Ufuk COŞKUN
Elli yıldır bu toprakların evlatlarını sağcı, solcu, laik, dindar, Alevi, Sünni kavgasıyla birbirlerinden uzaklaştırdılar. Belleğimizi hadım edip gençlerimize sokak ortalarında birbirlerini öldürttüler.
Yıllardır her kesimden gencimizi silindir gibi ezen, ufalayan, varlıklarını, şahsiyetlerini yok sayan darbecilerin ve büyüleyici ideolojilerin onları alet gibi kullandıklarına ve ölüme gönderdiklerine şahit olduk.
Canlısından çok ölüsüne övgüler düzülen gençlerimiz… Zihni bakımdan bağımlı hale getirilmiş, robotlaştırılmış, vicdanına, ahlakına, duygularına ipotek konulmuş gençliğimiz…
Hayatın gerçeklerinden, özünden, kültüründen koparılarak makinanın kişiliksiz vidası haline getirilen gençliğimiz… Elli yıldır tek bir ideolojiye mahkûm edilerek yabancılaştırılan ve 19 Mayıs stadyumlarında etten kuleler yaptırılan, ideolojilerin bekçileri haline getirilen gençlerimiz…
Büyücüler tarafından etiketlenen, damgalanan ve mahalle aralarında slogan attırılan gençliğimiz…
Yunus Emrelerin, Pir Sultan Abdalların, Hoca Yesevilerin, Hacı Bektaşi Velilerin, Fatihlerin, Kanunilerin Mustafa Kemallerin yetiştiği bu topraklarda kendilerinden Bakuninci Neçayefler, Guaveracı, Stalinci devrimciler ve radikal İslamcı militanlar olması beklenen ve ayrıştırılan gençlerimiz.
“Devrim tek bir bilim tanır o da yıkım” diyen Neçayeflerin izinden gitmesi beklenen gençlerimiz…
Siyaset denilince akıllarına pankart taşıyan, slogan atan, partilerin gençlik kollarında afiş yapıştıran, kavga eden, bağıran çağıran, taş atan, örgüte mühimmat taşıyan otomatlaştırılmış gençlik.
Aparatçik gibi kullanılan ve sonra atılan gençlik… Siyasi çıkarlar uğruna kavgaya tutuşturularak makinenin dişlisi haline getirilen gençlik…
Gençlik yıllarında yapamadıklarını, başaramadıklarını gençler üzerinden tatmin etmeye çalışan herkesin bir gençlik tasavvuru oldu. Herkesin kendi kafasına göre bir gençliği var. Örneğin FETÖ, yeni bir dünya vaat ederek altın nesil palavralarıyla onların hayatını yıkıma uğrattı, ölüme hazır birer fedai ordusu kurdu kendine…
Teneşirdeki cesedin ölü yıkayıcısına teslim olması gibi kendi kabilesine sonsuz itaat etmesi beklendi gençlerden…
Üzerinde hesap, kitap yapılan, kullanılan, çatıştırılan ama her defasında kaybeden onlar oldu. Aynı hapishanenin farklı koğuşlarında sağcı solcuyu, solcu sağcıyı lanetlerken kendilerine işkence yapanın aynı kişiler olduğundan habersizdi onlar.
Bugün ABD emperyalizmine övgüler düzen solcu abilerini görselerdi gençler sokağa çıkar mıydı? Regis Debray bir daha Bolivya dağlarına dönebildi mi?
Yıllardır farklı kesimlerin birbirine düşman olması istendi. Bu yüzden Türk Kürdü, Kürt Türk’ü, solcu sağcıyı, sağcı solcuyu, Sünni Alevi’yi, Alevi Sünni’yi, İslamcı ateisti, ateist İslamcıyı kovdu bu ülkeden.
Çağın gerisinde dogmatik-skolâstik anlayışın ürünü, bağnaz, sığ, ilkel, anti özgürlükçü, insan karşıtı, 200–300 yıllık üç-beş kavramın esiri olmuş, kendi putlarını kıramamış sözde aydınlar/büyücüler ise sürekli olarak onları ateşledi.
Ben sağcı, solcu, Türk, Kürt, Laz, Milliyetçi, Alevi, Sünni tüm kesimlerin gençlerine seslenmek ve bir hakikati haykırmak istiyorum. Kardeşlerim, hala sizlerin üzerinden ahlaksızca siyasi rant devşirmeye çalışan, sizleri kör ideolojilerin esiri haline getirerek aparat gibi kullanmaya çalışanlar var.
Sizin kavgalarınız üzerinden büyüyorlar. Siz ayrıştıkça onlar nüfuz sahibi oluyor. Artık buna bir dur deyin. Çünkü ayrışmadan, çatışmadan çok çektik.
Kardeşlerim, bizler aynı medeniyetin, aynı kültürün, aynı iklimin, anlı şanlı tarihimizin, aynı nefesin, aynı toprakların şerefli çocuklarıyız. Aynı ananın memelerinden süt emen kardeşleriz.
Bu kadim ülkenin farklı farklı düşünen ve inanan renkleri olarak dosta düşmana verebileceğimiz net bir mesaj olmalı. Rengin, ırkın, dilin, inancın, mezhebin artık bizim için bir önemi yok çünkü saldırı hepimize karşı. Bu yüzdendir ki bu toprakların evlatları olarak ülkemizin bekası için birlik olmak durumundayız.
Sürekli düşmanlıkların icat edildiği bir ortamda huzurun, bağımsızlığın, insanlık değerlerinin, sanatın, kültürün, bilimin yeşermesi mümkün değildir. Bugün ülkemiz üzerine haince tuzaklar kuruluyor. Gelin bu elli yıllık tezgâha bir son verin ve ülkemizi gayr-i milli, omurgasız, korkak, art niyetli fırıldakların elinden kurtarın. Kimsenin gençliği, projesi, planı olmayın. Kendiniz olun ve ülkenizi çok sevin.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019