir durum olsa gerektir.
Daha sonraları, İttihatçı “Kurucu İrade”ye karşı sözde oluşan muhalefetler (İkinci Grup, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, Serbest Fırka, Demokrat Parti) hiçbiri peşine düşmez yangının. Siyaset “milli” olmalıdır ve İttihatçı suç ortaklığında birlik esastır. Ganimetin paylaşımında iktidar kavgası veren muhalefetleridir bunlar.
Günümüzün “milli birlik beraberlik” gibi tek seslilik arzularının ifadesi olan sloganların kökü buralardadır.
İzmir’de Büyük Yangın’ı gören, yaşayanlar vardır. Tanıklıklarını yazsalar, aktarsalar ya! İzmir’den sürülenler ciltler dolusu anlatır yaşadıklarını, “kurtarılmış” İzmir’de kalanlar suspustur. Hem “Kurucu Meclis”in, hem İzmirlilerin susmasını neye yormalı?
“Kurucu”ların suskunluğunu “Sükût ikrardan gelir” (susmak kabul etmek anlamına gelir) diye yorumlayan olabilir, ama yangın tanığı İzmirliler için böyle demek haksızlık olur. İttihatçı Tek Parti ve İstiklal Mahkemeleri baskı ve şiddetinde yaşananlara dikkat etmek gerek. İfade özgürlüğü ve diğer temel haklar üzerindeki ağır baskı ve şiddet “iletişimsel hafıza”nın önünü kesmek, yepyeni bir “hafıza”; İttihatçı-Kurtuluşçu bir “kültürel hafıza” yüklemek içindir ve sonuç almıştır.
Okulda, camide, askerde hafızaya yüklenen “Bir Türk dünyaya bedeldir” güzellemesi, “Biz öyle şey yapmayız” genellemesi, “Ama onlar da bize yapmış” tekerlemesidir, o kadar. Konu İzmir olursa; “Düşmanı denize döktük” palavrası, “Kahpe Yunan kaçarken yaktı” yalanı, “Yok Yunan değil Ermeni yaktı” bocalamasıdır. En sıkışılan yerde “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır” denildi mi zaten akan sular durur.
“Kültürel Hafıza”nın zamanla “gülünç” duruma geldiği görülünce, hiç sözü edilmeyen “belgeler” çıkarılır ortaya. Bunlardan ikisi cankurtaran simidi gibidir İttihatçılar için: Greskoviç Raporu ve Amiral Bristol!
Greskoviç İzmir sigorta şirketlerinin (on şirketten fazladır) ortak itfaiye teşkilatının müdürüdür. Yangın ertesinde hazırladığı raporu “kurtarıcı” yetkililere verir. Ama İttihatçı avukatlarının sözünü ettiği bu rapor değil, Mart 1923’te İstanbul Hüsnü Tabiat Matbaası’na bastırılan “rapor” broşürüdür. Neden “kozmik oda”da sır gibi saklanan rapor ortaya çıkmaz?
Amiral Bristol mü? Onun İstanbul yıllarında amiralliği donanmasız amiralliktir. Pek çok Amerikan şirketinin temsilcisi, komisyoncusudur. “Köylü ve Bağnaz” bulduğu Ermenilerden nefret eder. İttihatçılardan o kadar çok dost edinir ki, Mart 1927’de Amerika’ya dönüşünde İstanbul Galata rıhtımı, uğurlamaya gelen antiemperyalist Cumhuriyet ileri gelenleri ile dolar.
Neden hep “Yangını kim çıkardı?” sorusuna kilitlenir de tartışmalar, hiç “Niye söndürülmedi/söndürülemedi?” diye sorulmaz? Yangın ertesi hiç soruşturma açılmış mıdır, açıldıysa soruşturma tutanakları nerededir ve ne sonuca varılmıştır?
Yaşadığı yere aidiyeti/ilişkinliği olan insan, yani İzmir’i seven insan şehrinin geçmiş acı ve sevinçlerine ortak olur. Oysa İzmir ardı sıra büyük acıların yaşandığı “9 Eylül” günü bayram eder ve böyle bayramlar sağlıklı toplum inşa etmez.
İzmir’in Büyükşehir veya yangın alanının ve yangın sırasında ölenlerin kemiklerinin üstünde oturan Konak Belediyesi, o günlerin büyük acısını da anmayı düşünür mü?
Sadece sağlığımıza kavuşmak için olsun, bu acıyla yüzleşmeye çok ihtiyacımız var.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.01.2020
20.09.2017
18.07.2017
11.01.2017
16.09.2016
10.01.2016
29.10.2015
10.09.2015
21.04.2015
14.04.2015