Ufuk COŞKUN
ETÖ'nün darbeci, işgalci sanıklarından eski Üsteğmen Yunus Özer'in, ihanet girişiminin ilk saatlerinde "Şükür secdesi" yapması, suyu çömelerek üç yudumda içen başka bir darbeci ve en ilginç olanı da çatışmada ölen darbeci Teğmen Emre Demirbilek’in şehit olarak takdim edilmesi. Öyle ki eşi, onun gülerek öldüğünü, rüyalarda görüldüğünü anlatıyordu.
Bu mevzu, bir yönüyle CIA yetiştirmesi bir yapının profesyonelliğini ancak bir yönüyle de efsunlanmış bir kitlenin psikolojik durumunu da yansıtıyor.2014 yılında yine bu köşede bu psikolojiyi tahlil etmiştik.
Bu tür örneklerin psikoloji bilimini yakından ilgilendiren ruhsal bir boyutu da var elbette. Gruba sadakatle bağlı olanların otorite tarafından konulan ilkelere kolektif bir irade ile sıkı sıkıya bağlı kalmaları istenir. Çünkü sadakatten beklenen bir şeyin “İyi mi” ya da “Kötü mü” olduğunu sorgulamadan desteklemeleridir.
19.yüzyıl bir bakıma ahlak canavarlarının grup sadakati yoluyla binlerce cana mal olan bir dönemin adıdır. Örneğin Almanlar kendi bireysel vicdanlarının sesini değil Hitler tarafından ortaya konulan ahlakı benimsemişlerdi. Minnesota St.Cloud Üniversitesi’nden Laurie Calhoun bu meseleyi uzun uzun anlatır.
Calhoun’a göre sık dokulu yapılarda ahlak felsefesinin temel sorusu olan ne yapmalıyım sorusuna verilen cevap gayet basittir; "Sana söyleneni yap." Grupta haklı olan güçtür. Bu sebeple ne yapmalıyım sorusunun cevabı artık iyice kolaylaşmıştır.
Bana söyleneni yapmalıyım. Bu öylesine güçlenmiş bir birlikteliktir ki gruba muhalif bireylerin, gruptakiler tarafından öteki, aykırı hatta meczup ve hain olarak damgalanmalarına neden olur. Kendini davaya feda etme biçiminde ortaya çıkan bu tür bir teslimiyet grup sadakatinin en temel unsurlarından biridir.
Eric Hoffer'in “Hayatını kutsal saydığı bir amaç için feda etmeye hazır olan kişi” olarak tanımladığı kesin inançlılardan farklı bir şey değildir bu.
Biraz geriye gidelim. Bilirsiniz, Hasan Sabbah’ın da Alamut Kalesi'nde kurduğu dershaneleri vardı. Bu dershanelerde Eric Hoffer’in tespitiyle 'Hayatını kutsal saydığı bir amaç için feda etmeye hazır” fedailer yetiştiriliyordu.
Hasan Sabbah da fedailerini kendisine kesin bir inançla bağlı kalmalarını sağlayarak Haçlı zihniyetinin emellerine hizmet etti. Hasan Sabbah’ın temel stratejisi, günümüz neo sosyalist, neo faşist yapılarda görüldüğü gibi elitist bir tarz geliştirmiştir. Zira bu elitlerden ölüm yaratarak darbe yapmak, korku ve dehşet saçmak gibi bir yol benimsenmiştir. Fedailer cennetle müjdelenmişti. İkna olmaları zor değildi. Çünkü haşhaş çeken fedai hakikat iklimine kanat çırpıyordu
Gülen de her diktatör gibi işe önce eğitimden başladı. “Işık evleri” adını verdiği hücrelerde örgüt için canını feda edebilecek derecede gözü kara militanlar yetiştirdi. “…Bu evlerin mayaladığı yeni bir mevsime hazırlanıyoruz…”diyordu. “…Onlar(öğrenciler) orada(ışık evlerinde) 24 saat ruhları cennette dolaşır ve renkli tarihlerine tebessüm eder, kendilerinden geçerler…” Kriter belliydi. “…Ev mi, çoluk çocuk mu? İş mi? Her ne ise ayağına pranga olan/olabilecek hiçbir şeyin esiri olmayacaklar… Esasen bir dava adamının şahsi hayatı yoktur!” diyordu.
Terörist başı, “Sizler Hitler’in tankları gibisiniz. Hitler, Rusya’ya doğru ilerlerken karşısına çıkan bataklıkları aşmak için tankları bataklıklara sapladı, kendilerini feda edenler arkadan gelenlere yol açtı, sizler de bu tür fedakârlıklar yaparak sonradan geleceklere ortam hazırlamalısınız” diyordu. Bu yapı öylesine sinsi ve çabuk kabuk değiştirebilen bir yapı ki amaçlarına ulaşmak için her yolu mubah gördüler
FETÖ elebaşısı, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık Kupası için düzenlenen yarışmalara atıfta bulunarak kendi yarışını da şöyle izah etmişti. “…Biz öyle bir dava için yarışıyoruz ki bu yarışın sonucunda verilecek kupanın bir ucundan Allah diğer ucundan biz tutacağız. Doğrusu böyle bir kupaya canlar feda olsun…” “…Elbette bu yeni insanın doğuşu kolay ve rahat olmayacak… Ama mevsimi gelince bu doğum gerçekleşecek ve bu ay yüzlü nesil Hızır gibi birden ansızın aramızda belirecektir. Bu ‘yeni insan’ belki yarın belki bugün ama mutlaka gelecek… Öyle reftare yürüyor gibi cennet bahçelerinde yürüyeceksiniz" diyor. İlginç bir psikoloji.
Nazi yapılanması için de böyledir. Grup sadakati uğruna kişilerin öldürülmesi ahlaki açıdan izin verilebilir bir durumdur. İrrasyonel yöntemlerle sadakati yüceltmek vahşete neden olur.
Yazarlar
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019