Yusuf Kaplan
Dünyanın hâl-i pür melâlini şöyle özetleyebiliriz:
Batılılar, miyop.
Müslümanlar, hipermetrop.
Asyalılar, astigmat.
“Latin Amerika” mı? Adı bile yok!
BÜTÜN DÜNYA BATI’NIN ESERİ BÜTÜN DÜNYA BATI’NIN ESİRİ!
Batılıları “miyop” olarak nitelendirmem, şaşırtıcı gelebilir: Öyle ya, bilim, düşünce, sanat, Batılıların eseri değil mi?
Doğru: Bugün bütün dünyanın kullandığı temel kavramlar ve kurumlar Batılıların eseri: Yaklaşık üç asırdır, yalnızca Batılılar üretiyor, bütün dünya da tüketiyor...
Buradan çıkarılabilecek sarsıcı sonuçlardan biri de şu galiba: Bütün dünya Batı’nın eseri. Ama bütün dünya sadece Batılıların ürettiklerini tükettiği için Batı’nın esiri. En azından zihinsel olarak Batı’nın esiriyiz hepimiz. İstesek de istemesek de, hoşumuza gitse de gitmese de yakıcı ve yıkıcı gerçek bu.
Bunda, sadece Batılıların üretiyor, bütün dünyanın da Batılıların ürettiklerini tüketiyor olmasının en temel nedeni, elbette ki, yaşayan tek uygarlığın Batı uygarlığı olması ve diğer medeniyetlerin tarihten çekilmiş olması.
BATILILARA “MİYOP” MU DEDİN, SEN?
Batılıları, “miyop” olarak tanımlamama takıldığınızı, duyar gibiyim.
Batılılar, tarihte miyop olarak tanımlanmayı hakeden yegâne insanlık tecrübesi, oysa.
Batılıların kendilerini her şeyin merkezine yerleştirmeleri, kendileri dışındaki dünyaya, medeniyetlere değer vermemeleri, “böcek” muamelesi yapmaları, tam bir miyopluk örneği.
Başından beri böyle bu. Greklerden itibaren...
Grekler, Grek olmayan herkesi “barbar” olarak nitelendiriyordu. Grek değilseniz, “barbar”dınız!
Başkasını hiçe sayma davranışı, modern Batılılara Greklerden sirayet etti. Batılılar, dünyayı, “West and the rest” (Batı ve diğerleri) olarak gördüler. Hatta daha da ileri giderek, “uygar-barbar” diye ideolojik bir ayrıma gitmekten bile çekinmediler.
Körleştirici hatta ürpertici bir miyoplaşma biçimidir bu: Batılılar, işte bu miyoplaşma biçimi üzerinden, kendileri dışındaki insanları, toplumları, kültürleri, medeniyetleri, dinleri “barbar” olarak gördüler ve kendilerine “uygarlaştırma misyonu” biçerek, başka dinlere, medeniyetlere, kültürlere ve tabiata saldırmakta, talan etmekte sakınca görmediler.
Hâlâ da görmüyorlar...
Kendilerini efendi, dünyayı da tepe tepe kullanılacak bir köle olarak görüyorlar hâlâ...
O yüzden orman kanunlarının hâkim olduğu, güçlünün haklı ve yaşama hakkı olduğu Darwinyen barbarlığı, uygarlık olarak dayatıyorlar bütün dünyaya hâlâ!
Başkalarına saygı duymayan bir uygarlık, “uygarlık” mıdır, barbarlık mı, siz karar verin artık.
Yarın, 50 yıl, 100 yıl sonra dünya tarihi yazıldığında, Batı uygarlığı, “tarihin en barbar, en miyop uygarlığı” diye yazılacak, bundan hiç kuşkunuz olmasın.
Düşüş başlasın, Batı uygarlığı gücünü yitirmeyegörsün, bütün dünyada hâkim olan Batıya karşı duyulan aşağılık kompleksi çözülecek, bitecek ve, geçmişi geçtim, sadece bir asırda Batılıların insanlığa karşı, tabiata karşı, hakikate karşı işlediği cinayetler çarşaf çarşaf orta yere serilecek...
ASYA NEDEN ASTİGMAT?
Asyalıları “astigmat” olarak niteledim; çünkü Asyalılar, hem kaynaklarıyla irtibatlarını kopardılar, dinleri fosilleştirildi, bitirildi; hem de kültürlerinin kalıntılarının sunduğu imkânların da katkısıyla kapitalizm tarafından uyutulma, yutulma ve yok olma sürecinin eşiğine fırlatılmış durumdalar.
Asyalıların gelişi, Batılıları bir süreliğine de olsa, rahatsız edecek olsa bile, son kertede, kapitalizmi yeniden üretmekten başka bir işe yaramayacak.
Asya’nın devleri Çin’in, Hindistan’ın, Japonya’nın gelişi, Asya medeniyetlerinin dirilişi değil, nihâî olarak sönüşü, tükenişi, bitişi anlamına gelecek...
İnsanlık tarihine muazzam katkılar sunmuş, incelikli, derinlikli Asya medeniyetlerinin tarihten silinişi, bütün insanlık adına ürpertici aslında.
HAZİNE’NİN ÜZERİNDE OTURMAK!
Müslümanlara gelince...
Müslümanları “hipermetrop” olarak niteledim; çünkü Müslümanlar köklü, diri, kuşatıcı bir hazinenin üzerinde oturuyorlar ama bu muazzam ve muazzez hazinenin farkında bile değiller. Müslümanların, özellikle de bu toprakların çocuklarının üzerinde oturdukları hazine, ilâhî kaynakla irtibatı bozulmamış, insanı ve insanlığı yeniden kendine getirip kendinden geçirecek, insanlığın susuzluğunu giderecek hakikat pınarlarından kana kana içirecek bir hazine...
Kaynaklarımız sağlam ama biz çürüğüz.
Kaynaklarımızla sağlam ilişkiler kurmaya başlayacak kadar toparlanıp kendimize geldiğimizde, biz yeniden geldiğimizde, emperyalistler defolup gidecekler: Hakikat ateşi karşısında mum gibi eriyecekler...
Ama önce bizim kendimize gelmemiz, kendimiz olmamız, yolumuzu çizmemiz ve yola koyulma iradesi ortaya koyacak köklü maddî ve manevī hazırlıkları, dalga-kıracak ve dalga-kuracak diriltici yolculukları yapmamız gerekiyor elbette...
Yükümüz ağır, yükümlülüğümüz büyük.
O yüzden büyük sorunlarla imtihan olunuyoruz.
Bu imtihanı verebilmemizin yegâne şartı, sekülerleştikçe, dünyevîleştikçe çürüdüğümüzü, fenâ hâlde çözüldüğümüzü görebilmemiz ve bu ürpertici çürümeyi, yok edici çözülmeyi önleyecek köklü önlemleri -eğitimden gençliğe, şehircilikten medyaya kadar- vakit daha fazla geç olmadan alabilmemiz...
Türkiye, içerden ele geçirildi; bütün kurumları, sömürgeci / seküler kafayla tepeden dizayn edildi...
Ekonomisini, kültürünü, sanatını, hâriciyesini teslim aldılar; ülkeyi zihnen Batı’nın müstemlekesine dönüştürerek bizi celladımıza âşık ettiler; bizi bize yok ettirecek kadar ileri gittiler!
Türkiye’yi bize vermek istemiyorlar... Ama alacağız... Evet, alacağız da, nasıl alabileceğimizi biliyor muyuz, gereğini yerine getirebiliyor muyuz, peki? Asıl mesele bu, şimdi.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
28.05.2021
14.08.2020
7.08.2020
20.07.2020
17.07.2020
26.06.2020
14.06.2020