Yasemin ÇONGAR
Babasının öldürülmesinden dört yıl sonra, seçimleri kazanarak onun koltuğuna oturan ve geçen hazirana dek başbakanlık yapan Refik Hariri, bir süredir benzer bir suikasta kurban gitme korkusuyla Lübnan dışında yaşıyor. Halen baba yadigârı El Müstakbel Hareketi’nin siyasi liderliğini sürdüren kırk yaşındaki Hariri’nin twitter ’da yazdığı Kurban Bayramı mesajı dikkatimi çekti: “Suriye halkı için dua edin...”
Hariri, Arap Birliği’nin Beşşar Esad’la vardığı anlaşma ertesinde, Suriye birliklerinin sivil halkın üzerine ateş açmayı sürdürmesini izlerken yazmış bu mesajı: “Arap girişiminden sonra, o zalim, hâlâ özgürlük isteyenlerin kanını akıtmaya devam ediyor. Bence artık dünya şunu anlamalı: Bu rejim, değiştirilmedikçe asla değişmeyecek.” Bu son cümlenin uluslararası müdahale çağrısı gibi algılanması pekâlâ mümkün. Ama Hariri mesajında, “Dua edelim ki Suriye halkı bu mücadeleyi barışçı bir şekilde kazansın” da diyor.
Hariri’nin açıkça Esad karşıtı tutum almasında şaşıracak bir şey yok. O, babasını Hizbullah’ın –Şam’ın rızası dahilinde – öldürdüğüne inanıyor. Lahey’deki Özel Mahkeme, temmuz başında dört Hizbullah üyesini Hariri suikastından sorumlu tutan bir iddianame hazırladı. Bu iddianameden memnuniyet duyan Hariri, Hizbullahçılar yargılanınca Şam’ın rolünün de açığa çıkacağı kanısında.
Hariri’nin mesajı vesile oldu; Esad karşıtı mücadelenin Lübnan’daki izdüşümünü anlamak için, bölgede yazılanları daha yakından izliyorum birkaç gündür. Taraf‘ın düzenli okurları hatırlar, bir süre önce birinci sayfanın ortasına yerleştirdiğimiz Beyrut fotoğrafında, bir elinde Öcalan, diğer elinde Esad afişleriyle Baas yanlısı bir gösterinin ön safındaki PKK’lılar vardı. Kürtlere de çok çektirmiş bir baskı rejiminin borazancılığını PKK bayraklarıyla yapmak, kendisine “özgürlük hareketi” diyen çevrenin, bu tarifle tenâkuza düştüğü ilk eylem değildi kuşkusuz. Hem fotoğrafını görmemize de gerek yoktu; Cemil Bayık haftalar öncesinden PKK’nın Baas tutkusunu teyid etmiş, “Esad’a dokunursanız karşınızda bizi bulursunuz” kabilinden bir tehdit savurmuştu.
Esad kan akıtarak sonunu geciktirmeye çalışıyor. O fotoğrafı yayımladığımızda, Birleşmiş Milletler’in 14 ekimde açıkladığı verilere göre Suriye birliklerinin üç bin insanı öldürdüğünü de yanına yazmıştık. Önceki gün Birleşmiş Milletler, Esad’a bağlı güçlerin “çoğu sivil 3500 insanı öldürdüğünü”bildirdi. Bu, üç haftada 500 yeni “ölüm” demek.
Esad’ı, tanklarını sokaktan çekmeye ikna ettiğini duyuran Arap Birliği’nin Şam’da anlaşma imzalamasından sonraki birkaç günde, yine Birleşmiş Milletler’e göre, Suriye güçleri en az 60 sivili öldürdü; bunlardan 19’u, Kurban Bayramı’nın ilk gününde hayatını kaybetti. Bayramın ikinci gün bilançosu ise, ikisi kadın, biri sekiz yaşında bir çocuk olmak üzere altı sivil ölümü... Baas’ın CHP’yle ideolojik akrabalığı, AKP karşıtlığını Esad yandaşlığına vardıran solcumsular, Muhabarat ağzıyla konuşanlar, Suriye halkının özgürlük talebine karşı çıkmayı “antiemperyalizm” sananlar, Sünnilerin çoğunluğu oluşturdukları ülkenin yönetiminde sözsahibi olmasından korkanlar filan derken, Türkiye’de, PKK dışında da epey güçlü bir “Şam lobisi” olduğunu biliyoruz. O lobi, “Ay, birden ne oldu da Erdoğan, Esad’la arkadaşlığını bozdu” diye soradursun, güneyimizde oluk oluk kan akıyor.
Bu kan, “sınır aşan” bir kan. PKK’nın depreşen saldırganlığındaki muhtemel Suriye faktörü üzerine çok yazıldı, çizildi. Halen Ankara’da PKK ile ilgili bütün hesap ve planlarda, bu faktör de gözönüne alınıyor. Tabii, PKK her ne kadar Baas’la kaderbirliği yapsa da “Esad’ın devrilmesiyle” yok olacak bir örgüt değil. Kendi istikbâlini Esad’ın istikbâline bağlı gören, Şam’daki rejimin yıkılmasından doğrudan etkilenecek olan örgüt Hizbullah... Beyrut’ta Hariri’nin görevi bırakmasıyla kurulan hükümetin ortağı Hizbullah’ın, burada Esad yanlısı faaliyetin baş örgütleyicisi olması da doğal. Öyle görünüyor ki, bu faaliyette Hizbullah’ın iki yakın destekçisi var: PKK ile Taşnak Partisi.
Bu grupların, Lübnan’daki Esad karşıtlarına yönelik olarak baskı ve şiddet kullanmaya başladığı da söyleniyor. Lübnan Demokrasi ve İnsan Hakları Enstitüsü Başkanı Nebil Halebi’nin iki gün önce yaptığı açıklama bir fikir verebilir. Halebi, 20 eylülden bu yana, Lübnan’da 12 Suriyeli muhalifin kaybolduğunu duyurup, ciddi bir iddiada bulundu: “Hizbullah ve PKK, Lübnan’ın çeşitli bölgelerinde Suriye muhalefetine mensup kişileri aramışlardır. Hizbullah, birçok kayıp vakasına rastlanan Beyrut’un güney mahallelerinde arama yapmıştır.”
Halebi, iddiasını bununla sınırlı tutmadı, Lübnan’daki Taşnak Partisi’ni de işaret etti: “Taşnak Partisi, Burj Hamud ve Neba mahallelerindeki Suriyeli Kürtleri tehdit etmek ve şantaj yapmak için PKK’yı kullanıyor. Taşnaklar, Lübnan’daki Suriyeli muhalifler konusunda bilgi toplayıp Suriye Büyükelçiliği’ne bildiriyorlar.”
Beyrut’tan gelen birçok tanıklık bu iddiayı teyit eder cinsten. 1915 Soykırımı’ndan kaçarak Beyrut’a yerleşen Ermenilerin önemli kısmı, Nusayri olan Esad’ı “ikinci bir muhtemel Sünni zulmüne karşı” koruyucu gibi gören Taşnak Partisi’ne yakın. Taraf’ ta fotoğrafı yayımlanan Esad yanlısı gösterinin ertesinde, bu kez PKK’nın ve Hizbullah’ın katılmadığı bir başka gösteri düzenlendi Beyrut’ta, ve anladığım kadarıyla, muhalif Suriyeli Kürt göçmenlerin o gösteride başı çekmesi, Baasçı cephede büyük rahatsızlık yarattı. Nitekim hemen arkasından, Taşnak Partisi’nin talimatıyla, Ermeni mahallesi Burj Hamud’da ikâmet eden Suriyeli Kürt göçmenlere “Burayı terk edin” çağrısı yapıldı. Kimi haberlerde bunun “etnik çatışma riskine karşı, Taşnak Partisi’nin bir telkini” olduğu yazılsa da, Halebi’nin yukarıda aktardığım açıklamasıyla birleşince, insan bu telkinin ardında Hizbullah gibi bir“hâmi” ile PKK gibi bir “caydırıcı güç” bulunduğunu düşünüyor ister istemez. Ve tabii, Türkiye’deki Suriyeli muhaliflerin yeterince korunup korunmadıkları sorusu da daha bir güncelleşiyor.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.12.2013
24.09.2013
27.07.2013
29.05.2013
1.04.2013
8.12.2012
1.12.2012
17.11.2012
10.11.2012
3.11.2012