Yavuz BAYDAR
Duruma ve Millet İttifakı’nın iki bileşeninin - CHP ve İyiP - son davranış kalıplarına bakılırsa bu soru bir yandan acil bir hal alıyor ve göstergeler “evet, bir ‘Değişim İttifakı’ şart” cevabına doğru evriliyor.
Millet İttifakı’nın seyri, dalgalı kur misali. Bir oraya savuluyor bu iki parti, bir buraya. Bunu üreten merkezcil kuvvetin orta noktasında bir olgu olarak seçim sosyolojisinin itici gücü haline gelmiş Kürt hareketi, kapatma davasına hedef olan HDP ve esas olarak da HDP’nin seçmeni var. Her iki parti de “ne seninle oluyor ne de sensiz” şarkısının tonal dalgalanmaları ile bir bu kıyıya vuruyor, bir öbürüne.
Çok değil kısa bir süre önce HDP’ye çiçek atan CHP liderliği, savaş tezkeresine de “hayır” diyerek değişim kapısını daha da aralamış, iktidarı az da olsa ürpertmişti. Derken, ne olduysa oldu, bu hava birdenbire Kemal Kılıçdaroğlu’nun ağzından “Kandil’i de yerle bir etmezsem namerdim”e dönüştü.
Öbür yanda, bir Kürt seçmenin - ona göre son derece doğal olan - Kürdistan’lı sorgulamasını kibarca ve uygarca dinleyen İyiP lideri Akşener’in, gözaltına alınan seçmenin ifade özgürlüğüne ve haysiyetine sahip çıkmak yerine, eski güfteye çark edip “HDP, PKK’dir” mealindeki çıkışmasını da hep beraber izledik. Bunu, asker oğlu çatışmada ölen bir başka seçmene İyiP’nin bir üst düzey temsilcisi tarafından ana avrat küfredilmesi gibi “gayet medeni” bir manzara daha eklendi.
Bu “dalgalı kur”un sona ereceğine dair bir emare yok. Olmayacak da.
Millet İttifakı, ince buzdan bir zeminde yürüyen bir beraberlik. Stratejik bir kader birliği değil, çıkarların alt akıntı halinde sürüklediği, “Erdoğan’ın ne pahasına olursa olsun gitmesi ve ondan sonrası "allahkerim"e dayalı bir "taktik ittifakı". Seçim havası iyice kızıştığında işler her an değişebilir ve seçmen aniden daha büyük bir boşlukta kendisinşi bulabilir.
Akşener’in rüzgarı arkasına aldığı, bir gerçek. Partisi hızla yükseliyor ve bu gidişle, şu anda değmiş olduğu yüzde 19-20 oranından daha da yükselip, habire yerinde sayan CHP’nin yüzde 23-25 oranını aşarak, “biz fiili ana muhalefet partisiyiz” özgüveniyle tavrını “üstün güç”e endeksleyebilir.
Parti içi kaynaklar, Akşener’in özel sohbetlerde “Ben Türkiye’nin Merkel’i olacağım” dediğini aktarıyorlar. Parti orta ve üst kadrosunun önemli ölçüde MHP türevi milliyetçi ve “iç devlet” erbabından oluştuğu ve ortak paydasının onulmaz bir Kürt alerjisi olduğu düşünülürse, “Merkel’lik projesi” sadece AKP’nin saadet zinciri ve nemalanma şemasından kopmakta olan ve “aklanma” telaşına düşecek iş, siyaset ve bürokrasi çevreleriyle ortak yol haritasıyla, temel hakları dışlayan bir “restorasyon” planıyla sınırlı kalabilir.
Kaldı ki, eğer İyiP’ye milliyetçi-merkez sağcı akışı sürerse, Akşener’in kendi başına cumhurbaşkanlığı adaylığını ilan etmesi de gayet muhtemel. O zaman CHP ve onun hakim olmaya çalıştığı iki belediye başkanı ne yapar? Burası da belirsiz.
Bu ittifakın - ve onlara katılan dört sağ partinin - “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” (GPS) programında eğer Kürtler, Sol seçmen tabanı ve Türkiye’nin “temiz sayfa” açmasından başka görmeyen demokrat-reformist-seküler-şehirli kesimler kendilerine dair ikna edici bir şey bulamıyorlarsa, haklı olabilirler.
Bu ittifakın, “dağılmadan” Anayasa değişikliğini referanduma götürüp evet alarak parlamenter sisteme geçebilmesi için yüzde 68 küsur oranında oy alması gerekiyor. Seçimde 54 milyon küsur seçmen oy kullanacak. Katılım oranını yüzde 80 olarak baz alırsak, referandum için gerekli olan 360 sandalye için oylarına neredeyse 10 milyon eklemeleri gerekiyor. HDP seçmeninin desteği ve sandığa ilk kez gidecek 3 milyon gencin bir kısmının oyu olmadan bu mümkün değil.
Hal böyle iken, özellikle İyiP, aynen 31 Mart yerel seçimlerinde olduğu gibi HDP’ye seçmenine “bize uzak durun, istemeyiz, oyları yan cebimize koyun” mu diyecek? Mevcut “Millet İttifakı dalgalı kuru” bunu gösteriyor. Peki, yerel seçimler ardından kenara itilen Kürt seçmen bu teklife bir kez daha evet der mi?
Merkez sağ ve sözde “merkez sol”da (Kürtleri ve solu dışlayıcı) güçlenmeye oynayarak, 2023 ve sonrasında siyasete yeni bir “milliyetçi simetri” getirme amacında oldukları anlaşılan iki partinin ekranı bulanık gösteren GPS’i dışında, toplumu belli idealler etrafında toparlayıcı bir “seçim zaferi vizyonu” konusunda derinleşen şüpheler var. Bunu özellikle KONDA araştırmaları ve Bekir Ağırdır’ın verilere dayalı uyarılarından da anlıyoruz.
Türkiye seçmeninin yüzde 20’ye yakını ya kararsız ya da siyasete küskün, kızgın. 2023’te, yani Cumhuriyet’in 100’üncü yılında eğer bir değişim, bir “yeniden başlangıç” konusunda CHP ve beşli sağ muhalefette ciddiyet varsa, dört temel konuda mutabakata dayalı bir vizyon gerekiyor:
-
Yeni anayasa
-
Genel Siyasi Af
-
Ekonomik reform
-
İklim krizine karşı seferberlik.
Belki erken denebilir, ama şu ana kadar bu partilerde kararsız seçmeni kıpırdatacak somut bir belirti bu konuların hiçbirinde yok.
Bu da şu konudaki şüphelere şüphe ekliyor:
“Son 20 yılın siyaset hikayesi, AKP ve lideri Erdoğan’ın alternatifsizlik ve tutucu muhalefetteki ayak direme nedeniyle kendi dinamikleriyle yükselişi ve şimdi de yine muhalefetin hiçbir dahlinin, etkisinin olmadığı bir süreçle kendi kendisini batırması hikayesidir. Bu hikayede muhalefet seyircidir.”
Merkez seküler ve merkez sağ muhalefet 2002’de iktidarı teslim ettiğinde, topluma vereceği hiçbir şey yoktu. Şimdi var mı?
Öyle bir manzara söz konusu ki, bu partiler hiçbir şey yapmadan bir çöküşü bekliyor ve bir anlamda “hazıra konmaya” çalışıyorlar.
Seçmenin küskün kesiminde ve genç seçmende algı eğer böyleyse, Türkiye için iyi haber değil. Belli ki Millet İttifakı, oy oranı yüzde 10-13 aralığında duran Kürt seçmene de güven vermiyor, hatta kendinden soğutuyor.
Bu durağanlık nedeniyle belki de Üçüncü İttifak gerekli hale gelmiştir denilebilir.
Şu da aynı ölçüde önemli: Seçimlerde ilk defa veya ikinci kez oy kullanacak olan genç seçmen, şu anki çirkin, dünyadan kopuk, kayıkçı kavgası gibi siyaset söyleminden bir şey anlıyor mu, ilgileniyor mu, orası da belirsiz.
Bu kesim, iddia edilebilir ki, ne Cumhur ne de Millet İttifakları içinde kendisine ait bir hikaye, bir umut bulacaktır.
Baksanıza, hangi “dahice” iletişim stratejisi ise, CHP’nin lideri okurunun yaş ortalaması 50-55 üstü olan, üstelik düşük tirajlı bir gazeteyi seçiyor, gençlere “hitap” için! En çok iklim kriziyle dertlenerek, yaşlılardan kopuk yaşayan şehirli genç seçmen kitlesine, bu yazıda, çevreyi daha da çok kirletecek “her yere fabrika” vaat eden bir ana muhalefet partisi var!
Evet, belki de şartlar giderek daha fazla bir “Değişim İttifakı’nı zorlayabilir.
Bu ittifak, mağdurları, olanları bir yapısal sorun olarak gören tüm memnuniyetsizleri, kentli kadın ve genç seçmeni ve elbette HDP ile Yeşil ve Sol partileri bünyesine alıp Türkiye’ye, onun ilelebet hükümdarı olan “Gerontokrasi”ye (yaşlılar yönetimi) açık bir mesaj verir, ortaya çıkacak siyasi tabloda hak ve söz sahibi, müzakere paydaşı olur, geleceği inşa etmeye de tabandan başlar.
Kolay mı? Elbette çok zor. HDP baştan beri bu girişimlere açık, ama Türk solu içindeki paramparçalanma hali, aşılması gereken bir mesele. Yeşiller Partisi’nin açılmasına izin verilmemesi de çabaları zorlaştırabilir.
Yine de “Üçüncü İttifak”, bataklığa sürüklenmiş, ahalisi çürümeye terk edilmiş bu ülkenin “güvenli çıkışı” için bir seçenek olabilir.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.01.2022
10.11.2021
2.08.2021
13.07.2021
6.05.2021
28.04.2021
24.01.2021
20.01.2021
5.01.2021
25.12.2020