Tuncay TOP
Her bir askerî darbenin, muhtıranın, polis operasyonunun ilginç bir isimle yürütülmesi alışıldık uygulamadandır. Kafes eylem planı, Sarıkız, Ayışığı, Balyoz darbe plânları, Ergenekon soruşturmaları vs. operasyonun kapsam ve boyutları kadar, ona verilen ismin ilginçliği ile o isme yüklenen çağrışımlar da ayrı bir araştırma konusu olmayı hak edecek ilginçliktedir.
1974’te dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, Kıbrıs askerî çıkartmasının parolasını ‘Ayşe tatile çıksın!’ olarak belirlerken, 12 Eylül askerî darbesi ‘bayrak’ harekât planı olarak parola ediliyordu.
Son zamanlarda polis operasyonlarında da bu tarz ilginç parolalar kullanılıyor. Paraşüt, Balina, Ahtapot, Kartal, Hayâl, Matador, Kasırga gibi yolsuzluk operasyonlarının yanı sıra, Uğur Mumcu ve Kışlalı cinayetlerinin de faillerini bulabilmek için ‘Umut’ adı altında yapılan bir dizi operasyon hep isimleriyle müsemma bir parolayla yürütülüyor.
Anadolu’nun büyük bir ilinde bir hayali ihracat şebekesine yönelik operasyon Ankara’dan yürütüldüğü için ‘Paraşüt’, bir uyuşturucu şebekesine yapılacak operasyon da çete liderinin İspanya’da oturuyor olmasından ‘Matador’ adıyla kodlanıyor.
Kars‘ta gerçekleştirilen bir operasyonun ‘Serhat Operasyonu’ olarak isimlendirilmesinde Kars’ın serhat, yani sınır şehri olmasından ilham alınırken, yine büyük bir ilimizde ‘Kartal’ kod adıyla başlatılan bir polis operasyonu, ilişkiler ağının giderek büyüdüğü ve derinleştiği görüldüğünden ‘kartopu’ olarak değiştiriliyor.
Her bir darbe, muhtıra ve operasyon, genellikle kendisine konu olan olayın özellikleri ölçü alınarak isimlendiriliyor.
Açılım neyin kod adı :
Hükümetin ‘’demokratik açılım’’ olarak adlandırdığı sürece bakıldığında, bu ifadenin iddia edildiği gibi Türk ve Kürtlerin kardeşleşme projesine hayat verecek bir programa sahip olmadığı çabucak anlaşıldı.
Tam da açılım sürecinin bir reformlar dizisine dönüşeceğine dair ortalama beklentinin oluşmaya başladığı dönemde, DTP’nin kapatılarak seçilmiş bazı vekillerine siyaset yasağı getirilmesi, ardından çocukların ağırlıkta olduğu bir tutuklama kampanyasının yürütülmesi, Mahmur’dan davet edilen ve mahkemenin ifadelerini alıp serbest bıraktığı kamp sakinlerinin sonra tekrar cezaevine alınmaları gösterdi ki, açılım denen şey, aslında baskı ve gözaltının sistemleştiği bir uygulamanın kod adıymış.
Bu sihirli sözcüğü her kullanan hükûmet yetkilisinin, yaptığı açıklama sonrasında, yine bir şeylerin ters gideceği hissini uyandıran gizemli bir süreç yaşandı hep... Açılım ve kardeşlikten ne zaman ki söz edildi, ya KCK adı altında tutuklama furyaları başladı, ya parti bürolarıyla siyaset akademileri basıldı, ya da gazeteciler ve akademisyenler topluca cezaevine kondu.
Hükûmetin açılımdan vazgeçme gerekçesi ise, bambaşka bir komediydi…
Demokratik açılım, aslında hükümetin Kürtlere uzattığı barış eliydi ama Kürtler bu sıcak eli tutmak istememişlerdi (!).
Sanki hükûmet, toplumsal barışı sağlamak için gerekli yasal mevzuatı hazırlayıp Kürt haklarını anayasal güvence altına alacak değerli çalışmalar yapmış ve onu da Türkiye kamuoyuna ilan etmişti de, Mahmur kampından gelen 40 kişilik davetli grup bunu sabote etmişti.
Hem de PKK militanlarının giydiği elbiselerden giyerek(!).
Yahu birileri bu ülke halkını salak falan mı zannediyor…Adamlar davet edilmiş, giydikleri giysiler tüm Mezopotamya Kürtlerinin giydiği yelek ve kuşaklı geleneksel kıyafetler.
Hem böyle olmasa ne olur. Ayaklarında militanların giydiği mekaplardan olsa ne olur, çıplak gelseler ne olur. Bu mudur önemli olan. Yasalar, mevzuat, terörle mücadele kanunları, seçim kanunu, büyük toplumsal sözleşmemiz, yeniden kurucu irade beyanımız yeni ve demokratik anayasamız bir yelekle bir kuşak kadar değerli değil miydi yoksa.
Yoksa biz kandırıldık mı?..
Kürt açılımı denen sürpriz yumurtadan en son söz eden zat ise Bülent Arınç oldu. Kürtlere dillerini ve kültürlerini vereceğiz diyen Arınç’ın meclis konuşmasının üzerinden saatler geçmeden onu düzeltecek açıklamayı yapan ise aynı kabinenin üyesi, İçişleri bakanlığının alamet-i farikası İdris Naim Şahin’di.
Bakan’a göre terör sadece silah kullanmaz, fırça tutar, resim yapar, şiir yazardı. O sadece dağda olmaz, derneklerde partilerde olurdu. Kırsal da konuşlanmaz, İstanbul’da Ankara’da hatta Viyana’da otururdu. Hasılı, onunla ‘her yerde’ mücadele etmek bir zorunluluktu.
Bu açıklamanın ardından yapılan polis operasyonlarıyla, beklendiği gibi çok sayıda kalem tutan yazar, resim çeken haberci ve gazete yöneticisi tutuklandı.
‘Açılım’ kod adıyla yürütülen büyük operasyonun bir ayağını, Kürtlere kültür ve kimlik taleplerini karşılayacakmış gibi görünmek ve onları oyalamak tutumu oluştururken, diğer ayağını, Kürtlerin siyasi yöneticileriyle aydınlarını ve gazetecilerini içeri tıkmak oluşturdu.
Başından beri yapılanlara bakıldığında, galiba sırada BDP’nin kapatılması ve seçilmiş milletvekillerine siyaset yapma yasağı var.
Hükümet kanadından yeni bir açılım sözü, kardeşlik projesi açıklaması yapılıncaya kadar huzurluyuz demektir. Allah, Türkiye halklarını, açılım şifresiyle yürütülen tutuklamadan korunanlardan eylesin.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.12.2014
12.09.2014
2.04.2014
15.11.2013
29.07.2013
19.07.2012
8.07.2012
7.06.2012
7.02.2012
19.01.2012