Yıldıray OĞUR
“Çünkü isyanın ilk aşamasında öldürmek gereklidir: Bir Avrupalıyı öldürmek bir taşla iki kuş vurmak, tek bir atışta hem ezeni hem de ezileni yok etmektir: Geriye bir ölü ve bir özgür insan kalır.”
Frantz Fanon’un, 36 yaşında kanserden ölmeden birkaç gün önce basıldığını gördüğü, Filistin Kurtuluş Örgütü’nden Tamiller’e, Kara Panterler'den Che’ye kadar silahlı mücadele veren hareketlere ilham kaynağı olan Yeryüzü’nün Lanetlileri’nin önsözünden Sartre’ın empati sınırlarını zorladığı satırlardı bunlar…
Doğu’da kolonyalizme karşı silahlı bağımsızlık hareketlerinin, Batı’da devrimci şiddetin ahlaki olanı belirlediği 60’ların havasında yazılmış önsöz, kitabın kendisinden bile sertti.
Duyarlı sol aydın duruşuyla, şiddet övgüsünün sınırlarının belirsiz olduğu o günler neyse ki geride kaldı.
Çünkü kitabın sadık okurlarından çoğu silahı bıraktı. Brezilya’da silahlı devrimci örgüt Colina’nın eski bir üyesi şu anda cumhurbaşkanı. Kitabın en çok etkilediği El Fetih, artık siyasi bir örgüt. 72 Münih Olimpiyatı katliamını yapan Kara Eylül grubuna parasını veren Ebu Mazen ise barış görüşmeleri yürüten ılımlı bir devlet başkanı. FARC gerillaları barış masasında, Filipinler’de Morolu isyancılar da. 68’in öğrenci lideri şimdi Sartre öldürülmelerinin teorisini yaptığı Avrupa’yı birleştirmeye çalışan bir politikacı.
Bugün Sartre’ın bu satırları ancak IŞİD’çilere ilham kaynağı oluyordur. Bir de üçüncü dünyacılığın hâlâ itibarlı olduğu, devrimci şiddetle hâlâ yüzleşememiş, hâlâ ezilen-ezen şiddet ayrımlarıyla boğuşan, Türkiye’deki arkaik sola.
Çünkü kitabın ilk elden muhatabı PKK da artık barış masasında.
Hatta 30 yıldır Fanon’un kitabında tarif ettiği gibi silahla mücadele eden silahlı örgütün liderinin elinde, artık Fanon’a ve Sartre’ın şiddet övgüsüne en sert reddiyeyi yazmış Hannah Arendt’in kitapları var.
15 yıldır kaldığı cezaevinden örgütü sahada yenildiği için değil, kandırıldığı için hiç değil (kolay kandırılabilseydi herhalde bunun için 15 yıl beklenmezdi) bunun, örgütü için daha doğru olduğunu düşündüğü için, zamanın ruhu bunu gerektiriyor diyerek iki yıl önce silahlı mücadele döneminin kapandığı ilan etti. Ve son mesajında Mart-Nisan aylarında örgütüne silahsızlanma talimatı da verebileceğinin sinyalini verdi.
Peki 34 yıl önce Kürdistan’da Zorun Rolü diye kitap yazıp silahlı mücadelenin teorisini yapmış bir örgütün lideri silahlara veda noktasına gelmişken, ülkenin sol entelektüelleri, sivil toplumu ne yaptı?
Neredeyse hiçbir şey. Çözüm sürecinde sivil toplum ve aydınlar devletin gerisine düştü.
O yüzden görüştüğü PKK liderlerine şu cümleleri kurmak da MİT müsteşarına kaldı:
“BEN DEMOKRATİK MÜCADELE İÇERİSİNE GİRİP DE DÜNYADA SONUCUNA ULAŞAMAMIŞ HİÇBİR HAREKET GÖRMEDİM. BAKIN DÜNYA SİYASİ TARİHİNE DEVRİMLER TARİHİNE GANDİ'DEN TUTUN DA POLONYA'DAKİ İŞÇİ HAREKETİNE EFENDİME SÖYLEYİM GÜNEY AMERİKA'DAKİ HAREKETLERE VARANA KADAR BAKIN DEMOKRATİK SİYASİ MÜCADELE VERİP DE MEŞRU KABUL EDİLEBİLİR EVRENSEL HEDEFLERİNE ULAŞAMAMIŞ HİÇBİR HAREKET GÖRMEDİM. BUNA AMERİKA DA FRANSA DA HER YER DAHİL AMA BURADA MEŞRU YOL KULLANANLAR. ŞU AN ORTA DOĞU DA BÖYLE YANİ. BAKIN İSRAİL'İN İMAJI YERLE BİR OLMAYA BAŞLIYOR MEŞRU ÇİZGİDE DURAN FİLİSTİN HAREKETİ DAHA DA GÜÇ KAZANIYOR. AMA GAYRİMEŞRU ARAÇ KULLANAN İNGİLİZCEDE IRRELEVANT DİYORLAR ARTIK VAR OLAN SOSYAL DOKU VE SİYASAL ŞARTLARA UYGUN HAREKET ETMEDEN EYLEM GÖSTERDİĞİNİZ ZAMAN BİR ŞEY OLMUYOR” (Oslo kayıtlarından)
Haksızlık etmemek gerek. Uzun yıllar Türkiye’de Kürt meselesine sadece sol duyarlılık gösterdi. Devletin insan hakları ihlallerinin karşısında Sartre, Fanon okuyanlar durdu. Bu aynı zamanda ezilenlerin şiddetine karşı bir körlüğe neden oldu ama devletin meşru-gayrimeşru şiddetinin hiç sorgulanmadığı devirlerde bu öldürmelerden öldürme seçiciliğin göze batması, ayıplanması lükstü.
2005’te AKP hükümetinin Kürt meselesi defterini açmasında da o dönemde Başbakan’ı ziyaret eden aydınların, STK’ların büyük katkısı oldu. Açılım toplantılarına katılarak, Akil İnsanlar Heyetine girerek bu desteklerini sürdürenler oldu. Ama azalarak.
Önce ve her zaman “bunlar samimi değil”. Barış ancak bir ÖDP-Yeşiller koalisyonunda mümkündü. Yoksa bunlar “İslamcı, milliyetçi, millet-i hakimeci”ydi. Özleri kötü, zihniyetleri barışa uygun değildi.
Sonra “bunlar milliyetçiliğe oynuyorlar” geldi. Her geri açıklamada, geri adımda hiç bıkmadan… Hatta Barzani’nin gelip Kürtçe konuştuğu AKP kongresini Alparslan’dan bahsedildi diye Türk-İslam sentezcisi ilan eden kendi doğrularının esiri olmuş bir dar kafalılıkla…
Peki ya seçimleri milliyetçilik oynamadan, çözümden bahsederek kazanınca?
O zaman da B planı devreye girdi: “Seçimlere kadar ateşkes işlerine geliyor tabii.” Seçimler geçti, AK Parti girdiği bütün seçimleri kazandı. Meydanlarda çözüm sürecini savundu, seçimlerden sonra da ya müzakere masasında durdu ya da kalktıysa yeniden oturdu.
80’lerde devlet Kürtlerin kandırılıp dağa çıkarıldığını söylerdi, 2010’larda o devletin muhalifleri bu kez Kürtlerin kandırılıp dağdan indirilmeye çalışıldığını söylemeye başladı. Bir tek “Kürtler kandırılıyordu” değişmedi.
O halde barışla kandırılan Kürtleri uyarmak da Beyaz Adam'ın göreviydi.
Çözüm sürecine ilk cevap “Demokrasi olmadan barış olmaz” oldu. Silahlı örgütle devletin uzlaştığı müzakereye Türk aydınlardan itiraz vardı. Önce Norveç olmalı, ondan sonra barış masasına oturmalıydık. Tıpkı Güney Afrika, Kolombiya ve Filipinler’in yaptığı gibi. Onca demokratik birikime rağmen uzun yıllar İngiltere, İspanya’nın yapamadığı gibi mi yoksa…
Norveç olana kadar da iç savaşa mecburduk. Hatta iç savaş olmadan düzelmeyiz diyeni bile çıktı. Öcalan’a giden ilk BDP heyetinin koltuk altına “Aman çözümün karşılığında Başkanlık sistemi vermeyin” diye mektup sıkıştıran sivil toplumcu da gördük, “daha bir şey almadan silah kozunu vermek doğru mu” diye akıl veren insan hakları aktivisti profesörü de.
Çekilen PKK’lılara aman diye koşup yetişeni, herkes barıştan bahsederken bölgeye gidip gidip hep savaş nabzı tutanını, müzakere masasında oturan siyasetçiler biraz barıştan bahsedince canı sakılıp onlarla polemiğe giren canı sıkılanını..
Gezi’de “niye bizimle birlikte ayaklanmıyorsunuz yoksa devirmeye çalıştığımız iktidarla mı anlaştınız” diye mahalle baskısı yapmaktan, 30 yıl silahla direnmiş, sonra masaya oturmuş örgüte diren hashtagleriyle kalk oradan çağrısı yapmaya kadar… Hatta Kürt sorununda modeli Sri Lanka olan polis şeflerinin, savcıların 17 Aralık operasyonuna bile destek atmaya kadar…
PKK’nın şehir milisleri sokak ortasında insanları linç ederken, sakallı diye insanlar öldürülürken, sokak ortasında hain diye gençler arkalarından bildiriler yayınlanarak infaz edilirken bile susarak, hatta susmayarak Serhildan çağrıları yaparak, Kürt siyasetçilerin bile öz leleştiri yaptıkları olaylar için hak mücadelesi diyerek, imzalı tweetleri, bildirilerle belli failleri meçhulleştirerek, derin güçler yaptı diye cinlere perilere topu atarak…
Çözüm süreci ikinci yılına girerken, Gülçin Avşar’ın yazısının harika başlığıyla “Bir zamanlar ihtimal olan ve çok güzel olan barışı”, gerçekleşirken tek bir teşvik edici kelimeleri yok. İki yıldır, havayı zehirlemekten, kötü haberleri yaymaktan, bitti bu iş diye pusuda beklemekten başka 30 yıl sonra silah bırakan bir örgütü, 30 yıl sonra o örgütle masaya oturmuş bir devleti cesaretlendirecek, gerektiğinde uyaracak tek bir cümleleri yok.
Öcalan Arendt okurken, MİT müsteşarı demokratik mücadele nasihatleri ederken onlar Fanon’da, Sartre’da ama daha kötüsü Erdoğan’da AKP’de takılıp kaldılar…
Barışı AKP’nin hanesine yazılmış yazılacak bir gol olarak görmekteler. AKP’nin barışı savunarak ahlaki üstünlüğü bırakmayan elinden rahatsız olmaktalar… Ah Kürtler de bir isyan cephesine katılsa diye iç geçirmekteler.
Gezi’de “demokrasi” için Mustafa Kemal’in askerleriyle, TGB'cilerle, Türk Solu’cularla yan yana durmakta bir beis görmeyenler, 17 Aralık’ta cemaatin polisine, savcısına ümitlerini bağlamakta bir sakınca bulmayanlar, 30 yıldır süren bir savaşı bitirebilecek bir barış için bile olsa iktidarın yanında br anlık durmaktan imtina etmekteler. “Süreç bitti, AKP artık partner değil” deyip “süreç konusunda devletin geleceğini düşünenler ve seküler güçler”i göreve çağırılmasını da sivil toplumun göreve çağrılması diye yutturmaya çalışmaktalar.
En kötüsü de her şeyi boşver, iktidarla olan kavganı, PKK’ya olan öfkeni bu işe karıştırma, her şeyi bırak Barışa Bak diyenlere saldırmaktalar. Eskiden barış diyenlere saldıranların yerlerinde oturduklarının farkındalar mı acaba?
Ama dert değil, siz bakmasanız da olur, hatta oluyor…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025