Ufuk COŞKUN
Eğitimde ciddi bir reform hareketi olarak gördüğüm dershanelerin dönüşümünü sağlayacak kanun tasarısı Meclis'e sunuldu. Kanun tasarısını ciddi bir reform olarak görmemin başlıca nedeni; eğitimde bilhassa özel sektörün oynayacağı rolün önemidir. Bu tasarı, Türkiye eğitim tarihinde bir dönüm noktasıdır. Bu bakımdan düşünmeden eleştirilmeyi değil bilakis akl-ı selim bir tavırla desteklenmeyi hak etmektedir. Öncelikle tasarı neler getiriyor ona bakalım: bilindiği gibi 14 Eylül 2011 tarihinde dönemin MEB Bakanı Sayın Ömer Dinçer, MEB'in mevcut bürokrasi temelli işleyişini kısmen de olsa kırmak adına yerinde bir kararlılıkla Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yayınlamıştı. Buna göre 32 olan genel müdür ve üst yönetim birimi sayısının 17'ye, 7 olan müsteşar yardımcısı sayısının ise 5'e düşürülmesi hedefleniyordu. Bu reforma devamla dershanelerin özel okula dönüşümünü sağlayacak kanun tasarısında ise MEB merkez teşkilatında görev yapan Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı ve kurul üyeleri, müsteşar yardımcıları, genel müdürler, Strateji Geliştirme Başkanı, grup başkanları, şube müdürleri, 81 il milli eğitim müdürleri ve 4 yıldır görevde olan okul müdürlerinin görevleri sona erecek. MEB bünyesinde görevli bütün müdür ve başkanların görevine son verilerek teşkilatta yeniden bir yapılanma hedefleniyor.
TASARIDA TASFİYE YOK YERELLEŞME VAR
Tasarının bu kısmını bir tasfiye hareketi olarak eleştiren kesimler var. Oysa seçilmiş bir hükümetin özlük haklarının korunması şartıyla bürokratlarını istediği gibi geri çekme ya da sisteme dâhil etme hakkı bulunmaktadır. Tasarıda hiçbir gerekçe gösterilmeden işlerine son verilme gibi bir ibare bulunmamaktadır. Dolayısıyla tasarıyı bir tasfiye hareketi olarak değerlendirmemek gerekir. MEB Teşkilatının hala merkeziyetçi, tek elden kumanda edilen bürokratik hantal bir yapıya sahip olduğu bir gerçek… Bu yapının bir şekilde kırılması elzem. Bu bakımdan tasarıda okul müdür ve müdür yardımcılarını atama yetkisinin valilere verilecek olmasını eğitimin ileriye dönük yerelleşmesinin bir adımı olarak görmek mümkün. Gönül isterdi ki bu tür atamalar halkın oylarıyla seçtiği valiler tarafından gerçekleştirilsin ya da okullar kendi idarecilerini kendileri belirlesin. Ne var ki Türkiye'de eğitim söz konusu olduğunda merkeziyetçilikten/devletçilikten uzak alternatif fikirler üretilmiyor. Üretilmediği gibi eğitimin köklü sorunlarına temas eden reformlara karşı da ciddi bir tepki gösteriliyor. Kanada, Almanya, ABD, Fransa, İngiltere, İsveç, İtalya, Finlandiya ve Hollanda gibi daha birçok ülkede eğitimin yerel yönetimlere devredilmiş olduğunu görmekteyiz. Bu tür ülkelerde özellikle belediyeler eğitim faaliyetlerinde önemli bir yere sahip. Umarız Türkiye'de de eğitim zamanla yerel yönetimlere devredilir.
TALİM TERBİYE KURULU YERİNE
Tasarıda dikkat çeken bir başka bölüm de Talim Terbiye Kurulu'nun eğitim politikalarına ilişkin yetkilerini bakanlığa devredecek olması ve kurulun, bakanlığın bilimsel danışma ve inceleme organı olarak faaliyet yürütmesidir. Talim Terbiye'nin yetkilerinin sınırlandırılması elbette önemli bir gelişme. Ne var ki askeri çağrışım yapan bu ismin de artık kaldırılması gerekmektedir. Talim Terbiye Kurulu yerine daha sivil, zamanın ruhuna uygun bir isimle siyaset üstü bir eğitim danışma kurulu oluşturulabilir. Bu kurul ailelerden, sivil toplumdan, eğitimcilerden, ekonomistlerden, psikiyatrilerden, aydın ve yazarlardan oluşan ve bakanlığa farklı eğitim ve finans modelleri konusunda danışmanlık yapan bir kurul olabilir.
EĞİTİMDE ÖZEL SEKTÖR AKTİF ROL OYNAMALI
Tasarıda dershanelerin dönüşüm için son tarihi 1 Eylül 2015 olarak belirlendi. Özel okula dönüşmek isteyen dershanelere de, tüm şartları yerine getirmek için Haziran 2018'e kadar süre tanındı. Dönüşemeyen dershanelere 4 yıl 'açık lise' olarak hizmet verebilme imkânı sunuluyor. Dönüşecek dershanelere ise 25 yıla kadar hazine arsası tahsis edilecek. Ayrıca mülkiyeti Milli Eğitim Bakanlığı›na ait binalar da özel okul açmak isteyen dershanelere kiralanabilecek. Dönüşüm için tüm kademe okullara teşvik verilecek. Dönüşüm kapsamında verilecek devlet desteği miktarı MEB ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecek. Teşvik, okul öncesi 48-66 ay arasındaki çocuklar için de verilebilecek. Kuşkusuz bazı eksiklikleri olsa da dershanelerin dönüşümü için öne sürülen bu model, eğitimi yeni yapılara, modellere ve anlayışlara alan açması bakımından çok makul ve yerinde bir modeldir. Yıllardır eğitimde özel sektörün önemini dikkat çeken bir eğitimci olarak özellikle arsa teşviki, kiralık okul sistemi, özel okullaşmaya dönük diğer teşvikleri olumlu buluyorum.
DERSHANELERE İHTİYAÇ KALMAMASI İÇİN NELER YAPILMALI?
Eksik bulduğum bu tür yeni reform tasarılarında bilhassa'ailenin' ve eğitimin 'tekçi, resmi ideoloji' boyutunun atlanıyor olmasıdır. Türkiye'de aileler çocuklarına verilecek eğitim türünü seçme hakkına hala kavuşamadılar. Devlet, ailelerin çocukları için öğrenmesini istediği bilgiler yerine kendi istediği bilgileri öğretilmesini daha yerinde buluyor.
Oysa aileler eğitimin en önemli yapı taşlarından biridir. Bu bakımdan eğitim süreçlerine aktif olarak katılımları sağlanmalıdır. Diğer taraftan tüm önemli reformlara rağmen bugün eğitim hayatını tanzim eden kanun ve yönetmeliklerin anlayış olarak eski ve tekçi bir yapıya hizmet ettiği görülmektedir. Bu da kamu okullarında kaliteyi düşürmekte ve dershane sektörünü beslemektedir. Çocukları dershanelerden uzak tutmanın bir önemli yolu da eğitimi tek parti (CHP) zihniyetinin tahakkümünden kurtarmaktır. Kısacası eğitimin bir cazibe merkezi haline gelebilmesi için özelleştirilmesi ve büyük ölçüde topluma bırakılması gerekmektedir.
Devlet, 'serbest eğitim piyasasında' oluşacak olan eğitim türlerinden birini seçen ailelere sırf burada harcanması şartıyla bugün hedeflediği gibi mali destek imkânı sunmalıdır.
Merkeziyetçi yapının kırıldığı, eğitimin yerele doğru evirildiği en önemlisi de resmi ideoloji eksenli işlev görmediği, eğitimcilerin kalitesinin arttırıldığı, okul özerkliğin yaygınlaştırıldığı ailenin ise eğitimde başlıca aktör olduğu bir ülkede dershanelere gerek kalmayacağı bilinmelidir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019