Yavuz BAYDAR
Haziran başıydı. Bir ara genel başkanlığını yaptığım Dünya Haber Ombudsmanları Örgütü'nün (ONO) Amsterdam'da düzenlenen yıllık konferansına katıldım.
Gezi olayları esnasındaki eleştirilerim artık bardağı taşırdığı için Sabah'tan kovulalıberi okur temsilciliği (ombudsman) yapmıyordum, ama bu toplantıya katılmam ONO'nun Kanadalı başkanı Esther Enkin ve BBC 'ombudsmanı' David Jordan tarafından ısrarla istenmişti.
Konu, sayısı 200'e yaklaşan meslektaşım gibi Türkiye'de absürt nedenlerle aylar boyu hapiste tutulmuş, sonradan mahkumiyet verilmiş olan Cumhuriyet Okur Temsilcisi Güray Öz'ün durumuydu.
Öz, iddianamede 'Fetullah Gülen Terör Örgütü' diye tanımlanan yapıya 'yardım'dan 3 yıl 9 ay hapis cezası almıştı. Bu, son yıllarda yaşanan yüzlerce, binlerce hukuk faciasından sadece biriydi. Öz, dünyada ilk kez mesleği nedeniyle ağır hapis cezası verilmiş bir ombudsman olarak tarihe geçmişti.
ONO onun şahsında Türk ve Kürt gazetecilerin halini kayda geçirmek, dayanışma sergilemek için bu konuya özel bir oturum ayırmıştı. Ben ısrarla Öz'ün fiziken katılmasını, katılamayacaksa da bir video kayıtla meslektaşlarına seslenmesini istedim, ama Öz mazeret bildirince bu ne yazık ki olmadı.
Tahmin edeceğiniz gibi dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen sayısı 50'yi aşkın (bir kısmı Türkiye'de gazeteciliğin imhasına dair detayları bilmeyen) ombudsman'ın hayret ve dehşet içinde izlediği bir seans yaşandı.
Anlatılan hukuk faciasına inanamadılar, tekrar tekrar sordular, ve sonunda bizlere destek ve dayanışma için bir kez daha söz verdiler. Hepsi kayıtlarda.
Gazeteci ve yazar Ahmet Altan'ın Cumhuriyet Kitap ekinde çıkan yazısı nedeniyle, okur temsilcisi Öz'ün kamuyla paylaştığı tepkileri görünce Amsterdam'daki ONO toplantısındaki o hüzün dolu oturumu düşündüm.
Hüznüme hüzün eklendi.
Bir TV programındaki ifadeleri ekseninde 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilmiş olan (ömrünün sonunda kadar günde 23 saat hücrede tecrit, avukat ile ayda bir görüşme vs) Ahmet Altan'ın Eylül'de çeşitli dillerde çıkacak olan kitabından alınma 'Şatodaki Çiçek' başlıklı denemesi bir 'ilk ve tek' olarak 22 Ağustos Çarşamba günü Cumhuriyet Kitap'ta yayınlanmıştı.
Bazı internet siteleri de bu yazıyı kendi içeriklerine taşıdılar.
Yayının ertesi günü Güray Öz, peş peşe şu tweet mesajlarını attı:
-
Ahmet Altan’ın yazısını T24 “TSK içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimi sonrası tutuklanan yazar Ahmet Altan, Cumhuriyet Kitap için bir yazı kaleme aldı” diye tanıtmış.
-
Şöyle daha gerçekçi olurdu, “yıllarca desteklediği Gülen örgütün darbe girişimi sonrasında eskiden kendisini çok sevenlerin girişimiyle tutuklanan Ahmet Altan’ın yazısı...”
-
Niye Cumhuriyet’te diye soranlara yanıtım yok, olsa olsa “yüce gönüllülüktür” diyebilirim, Unutmak iyidir kimi zaman, kuşkusuz neyi ne zaman unuttuğunuza bağlıdır. Yazıda bir ustalık görmedim, ama benimki kıskançlıktan olabilir, o kuşların şiirini ben çoktan yazmıştım çünkü.
Bu tweet serisinden birkaç saat sonra Öz şöyle devam etti:
-
Konuları karıştırmayalım, Ahmet Altan’ın 700 gündür tutuklu olması bir zulümdür. Özgür kalmalı ve nerede istiyorsa orada yazabilmelidir. Benim itirazımın temelinde geçmişi unutmamak kaygısı ve ideolojik dürüstlük yatıyor.
-
Konuyu toparlayalım; 1- Ahmet Altan’ın Cumhuriyet’te yazması doğal değildir. Pek çok açıdan yanlıştır, burada tartışmam, 2- Altan iyi bir yazar değildir, benim ama benim ölçülerime göre iyi yazarlık kelimeleri maharetle bir araya getirmekle sınırlı bir iş değildir. 3) En kötü yazarın bile yazmasına karşı çıkılamaz. 4- Onun yerinde ben olsaydım Cumhuriyet’e yazmazdım. Taraf’ta yazmak benim hiç aklımdan geçmedi.
-
Cumhuriyet sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Sıkıntıyı koyulaştıracak adımları anlamakta hep zorluk çektim. Son bir söz, ben olaylara olgulara hep soldan Marksizm cephesinden bakarım. Yanıt vermek isteyenler bilsin isterim.
Bu tweetlerin hiçbirinde, Öz'ün 'kişisel görüşlerimdir' vurgusu yoktu. Dolayısıyla algı kendi doğal kanalında ilerlemiş ve bazı medya sitelerine 'Cumhuriyet okur temsilcisinden Ahmet Altan tepkisi...' başlıklarıyla yayılıvermişti.
Öz, görüşlerini 27 Ağustos günü Cumhuriyet'teki okur temsilcisi köşesine de taşıdı.
Yazısının önemli kısmını buraya alıyorum:
"Geçtiğimiz haftanın tartışma yaratan bir olayı ise eski Taraf Genel Yayın Yönetmeni, Cumhuriyet gazetesiyle yıldızı hiç barışmayan, Taraf gazetesinin Ergenekon davaları sırasında pek çok kişinin canını yakan tutumu nedeniyle sert eleştirilerle karşılaşan ve uzun bir süredir tutuklu bulunan yazar Ahmet Altan’ın bir yazısına Cumhuriyet’te yer verilmesiydi. Çok sayıda okur tepki gösterdi. Ben de bu konu ile ilgili kişisel görüşlerimi Twitter aracılığı ile açıkladım...
Kuşkusuz bunlar benim belirttiğim gibi kişisel görüşlerimin bir kısmıdır... Bu kez kişisel görüşlerimi köşe dışına, hem de buraya taşımak zorunda kaldığım için üzgünüm.
Ama okurların yoğun tepkisini aktarmak da görevim.
Ben okurlarımızın yakından bildikleri gibi Cumhuriyet’in yöneticisi değilim, Okur Temsilcisi ve yazarıyım. “Cumhuriyet’te kim yazabilir kim yazamaz” konusu beni aşan bir konudur. Genel Yayın Yönetmeni, Yazıişleri müdürleri beni aydınlattıklarında ben de “Neden Ahmet Altan’a Cumhuriyet’te yer verdiniz” diye soran çok sayıda okuru bilgilendiririm."
Şimdi, akıllı ve sağduyulular kadar içinde pek çok uyurgezer meslektaşımın da dolaştığı engebeli bir mayın tarlası olan Türkiye medyasında hatasıyla sevabıyla 15 yıl boyunca okur temsilciliği yapmış biri olarak, benim de bu vak'ayla ilgili birkaç naçizane görüşüm var.
Hadisenin iki öznesi, ikisi de -esasında muhalefet karşısında renk körü olan, mağdur üretmede ayrım gözetmeyen- zorba düzenin sillesini yemiş iki gazeteci.
İkisi de saçmasapan nedenlerle, sırf medya mensubu oldukları, (farklı dünya görüşünde de olsalar) ifade özgürlüklerini kullandıkları için ağır mahkumiyet almışlar.
Aynı faşizm kafesinin içindeler.
Ama Öz bu gerçekliği önemsemiyor, sadece önemsiyormuş gibi yaparken, ilk tweetlerinde - kişisel olarak hazzetmediğini cümle aleme ilan eder şekilde - iddianameye yeni, şahsi iddialar ekliyor. Bunu yaparken, Altan aleyhindeki saçmasapan mahkumiyet kararını dolaylı olarak meşrulaştırmış olduğunun farkında mı, değil mi, sadece kendisi biliyor.
Ardından, yazının sunum spotuna bu iddianame tonundaki ifadeleri 'aslında bu daha doğru olurdu' diye öneriyor.
Bir süre sonra attığı tweetlerde ise görüş mesafesi bazı soyut kavramlar ve mazeretlerle iyice daralıyor:
''Geçmişi unutmama kaygısı...', 'ideolojik dürüstlük', 'Altan iyi bir yazar değildir', 'Cumhuriyet'te yazması doğal değildir...', 'Cumhuriyet'e yazmasa iyi olurdu...'
Öz'ün Okur Temsilcisi köşesindeki iadeleri ise göreviyle ilgili kendi ürettiği sorunu daha çok derinleştiriyor. Kişisel görüşlerini köşesine aldığı için üzüntü belirtiyor ve bakıyor ki olmayacak, şu bölümle -tekrar koyuyorum- bitiriyor:
“Cumhuriyet’te kim yazabilir kim yazamaz” konusu beni aşan bir konudur. Genel Yayın Yönetmeni, Yazıişleri müdürleri beni aydınlattıklarında ben de “Neden Ahmet Altan’a Cumhuriyet’te yer verdiniz” diye soran çok sayıda okuru bilgilendiririm.''
Şu sonuçlara varabiliriz:
-
Bırakalım 'bunlar benim kişisel görüşümdür' şeklinde bir mesafe tweeti atmamışlığını, Güray Öz, Altan'la ilgili twitter tepkisine hiç yer vermemeliydi.
-
Okur Temsilcisinin başlıca görevi, herhangi bir okur şikayeti (dalgası) söz konusu ise bunları toplamak, tasnif etmek, haklı ve makul olup olmadıklarına (meslekle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir Marksist, liberal, İslamist, ateist, hedonist vs. gözüyle değil de berrak bir gazetecilik etiği üzerinden) bakmak; bunları gazetenin editoryal yönetimiyle paylaşmak ve ihtilaflı konulara her iki taraftan gelen bilgileri ideolojik değil sağduyu ve meslek ahlakı terazisinde tartarak okur temsilcisi köşesinden yayınlamaktır.
-
Öz'ün bu vakaya yaklaşımında somut veri yok. Okurlardan gelen tepki örnekleri varsa isimleriyle nerede? Hangi gerekçeler söz konusu? Türkiye'de hele bu dönemde ifade özgürlüğünün baş savunucusu olması gereken gazetenin yayın politikasıyla bu gerekçelerin ilintisi var mı? Varsa hangi açılardan var? Yoksa gelen tepkilerin tümü veya önemli kısmı bir şahsi nefreti veya önyargıyı mı yansıtıyor?
-
Bunları kamuyla paylaşmayan Öz, bir başka hatasını da ifşa ediyor: Tweetlerini ani, aceleci tepkiler olarak görsek bile, ondan Cumhuriyet genel yayın yönetmeni ve editörlerine gidip 'Neden Ahmet Altan'ın yazısına yer verdiniz?' sorusunu sorması ve aldığı gerekçeleri okurlarla 27 Ağustos'taki köşesinde paylaşması gerekirdi. Okur temsilcisinin bir başka görevi, okurlara editoryal tercih süreçlerini anlatmaktır. Okur çok katı olabilir. Örneğin New York Times gazetesinin kutuplaşmış okurları var: İsrail- Filistin meselesi haber ve yorumlara düşünce gazeteyi tepki bombardımanıyla rehin almaya çalışıyorlar. Okur temsilcilerinin orada kaç kez tane tane izah ederek her haberin farklı tarafları olduğunu, her yorum sayfasının çok sesliliğe açık olduğunu anlattığına şahit oldum.
-
Öz bir konuyu yanlış anlamış veya yanlış anlatıyor: Altan 'Cumhuriyet'te yazmıyor'. Cumhuriyet, -tahminime göre- hem hapisteki bir aydınla dayanışma hem de ifade özgürlüğüne, edebiyata saygı adına bir seferlik, yayına başka yerde hazırlanan bir yazıya yer vermiştir. Hal böyle iken, bunu böyle sunup, üstelik 'suçu' Altan'a atarak 'burada yazmasa iyi olurdu' demek, düpedüz sansürcülüğe davet değil midir?
-
Bütün bunlar bir yana, ombudsmanlığın bir hassas ayarı ile bitirelim. Öz, bu konudaki görüşlerini aktarırken, Ataol Behramoğlu'nun İyi Parti'yi savunan köşesine içerden-dışardan gelen tepkileri hatırlamamış olabilir. Behramoğlu elbetteki bir parti ile ilgili olumlu görüş belirtirken saygı duyulması gereken bir ifade özgürlüğünü kullanıyordu. Esas olan budur. Yorumlar, köşeler şahsidir. Ombudsman'ın bunlarla ilgili müdahale hakkı, bu yazarların gelmiş veya geçmişi, veya kendi şahsi görüşlerinin çerçevesi içinde veya dışında olmasıyla değil, o yazarın ırkçılık, şiddete çağrı, cinsiyetçilik, nefret söylemi üretip üretmediği olgusal gerçeği ile sınırlıdır. Mütekait olarak ben ve pek çok ombudsman, köşeler ve şahsi makaleler ile ilgili etik sınırını, kırmızı çizgiyi burada görürüz.
-
Kısacası, okur temsilcisinin Altan'ı sansürleme anlamına gelen bu çağrısı ve eksik görev icraatı, gerçekten de sıkıntı içinde olan gazetesinin yönetimine de kendisine de artı puan getirmemiş görünüyor. Umarım bunları Öz, kendisini izleyen bir meslektaşının saldırısı olarak değil, nesnel ve naçizane eleştirisi olarak alır.
Yazımın başında hüznüme hüzün eklendi demiştim.
Bir yandan da seviniyorum.
İyi ki bu vak'a Amsterdam'da Öz'ü ve Türkiye'de sayısı 200'e yaklaşan Türk, Kürt mahpus gazetecileri andığımız o oturumdan sonra karşımıza çıktı.
Yoksa, zorba iktidara ellerini sevinçle ovuşturtan bir 'kör medya kutuplaşması' örneği olarak bunu da anlatmak zorunda kalacaktım. Oturuma katılanların dehşetine bir derin hayalkırıklığı da eklenmiş olacaktı.
Bu vesileyle görüşümü bir kez daha paylaşayım: Çok derin yaralar almış olan, ölüm döşeğindeki mesleğimizin bu hale gelmesinde hepimizin, istisnasız hepimizin tek tek olumsuz payı var. Yalana, inkara sığınmayalım: Hiçbirimiz kendisini pir-ü pak görüp diğerlerine karşı üstünlük taslamamalı.
Şunu anlamalıyız: Her kesimin hem haklı hem de haksız olduğu yanlar var. Gerçek onların içinde saklı.
Türkiye'nin sert serüveni, cepheleşmiş medyada en sert biçimiyle yaşandı, aslında medyayı çoğulculukla anlamlı kılan farklı editoryal kimlikler ve tercihler arasındaki duvarlar bir türlü yıkılamadı.
Ve hala kurulu duvarları korumakla, yeni duvarlar örmekle meşgulüz.
Aslında gerçek, Erdem Gül'ün geçenlerde attığı şu tweetlerde gizli:
''Memleketin rahatlaması önünde şöyle garip bir ruh hali var: Sadece kendisine yapılan haksızlığın mesele edilmesini isteyip başka kimsenin derdini umursamayanlar. Sadece kendisine özgürlük ve demokrasi isteyip kendisinin dışındakilerin zulüm bile görmesine onay verenler.''
''Kim olduğuna bakılmaksızın haksızlığa karşı çıkıp, demokrasiyi istisnasız herkes için istemek zorundayız. Haksızlık da demokrasi de kendi mahallemize ait meseleler değildir.''
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları














































































































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.01.2022
10.11.2021
2.08.2021
13.07.2021
6.05.2021
28.04.2021
24.01.2021
20.01.2021
5.01.2021
25.12.2020