Yıldıray OĞUR
“2'nci Ordu Komutanlığı’nca 23-11-2011 tarihinde sınır hattında görev yapması planlanan Gözcü İnsansız Hava Aracı’nın (İHA) önceki görev yeri olan Tatvan’daki görevinin bittiğinin saat: 15.40 civarında….”
Genelkurmay Başkanlığı Askerî Savcılığı’nın 6 Ocak 2014 tarihinde verdiği takipsizlik kararında anlatılan kronolojiye göre 28 Aralık 2011 günü, sonu Uludere Katliamı’yla bitecek karar alma sürecinin başladığı saat: 15.40.
Karardan devam edelim: “… 15.40 civarında 2’nci Ordu Komutanlığı İstihbarat Başkanı Albay Aygün Eker’e bildirildiği, Albay Aygün Eker’in, normal planlamaya göre yaklaşık 5 km daha batıdan başlayacak şekilde Düğün Dağı bölgesinden, Çukurca Bölgesi’ne kadar sınır hattında keşif faaliyetinde bulunulmasını emrettiği…”
“Normal Planlamaya göre yaklaşık 5 km daha batıdan başlayacak şekilde” vurgusundan herhalde şunu çıkarmak aşırı bir yorum olmaz, yani eğer Albay Eker bu talimatı vermese, İHA her zamanki rotasında uçsa, belki sınırdan geçen sivilleri hiç görmeyecek ve Uludere Katliamı da hiç yaşanmayacaktı.
Bunu tekrar hatırlatmaya neden olan şey Albay Aygün Eker’in iki gün önce ortaya çıkan ifadesi. Albay Eker Uludere Katliamı ile ilgili askerî soruşturmanın beş sanığından biriydi. Soruşturmayı yürüten Askerî Savcı Albay Ali Müjdat Eski’ye 23 Aralık 2013 tarihinde verdiği ifade tam 14 ay sonra Milliyet gazetesi tarafından bulunup yayınlandı.
İfadenin içeriği çok ilginç. Ama ifadenin tarihi bir o kadar daha ilginç.
Şöyle ilginç. Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’nın Uludere soruşturmasında görevsizlik kararı verip, dosyayı askerî mahkemeye göndermesi 2013’ün Haziran ayıydı. Soruşturmanın beş sanığından biri olan Albay Eker’in savcıya ifade verdiği tarihi ise 23 Aralık 2013. Savcının bütün dosyayı inceleyip takipsizlik kararı verdiği tarih 6 Ocak 2014.
Sanığın ifadesini bu kadar geç alıp, kararı bu kadar hızlı vermek.
Her şey bu kadar hızlı olurken, ifadenin basına yansıması içinse 14 ay geçmesi, PKK’dan silah bırakma kararının beklendiği günlerin gelmesi gerekmiş demek…
(Milliyet’in haberinden öğrendiğimize göre bu ifade Genelkurmay Askerî Mahkemesi’nin kararında yok. 16 sayfalık o gerekçeli kararda aslında hiçbir sanığın ya da tanığın ifadesi yok, kronolojik olarak olayın gerçekleşme hikâyesi anlatılmış. Belki eklerinde yok denmek isteniyordur.)
Tabii, esas tuhaflıklar 14 ay sonra çıkan ifadede. Askerî savcılığın takipsizlik kararıyla ifade arasında uzlaşmaz çelişkiler var. Birinden biri doğru ve biri yalan söylüyor dedirten çelişkiler…
İfadeyi veren Albay’ın Uludere Katliamı’na neden olacak kararlar silsilesini başlatan kişi olduğunu hatırlayıp Milliyet’te çıkan haberi okumaya başlayalım:
“Albay Eker’in 23 Aralık 2013’te Askerî Savcı Albay Ali Müjdat Eski tarafından alınan ifadesinde, 28 Aralık 2011 günü GİM’de (Görüntü İzleme Merkezi) İHA’nın gönderdiği görüntüleri Yarbay Taner Dündar, Harekat Kurmay Başkanı Tuğgeneral Halil Erkek ile birlikte izlediklerini belirterek ilk kanaatinin 'kaçakçı grup olabileceğine' dönük olduğunu söyledi. Eker, bölgenin PKK’nın fiili kontrolünde olduğu da dikkate alındığında, PKK’nın bilgisi dahilinde bir faaliyet de olabileceğini, 'bu kapsamda kaçakçılarla birlikte PKK’lıların ya da bunlara ait silah ve malzemenin bulunabileceğini' de değerlendirdiğini belirterek bu değerlendirmesini Tuğg. Erkek’e ve Kurmay Başkanı’na anlattığını söyledi.”
Askerî Savcılık kararında ise Albay Eker’in bu itirazıyla ilgili en ufak bir bilgi, ima yok. Tam tersine.
Albay Eker’in 5 km farklı bir yere yönlendirmesi sonucu 16.50’de bölgeye giden İHA, 17.20’de sınırın 6-7 km güneyinde motorlu araçlar tespit ediyor. 17.35’te araç sayısı 7’ye çıkıyor. 17.45’te görüntüleri aynı anda izleyen 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı ile 2. Ordu arasında görüntülerdekinin ne olduğuyla ilgili telefon trafiği başlıyor.
İşte burada ilginç bir şey daha oluyor. 17.50’de 23’üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı, 2. Ordu Komutanlığı’na İHA’nın gösterdiği hedefe topçu atışı yapılacağını bildiriyor ama Komutanlık İHA ve diğer unsurlarla koordine yapılmadan atış yapılmaması talimatını veriyor.
17.55’te 23’üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral İlhan Bölük İkinci Ordu Komutanlığı’na “görüntülerdeki terörist, topçu atışı yapma” isteğini tekrar iletiyor.
Tümgeneral Bölük’ün talebine, aynı görüşmede bulunan Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Yıldırım Güvenç de destek veriyor. Fakat 2. Ordu Kurmay Başkanı Tuğgeneral Halil Erkek karara direnip, gözden geçirmelerini istiyor.
Belki Tuğgeneralin direnmesinin sebebi, Albay Aygün Eker’in verdiği bilgilerdir.
Ama ifadeyle askerî savcılık kararı arasında ipler bundan sonra tamamen kopuyor.
Albay Eker, Milliyet’teki habere göre şöyle demiş: “GİM (Görüntü İzleme Merkezi) görüntüleri izlemeye devam ettiklerini ve 'kaçakçı grubu olduğunu değerlendirip, sınırdan içeri girmelerini müteakip derhal yakalanmaları gerektiğini düşündüklerini' söyleyen Eker, bunu Ordu Komutanı’na da anlattığını kaydetti.”
Askerî savcılığın kararına göre ise o görüşmede şunlar olmuş: “Saat 18.00 civarında Alb. Aygün Eker’in 2’nci Ordu Komutanı Servet Yörük’ün makamına giderek, İHA ekranında görüntü tespit olduğuna, bölgede son dönemde terörist yoğunlaşmasının olduğuna ve Fehman Hüseyin ile bazı terör örgütü mensuplarının telsiz kestirmelerinin yapıldığına, bölgeye 21 Aralık 2011 günü hava harekâtı ve 27 Aralık 2011 günü topçu ateşi yapıldığına, istihbari bilgilere göre 21-30 Aralık 2011 tarihleri arasında terörist saldırı beklendiğine dair bilgiler verdiği…”
Albay Eker, 2. Ordu Komutanı Servet Yörük’le bu görüşmesi hakkında da tamamen başka bir hikâye anlatmış. Onun ifadesine göre görüşme 18.00’de değil, 21.30’da olmuş. Bu önemli çünkü artık hava saldırısı kararının verilmesinden sonraki bir zaman bu.
Görüşmede söylediklerini de şöyle anlatmış: “Ordu Komutanı (Org. Yörük) GİM’e saat 21:30 civarında geldi. Kendisine yukarıda belirttiğim değerlendirmeleri arz ettim. Alınan kararın yanlış olması halinde vahim sonuçların doğacağını söyledim. Bana, harekâtın Ordu tarafından planlanmadığını, Genelkurmay’ın elinde kesin bilgiler olmaması halinde bu kararı vermeyeceğini belirtti.”
Çelişkilerden biri de Albay Eker’in Genelkurmay Karargâhı ile yaptığı görüşme hakkında anlattıkları. Milliyet’teki habere göre şöyle olmuş: “Albay Eker, Genelkurmay GİM’den Tuğgeneral Ali Rıza Kuğu’ya (2. İstihbarat Analiz ve Değerlendirme Daire Başkanı) 'Bölgeye ilişkin çok fazla istihbari duyum olduğunu, bu nedenle kaçakçılarla birlikte terörist ve teröristlere ait malzeme olabileceğini söylediğini' anlattı.”
Tekrar askerî savcılığın kararına bakalım: “Genelkurmay GİM (Görüntü İzleme Merkezi) ceridesinde, saat: 18.59’da Vardiya Subayı ve Hedef Analiz ve Değerlendirme Şube Müdürü’nün telefonla, Albay Aygün Eker ile görüştüğünün ve Albay Aygün Eker tarafından, görüntülerde Bölücü Terör Örgütü unsurlarının olabileceği değerlendirmesinin yapıldığının kayıtlı olduğu...”
Savcıya göre bu bilgi üzerine de topçu atışı talebi kabul ediliyor.
Yani toparlarsak Albay Aygün Eker, Genelkurmay Askerî Savcılığı’nın kararına göre Uludere Katliamı’ndaki karar alma sürecinde en kritik isim. İHA’yı rutin dışına çıkıp Uludere’nin üstüne uçurup, 2. Ordu Komutanı’na ve ardından kendisini arayan Genelkurmay’a tespit edilen kişilerin terörist olabileceğini söyleyen kişi…
Ama Milliyet’te çıkan 23 Aralık 2013 tarihli ifadesine göre tam tersi. Albay Eker, amirlerine başından itibaren görüntülerdeki kişilerin kaçakçı olabileceğini söylemiş ama görüşleri dinlenmemişti…
Birinin yalan söylediği kesin. Kimin gerçeği çarpıttığı, niye çarpıttığı sorusuna bir cevap bulurken bu ifadenin neden 14 ay sonra şimdi ortaya çıktığı sorusu da mutlaka cevabı aranmalı.
Ortaya çıkan sadece ifade de değil. İkinci günkü devam haberine göre Milliyet bu ifadeyi doğrulayan belgeye de ulaşmış:
“Ordu Komutanlığı İstihbarat Başkanı Aygün Eker’in askerî savcılık ifadesinde 'kaçakçı olabilecekleri konusunda uyardığı' yönündeki ifadeleri doğrulayan belge ortaya çıktı. Milliyet’in ulaştığı 2. Ordu Komutanlığı Görüntü İzleme Merkezi (GİM) ceridesinde (Günlük KH. Ceridesi ve Nöbetçi Subay Vukuat Defteri) 28 Aralık 2011’de yaşananlar dakika dakika kaydedildi.”
Albay Aygün Eker, Uludere soruşturması sürerken 2012’de Kosova’da KFOR güçleri içindeki Türk kuvvetlerinin başkanlığına getirildi. Burada da bir yıl görev yaptıktan sonra genç yaşta Eylül 2013’te emekli oldu.
Barışın konuşulduğu günlerde, manipülasyonlara karşı, Uludere’de öldürülen insanlar hakkındaki gerçeğin ortaya çıkmasına küçük bir katkı olarak…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025
28.07.2025
26.07.2025
23.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
13.07.2025