Ufuk COŞKUN
Yeni Türkiye kavramını ilk kez İsmet Özel’in 2004 yılında yayımlanan “Henry Sen Neden Buradasın” adlı kitabında denk gelmiştim. İsmet Özel, Yeni Türkiye fikrini ilk kez telaffuz eden isimlerden biridir. Özel,”Yeni Türkiye” fikri üzerinde durmaya değmez mi?” diye soruyordu kitabında. Ve kırılanı tamire, eğrileni doğrultmaya, bozulmuşu düzeltmeye gayret sarf etmektense yepyeni bir Türkiye kurma hazırlığını teklif ediyordu. Ona göre Yeni bir Türkiye’yi göze almak bizi tamirat ve restorasyon uğruna boşu boşuna çaba sarf etme aymazlığından da kurtaracaktır. Bu meseleyi Nietzsche’nin “Önce kül olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz”sorusuyla da devam ettirebiliriz. Evet, tek parti döneminin o kasvetli, rutubetli havasından kurtulmaya başladığımız şu zaman diliminde
“Yeni bir Türkiye” idealine doğru yelken açmış bir vaziyetimiz söz konusu. İlkini Büyük Selçukluların başardığı ikincisinin de yeni dönem Türkiyelerin kendini başarmak durumunda hissettiği medeniyetin yeniden inşası gibi omuzlarda taşınması bir hayli zor ve külfetli bir sorumluluktan bahsediyoruz. Bahsediyoruz ama bu denli ağır sorumluluk gerektiren bu fikrin bir o kadar rahatlıkla ulu orta söylenebildiği bir dönemdeyiz.
“Yeni Türkiye” fikri Özel’in de teklifiyle bir restorasyon, bir tamirat dönemi olmamalıdır. Yeni, kalıcı, derinlikli, insan ve değerlerini önceleyerek gelişen bir fikriyatla eş zamanlı gidecek olan bir yenilenmeden bahsetmemiz gerekmiyor mu? Yeni dönem Türkiye’de kadim medeniyetin yeniden edilmesi fikri elbette yabana atılır bir fikir değil. Ne var ki işe önce bize öğretilenleri unutmakla başlamamız gerekiyor.Fırından çıkmış taze ekmek gibi tüketilen gündelik bilgilerden bahsetmiyorum. Kalıcı, derinlikli, yeni sosyolojiye uygun, ahlak, vicdan, adalet ve insan temelli yeni bir dilin/anlayışın/düşüncenin/felsefenin üretilmesi gibi bir eksiklikten bahsediyorum. Yeni Türkiye fikri küçük sokak gösterilerinde dövizlere yazılabilen soluk bir slogan olmamalıdır. İbni Sina, Farabi, Gazali gibi ilim adamlarını yâd etmekle de işin içinden çıkamayız diyorum ben. Biliyorsunuz bu geçmişte de kolay olmadı.
Bir Fahreddin Razi, İbn-i Heysem, Sühreverdi, Nasirüddin Tusi kolay yetişmedi. Bilirsiniz bu isimlerin yeni bir dil inşa etmek gibi bir dertleri vardı. Alışılmışın dışında yeni bir felsefi anlayış yeni bir düşünce dili inşa edilemez mi diye başladılar işe. Ve dünya düşünce tarihinde yeni birer çığır açtılar. Gazali ilk kez siyasetin aile, soy-sop esasına göre değil adalet ve hukuk esasına göre işlev görmesi gerektiğini ifade etti örneğin. Medreseler ise dönemin hem ilim dilinin inşasında hem de millet olma bilincinin aşılanmasında çok mühim vazifeler üstlendiler. Bir siyasi ufuk geliştirildi.Bu siyasi ufka mensubiyet duyan sosyolojide artık soy, sop, din, dil farkı gözetilmedi. Öyle ki bir Kürt olan Selahaddin Eyyübi’nin Yemen üzerinden başlattığı ortak seferlerin adı “Oğuz hareketiydi.” Günümüzde bunun adı ırkçılık. Ama o kültürde bunun bir önemi yoktu. Çünkü medreseler ortak bir akıl vicdan ve siyasi bir ufkun gelişmesinde öncü rol oynamışlardı. (Bu meseleler hakkında daha geniş bilgi edinmek için Fuat Sezgin ve İhsan Fazlıoğlu gibi hocaların eserlerine bakılabilir.)
Türkiye’nin yeni dönemde hedefleri var. Büyük düşünüyor. Medeniyetin yeniden inşası fikri gündemimizde. Adını yeni Türkiye koyduğumuz bir sürecin içerisindeyiz. Ama ne yazık ki bunun idrakinde olan insan sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. İlim, irfan sahibi olduklarını düşündüğümüz insanlar, insanın yeniden inşası fikrini daha henüz gündemleştirmediler. Bugün en kalitesinin, örneğin Alevilik meselesinde bahsi geçen zorunlu Din Kültürü derslerini, İnkılâp tarihi ve Milli Güvenlik gibi ideoloji endokrine eden dersler aracılığıyla meşrulaştırdığına tanıklık ediyoruz. Gazete köşeleri benim bilgim seninkini döver yarışları tertipliyor gibi. Bu köşelerde insanın yeniden inşası fikrine yer veren bu konuda kafa yoran bir düşünce yazısına denk gelmek neredeyse imkânsız? Oysa yeni Türkiye’nin inşasının konuşulduğu bu süreçte basının bir taraftan da yeni fikirler üretmesi ve yeni teklifler sunması gerekmez mi? Koskoca eğitim sendikalarının bizden olmayan, insan tabiatına aykırı ideolojik eğitim sistemine dönük köklü sorunları bir kez olsun gündeme getirdiklerine de şahitlik edemedik. Bu yapıların yeni Türkiye’nin inşası sürecinin en önemli unsurlarından birisi olmaları gerekirken küçük, gündelik hesaplar peşinde olmaları da diğer bir eksikliktir. Oysa hükümeti sürekli yenilenmeye, daha özgür ve medeni icraatlarda bulunmaya mecbur bırakacak itici bir güç olma vasfını ellerinde bulundurmaları gerekir
Türkiye bereketli bir ülke. Bakınız bu ülkede tam 40 dil konuşuluyor. Bugün bir kısmı tarihe gömülmek üzere olan bu diller aslında Anadolu’nun geçmişte nasıl bir uygarlığa ev sahipliği yaptığını göstermesi açısından güzel bir örnektir. Geçenlerde Yusuf Akçay adlı yazar dostumuz bu dilleri köşesinde ayrıntılarıyla yer vermiş. Tatarca, Boşnakça, Kırgızca, Kazakça, Süryanice, Lezgice, Mıhallemice Türkiye’de konuşulan dillerden bazıları... Bakınız bunlardan Ladino adlı bir dil var. Bugün 5000 kişi tarafından konuşulan bu dil,İspanyadan Osmanlı topraklarına sığınmış olan Yahudilerin konuştuğu bir dil. Hala ülkemizdeler ve Şalom adlı bir gazete çıkarıyorlar. Farklı diller geçmişte muazzam bir coğrafya birlikteliği oluşturduğumuzu gösteriyor. Demem o ki; bugün gelinen noktada bırakınız bu kaybolmakta olan dilleri ülkenin en çok konuşulan ikinci dili Kürtçe’yi bile daha yeni yeni sindirebiliyoruz. Bu bakımdan evvela yeni bir insani hassasiyet ve titizlik geliştirilmelidir. Yani dili, ırkı inancı, kimliği ne olursa olsun önce insan demeliyiz.
Yeni Türkiye aynı zamanda insanı yeni baştan tanımlamamızı da vesile olmalıdır. Ne diyordu Şems, mademki eşref-i mahlûkattanız yani varlıkların en şereflisiyiz. O vakit attığın her adımda yeryüzünde Allah’ın bir halifesi olduğunu hatırla. Buna yakışır bir soylulukla hareket et.,
twitter.com/sivildemokrat
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019