Ufuk COŞKUN
Gezi kalkışmasının birçok yazar-çizeri ve siyasetçiyi korkuttuğu, tedirgin ettiği doğrudur. Aynı korkuyu/korkaklığı 17 ve 25 Aralık darbe teşebbüsünde de şahit olduk. Gezi’nin ilk 20 günü tek bir satır yazmayan tecrübeli yazarlarımız vardı! Siyasetçiler ve bazı bakanlar dahi bir müddet ortalıkta görünmemeyi tercih etti. Güç, makam-mevki tutkunları için zor zamanlardır bunlar. Bereket versin ülkede sayıca diğerlerinden üstün özgürlükçü, cesur bir kitle var. Bu kesim 27 Nisan muhtırasının verildiği gün karşılarında cesur bir hükümet yetkilisini gördüklerinde derin bir nefes alan kesimdir. Gezinin ilk günlerinde Kemalizm’in direnişi “ adlı bir yazımda Gezi için psikolojik ve siyasal algısı oluşturulmuş uluslararası boyutu da olan bir operasyonun hayata geçirildiğini tanıklık etmekteyiz. Burada mesele başbakanın üslubu değildir mesele başbakanın gözünün üstünde kaşının olması meselesidir. Çok boyutlu, çetrefilli, kirli ve samimiyetsiz bir ortamın içindeyiz. Kendilerini ülkenin sahibi ve halkın sözcüsü gibi gören buyurgan elit bir kesim var karşımızda” demiştim.
Barış tehdit altında” başlıklı bir başka yazımda da şöyle seslenmiştim. “Bilsinler ki bize rağmen her ne çevriliyorsa bunlar gelecek demokratik ve zengin bir ülkenin ayak sesleridir. Çünkü her gün birilerini daha tanıyoruz. Biz onları tanıdıkça daha çok özgürlük, demokrasi, hukuk, adalet ve hoşgörü talep ediyoruz. İnadına yeni anayasa, inadına özgürlük, inadına barış, inadına halkın iradesi ve inadına sandık diyoruz. Artık ne tür numara çevirirlerse çevirsinler hiçbir engelleme operasyonları tutmayacaktır…” Yanlışanlaşılmasın lütfen. Basit, bayağı ve ucuz bir kahramanlık nişanesi olsun duygusuyla yazmadım bunları. Bu konuda haddimi bilirim. Normalde her duyarlı yurttaşın göstermesi gereken tepkilerdi bunlar. Gezi ciddi bir kalkışmaydı. Kabataş hadisesinden daha beterlerini de şahit olduk. Gözü dönmüş nefret sahibi bir kesimin ağaç gibi saçma sapan bir bahanenin ardına saklanarak bilinçli ve planlı bir şekilde sivil iradeye, özgürlüklere ve demokrasiye dönük bir başkaldırısıydı yaşananlar.
Ahmet Altan yaşanan bu şiddete Türk tarihinin en etkileyici halk direnişi olarak takdim ediyordu. Ne var ki sevgilileriyle el ele tutuşan apolitik gençlik ve no pasaran şeklinde yapılan romantik güzellemeler bu kalkışmayı aklayamadı. Çünkü ortada Gladyo’nun emir erliğini yapan kirli yapıların ülkenin bahtına, barışına ve özgürlüklerine yönelik yaptıkları çok ciddi bir saldırısı söz konusuydu. Bunu 28 Şubat 2015 tarihinde bir kez daha anladık. Kabataş üzerinden güya Gezi’deki vandalizmi aklamaya çalışıyorlar. Başörtülü bir hanım kardeşimizi sözlü ve fiziksel şiddet uygulayarak metrodan yaka paça dışarı atanlar sanki başkalarıydı. Otobüsleri yakanlar, ülkenin seçilmiş başkanının temsili mezarını yapıp üzerine bevledenler, küfredenler, yakıp-yıkanlar sanki başkalarıydı. Kimse bana Gezi’nin bir hak hukuk arayışı çerçevesinde kendiliğinden doğan bir tepki hareki olduğunu söylemesin.
Bu ülkenin tecrübe sahibi vatandaşları olup bitenleri, yerel bazda değil resmin genelinebakarak bir tutum ve tavır geliştirir. Gezi, 17 ve 25 Aralık darbe girişimlerinin temel hedefinde çözüm süreci vardı. Ülkenin ehl-i vicdan sahibi cesur insanları başından beri ülkeleri için iyi bir mücadele örneği sergilediler. Tam anlamıyla bir istiklal mücadelesiydi bu. Gladyo’nun içerideki ihanet şebekesiyle başlattığı bir savaştan bahsediyoruz. Ne yazık ki bu savaş henüz bitmiş değil. Bu bakımdan zafer sarhoşluğuna bürünmesek iyi ederiz. Kuşkusuz derslerini verdik. Güçlerini kırdık. Bir netice elde ettik. Bu coğrafyanın kolay yutulur bir lokma olmadığını cümle âleme gösterdik. İmparatorluk bakiyesi bir ülke olmanın gereğini yaptık. Eski Türkiye zihniyetinin tüm çarpıklığını, ihanetini/satılmışlığını, ucuzluğunu, kalitesizliğini gözler önüne serdik. Yıllarca bizlerle aynı safta namaza duranların, gözyaşları içerisinde dini vaazlar verenlerin, yani bizden sandıklarımızın, yani dost bildiklerimizin arkamızdan vurduklarına şahit olduk. Onları bir boğa yılanı gibi ülkeyi sindire sindire midelerine götürürken suçüstü yakaladık. Kolay değil, tam anlamıyla bir meydan savaşıydı bu. Gelinen nokta yadsınamaz. Lakin…
Çözüm süreciyle birlikte gözümüzden bile sakındığımız barış için son viraja girildi. Türklerle Kürtlerin yaşadığı topraklardan esaslı bir vatan inşa ediliyor şimdi. Silahların susmasıyla birlikte yeni bir dönem başlayacak. Gladyo’nun en önemli kozunu elinden almaya çalışıyoruz. İhanet şebekesine rağmen yeni bir Türkiye kuruluyor. Bu yüzdendir ki Türkiye’de asıl savaş şimdi başlıyor. İnşa süreci sancılı geçecek. Bu süreçte korkarım iki tarafla mücadele etmek durumunda kalacağız. Bir taraftan çözüm istemeyen ve uluslararası boyutu da olan organizeli bir şebeke. Diğer taraftan da her şeyi bitmiş gözüyle bakan ve ganimet derdine düşen bir kesim. Zihnin işleyiş biçimini değiştirmeden büyük lokmadan pay almak derdine düşenlerin, barıştan bile medet uman ve bunu makam, mevkiye dönüştürmek isteyenlerin ülkeye vereceği zarar daha büyük olacaktır. Zaman yan gelip yatma zamanı değildir. Önce büyük devlet olmanın gereğini yapmalı ve zihni bir yenilenme yaşamalıyız. Bir derinlik ve kalite katmalıyız bu sürece. Kürtlerle Türklerin yaşadığı topraklarda medeniyeti sözle değil üretimle, projelerle ve yeni anlayışlarla inşa etmeliyiz. Yeni düşünceler geliştirmeli, 100 yıllık zihnin işleyiş biçimini terk etmeliyiz. Yeni bir ufuk kazandırmalıyız ülkeye. Ortak bir aklın ortak bir vicdanın ve yeni bir ilim dilinin inşası için kolları sıvamalıyız. Biz ne kadar düşünce üretir ve bunu ahlaki ve insani zeminde parlatırsak düşmanlarımızın eli o kadar zayıflayacaktır.
twitter.com/sivildemokrat
.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019