Verda ÖZER
Geçtiğimiz yıl dünyada zenginler, tarihte hiç olmadıkları kadar zengin oldular. Fakirler ise hiç bu kadar fakir olmamıştı. Zenginle fakir arasındaki uçurum ilk kez bu kadar açıldı.
Bunu ortaya koyan, İngiliz yardım kuruluşu Oxfam. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomi Forumu zirvesi öncesinde Oxfam yıllık raporunu açıkladı. Böylelikle her sene olduğu gibi insanoğlunun “envanteri” ortalığa saçıldı.
Zengin-fakir uçurumu
Bugün dünyada en zengin 26 kişinin serveti, dünya nüfusunun yarısının yani 3.8 milyar kişinin servetine eşit! Ki bu en zenginlerin sayısı 2017 yılında 43, 2016’da ise 61’miş. Yani para gitgide daha az kişinin elinde toplanıyor.
Bir taraftan, 2018’de her 2 günde 1 kişi milyarder olmuş. Dünyadaki milyarder sayısı da 2’ye katlanmış. Diğer taraftan ise, dünya nüfusunun yarısının geliri yüzde 11 fakirleşmiş. Dahası, bugün her 2 kişiden biri, yani 3.8 milyar kişi günde 5 doların altında gelirle geçiniyor.
Uçurum öyle büyük ki 2018’de ortaya çıkan yeni servetin yüzde 82’si, dünyanın en zengin yüzde 1’inin eline geçmiş. Düşünün ki Güneydoğu Asya’da bir işçinin Amerika’daki bir süpermarket müdürü kadar kazanabilmesi için, 5000 yıldan fazla çalışması gerekiyor. Dünyanın en zengini olan Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’un servetinin yüzde 1’i, 115 milyon nüfuslu Etiyopya’nın tüm sağlık bütçesine denk geliyor.
Yapılması gerekenler
Bu veriler bize acilen yapılması gereken üç şey söylüyor. Birincisi, devletlere düşen vergi devrimi. Zira gelir adaletsizliğinin asıl nedeni, vergiler. En zenginler, yoksullardan çok daha az vergi ödüyor. Dünyanın 3. en zengini Warren Buffet, “Sekreterimden daha az vergi ödüyorum” diyerek bu duruma dikkat çekmişti.
İkinci görev ise, şahıslara düşüyor. İş dünyasının, ama özellikle dünya zenginlerinin “vicdanlı kapitalizmi” ortaya koyması gerekiyor. Rapora göre, en zengin yüzde 1’lik kesim, servetinin sadece yüzde 0.5’i ile 262 milyon çocuğun okula gitmesini sağlayabilir ya da 3 milyon 300 bin kişinin hasta masraflarını karşılayabilir.
Kaldı ki para sadece Batı’da kümeleniyor. Oysaki küresel düzlemde servetin gelişmiş ülkelerden gelişmemiş bölgelere akmasını sağlayacak bir sistem geliştirmek gerek. Bunun için de ülkelerin iş birliği yapması elzem.
Davos Zirvesi
Oxfam her yıl bu raporunu Davos Zirvesi öncesinde açıklıyor. Zira bu zirve dünyanın en zengin ve etkili insanlarını İsviçre’nin bu dağ kasabasında bir araya getiriyor. Bu sene de Dünya Ekonomik Forumu’nun küresel adaletsizliğe eğilmesini bu kuruma borçluyuz.
***
Bununla birlikte, rapor Davos’un bu yılki temasının içinde barındırdığı çelişkiyi ortaya koyuyor. Yani “Küreselleşme 4: 4. Sanayi Devrimi Çağında Küresel Yapıyı Şekillendirmek” temasının.
Öncelikle, içinde bulunduğumuz döneme “Küreselleşmenin 4. dalgası” denmesinin sebebi şu: 19. yüzyılda İngiltere’nin başı çektiği 1. Sanayi Devrimi, 20. yüzyılda ABD’nin öncülüğündeki 2. Sanayi Devrimi ve 1980’lerden itibaren de küreselleşmeyi iyice hızlandıran 3. Sanayi Devrimi yaşandı. Şimdilerde başlayan 4. dalga ise, yapay zekâ ve dijitalleşmenin damgasını vurduğu, çok-kutupluluğa doğru evrilen bir dünyayı simgeliyor.
***
Oysaki Oxfam’ın vurguladığı noktadan bakınca: Ülkeler her ne kadar birbiriyle gitgide daha bağlantılı hale gelse de bazı bölgeler küresel sisteme erişemiyor, tamamen dışında kalıyor. Küreselleşmenin getirileri de dünyaya eşit dağılmıyor.
İşte dünyanın en zenginleri, toplandıkları Davos’ta buna çare arıyor. Maksat, aslında her daim birbiriyle bağlantıda olan dünyanın her köşesinde bunu hissettirebilmek olmalı.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
28.11.2019
22.10.2019
20.06.2019
8.06.2019
5.06.2019
1.06.2019
29.05.2019
26.05.2019