Tuncer KÖSEOĞLU
İmam Hatipli, Rizeli, futbolcu ve uzun adam… Bu tanımlamaları artarda sıraladığımızda aklınıza kimin geldiğini tahmin etmek güç değil. Bu tanımlamalara bir de solculuğu eklersek iş değişir. Bütün hayatı sol mücadeleyle geçen bu uğurda nerede sorun olursa olsun giden, solculuğu uzaktan ‘ahkâm keserek’ değil de o yörenin insanlarına dokunarak yapan Rize -Pazar, Haçapitli Alper Taş’tan bahsediyoruz haliyle…
Alper Taş’ın CHP Beyoğlu Belediye Başkanı adayı açıklandığında ilk tepki ‘sol’ adına ahkam kesmeyi şiar edinmiş tuzu kuru solculardan geldi. Elini taşın altına sokmadan ‘ahkâm kesmek’ ata sporumuz olduğu için “ Alper Taş gibi birinin CHP’de ne işi var?” demek kolaydı elbette. Taş, bu tepkilere yanıt olarak Beyoğlu’na başka bir belediyecilik anlayışı getireceklerini söyleyerek işe koyuldu. Hayatı boyunca inandıklarını bütün ülkeyi dolaşarak anlatan, muhalif mücadelenin içinde olan Taş’a belki de ilk kez düşüncelerini hayata geçirme şansı geliyordu.
Alper Taş, önce Beyoğlu’nun Cihangir’ine, Pera’sına gitmek yerine yıllarca ihmal edilmiş halkın yoğunlukta yaşadığı semtlerine giderek çalışmalarını yürütüyor, onlara dokunuyor. Kulaksız, Piyalepaşa, Hasköy, Dolapdere, Sütlüce’de seçim çalışmalarını yürütüyor. Gittiği çoğu yerde orada yaşayanların “İlk kez sizlerden birini buralarda görüyoruz” tepkisini alıyor ki bu da yaptığı şeyin ne kadar kıymetli olduğunu gösteriyor.
Taş, Beyoğlu’nun arka mahallelerini dolaşıp, halka dokununca ve onların ilgisini çekince bu kez iktidarın hedefi haline geldi. Gazetecilik ilkelerini çoktan fırlatıp atmış, “Amaca giden her yol mubahtır” sözünü şiar edinmiş iktidar medyası Alper Taş’ı PKK’lı gösterme çabası içine girdi. Bunun doğru olup olmadığının hiçbir önemi yoktu, zaten onlardan olmayan herkes 'Haindi, şuydu buydu...’ Hayatı boyunca siyasi mücadelesini PKK şiddetinden uzak bir şekilde sürdüren Taş’ı PKK’lı olmakla suçlamak gerçeği ters yüz etme anlamına gelse de onlar için gerçek uzun süredir anlamını zaten yitirmişti… İktidarın bütün olanakları ve gücü ellerindeydi, önemli olan gerçekler değil o propagandanın aracı olmaktı.
Alper’i üniversite yıllarından beri tanırım. Aynı okulda okuduk. Üniversiteden sonra da bağımız hiç kopmadı. Nadiren de olsa bir araya geldiğimizde siyasetten hiç konuşmaz, eski günlerden hayata dair kaygılarımızdan bahseder, hasbıhal ederiz. Alper benim gibi Rizelilerin aksine son derece soğukkanlıdır, hatta sinirleri alınmış gibidir. Olaylara sağduyuyla öfkelenmeden yaklaşır. Seçim çalışmaları sırasında gençken yıllarca top oynadığı Okmeydanı Fetih Spor kulübündeki arkadaşlarıyla maç yaptığı sırada Alper’le buluştum. Ayaküstü biraz sohbet ettim. “A Haber beni Kandil’de Mahsun Korkmaz Akademisi’nde konuşma yapmışım gibi haber yapmış. Eleştiriyi anlarım da yalanın böylesi de olur mu? Bu nasıl gazetecilik anlayışı…’’ diyerek dert yandı. İlk kez bu kadar öfkeli gördüm onu. Dava açacağını söyledi. Öfkesini ifade ederken ekledi; “Ben bir tek kandil bilirim o da dini kandiller’’…
İş futbol olunca haliyle anılarda canlanıyor birdenbire… Yıllarca oynadığı Okmeydanı’nda uzun boyuyla profesyonel kulüplerin ilgisini çekmiş, teklifler de almıştı. Heybetli görüntüsünün aksine huyu gibi son derece yumuşak top oynayan, iyi bir stoperdi. O yıllara dair bir anısını dinledim kendisinden; ‘’Polis Gücü ile hayati bir maça çıkacağız. Onları yenersek, 3. Lige çıkma durumumuz var. Aynı gün Beyazıt Meydanı’nda Filistin halkıyla dayanışma eylemi var. Maç çantam sırtımda o eyleme de gidip Filistin halkıyla dayanışmak da istiyorum. Beyazıt Meydanı’na geldim, polis müdahalesi oldu. Bu sırada polis müdahalesinde birkaç cop darbesi aldım. Kendimi zar zor Vefa stadına attım. Bütün Çevik Kuvvet müdürleri orada. Maç başladı. İnanılmaz sert oynuyorum, kesip doğruyorum ki bu benim oyun tarzım değil. Devre arası oldu, yöneticilerden biri yanıma gelip, ‘’Ne oldu sana Alper, niye bu kadar sert oynuyorsun?’’ diye sorunca ben de yediğim dayağı anlattım. Bunun üzerine bana ‘’Devrimin gücüyle oyna Alper…’’ dedi ve biz o maçı 2-1 kazandık’’.
Alper Taş’ın eski arkadaşlarıyla maç yaptığı halı sahaya asılan bir pankart dikkatimi çekti. Pankartta: “Beyoğlu’nun en güzel abisi, asla yalnız yürümeyeceksin” yazıyordu. Gençlik yıllarından beri bitip tükenmeyen enerjisiyle, sakin duruşuyla, olaylara bakışıyla doğal bir lider, ağabeydi. ‘’En güzel ağabey’’ sözünü hak eden biridir Alper Taş. Şimdi düşüncelerini hayata geçirebileceği Beyoğlu için mücadele veriyor. Kazanır mı kazanamaz mı kestirmek zor. Ama kazanırsa Türk siyasetine uzun zamandır kaybettiğimiz kaliteyi getireceği kesin. Ki, siyasetin düştüğü durumdan çıkması için daha çok Alper Taş’lara ihtiyacı var. Hem ne der şair: ‘’Belki şehre bir film gelir /Bir güzel orman olur yazılarda /İklim değişir/ Akdeniz olur /Gülümse…’’
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.12.2023
20.05.2023
7.03.2022
1.03.2022
14.02.2022
28.01.2022
24.01.2022
12.01.2022
29.12.2021
20.12.2021