Cem SANCAR
Düşünüyorum da.
Bir mağaranın içindeyiz hepimiz. Moral bozmak için değil, var zaten bu Platon'da...
Mağaranın içindeyiz, ekrana bakıyoruz yalnızca.
Ekranlar dört bir yanda.
Şekiller, hayatlar, inançlar. Hepsi bir görünüp bir kayboluyorlar.
"Aşkaam!" diyor dokunmatik telefonda biri,
"Aşkam niye o kızı layk ettin face'de aşkam?" "Yanlışlıkla ettim aşkam" diyen bir yanıt için profil resmini değiştiriyor kız sonra. Kendine bir 'Kill Bill' süsü veriyor devamında.
Ellerimiz yüzümüz bir yazılımın içinde. İçimiz dışımız "daridom" bir yalnızlık. Mağaradayız, ekranlara bağımlıyız.
İsyanımız bile bir Gif, bir göbekli Caps hattı zatında. Sanki silah ruhsatı verilmiş çocuğun tasarladığı bir illüstrasyonda yaşıyoruz.
Şizofreni için korkmamıza gerek yok bundan böyle. Burası sanal ortam. Hepimizin 'feyk' karakterleri var. Seri 'devrimler' işliyoruz. Zaten devrim de moda bir altyazı. İş yapıyor bu günlerde.
Klavyeler makineli tüfek, takipçi sayısı ordumuz, 'retweet'ler susturuculu. 140 karakterle işlersen her cinayet meşru. Bıçağı soktuğumuz yerden kan akmıyor artık, ölümler sıkıcı hikaye.
Mesele şu: Bizim ki mi sizin ki mi? Sizinkiyse bir Pirana'yız, saniyede yiyip bitiriyoruz rakibimizi. Savaş varsa insaf teferruatta.
Bipolar, bir çoklu kişilik durumundayız. Kulaklıklarımızda senkronize edilmiş bir telkin:Ben, benim, beni...
Hayatın anlattığını unuttuk, sıkıcıydı zaten terli merli.
Siber bir oyundur artık dünya. Elimizde son tasarım bir alet, çaka da çuka da herkesi vuruyoruz.
İçimizde ne kadar hastalık varsa ortalarda.
Bir şuh oluyoruz, bir düşünür. Bir kadın oluyoruz, bir erkek.
Sonra bunu özelden mesajlıyoruz. Derinliklerimizde 'yüz yüze'yi kaybetmiş bir karmaşa.
Mağaradayız, elimiz tuşlarda.
Dijital fermuarlar hep açık. Faydalı bir eser diyoruz saçmalıklara.
Bir kamu spotu giriyor ardından araya: "Öfkeyi değil tuzu bırakmalıyız, yoksa boynuzlarımız çıkacak!"
Kurtlar vadisi şişinmesinde bir oğlan reklamlarda. Çoraplarında ideolojisi pembe yazıyor. Pantolonu kısa. Şimdi olsaydı ya, San Francisco'da!
Her şey survivor, her şey yalan. Bir yerlerden kopyalayıp yapıştırdığımız mimiklerle mağaranın dibine büzüşüyoruz. Vekil görüntümüz ekranda kahkahalar atıyor oysa. Yakında robot eşler de gelecek. Ucuza Madonna! Her istediğimizi yapan, istediğimiz tarzda.
Bir anda Bukowski'yiz, öbür anda yalandan Mevlâna.
Vay canına!
Siyasi rakiplerin kalabalık içinde donunu aşağıya çekiyor biri. Komedi. Herkeste bir eğlence bir eğlence.
Bir hoca zıplayıp el kol, bir dinin bas-geç kartını sallıyor oradan. Kumanda elimizde. Dijital demokrasi. İnternete mi baksak yoksa?
Garibanlar evlendiriliyor öbürkünde. Tapu karşılığı. Tapular hologram şovmenlerle geliyor peşi sıra.
Mağaranın loş kuytusunda gözlerimiz kan çanağı. Ekranlar çok. Birden bir kımıltı yanımızda!
Bu ne ya?
"Yemek hazır" diyor yabancı biri! Ödümüz patlıyor. Ekrandakilere benzemiyor, kim bu?
Aceleyle "Siz yiyin ben böyle iyiyim" diye bir tweet atıyoruz.
Mağaradaki gölge oh uzaklaşıyor. Beğeni koyuyor çocuklarımız. Ekranın parlaklığını arttırıyoruz...
Bir kaos etrafta. Steve Jobs falan Bill Gates amcamız, post-selefi diğerleri! Olimpos'tayız, amcalara tapınıyoruz...
İnsanlara loser-ezik-tutunamamış diye burun kıvırıyoruz öte yandan. Ezilmişlerin dini diye bir şey vardı, çocukluk hatıralarında kaldı.
Bir sosyal medya kahramanıyız artık, boş verelim bunları! Dediğimiz dedik. Çişimiz gelmiyor. Ayağımıza diken batmıyor. Çünkü biz yokuz. Sadece bir görüntü.
Akıl diye 'virüs atağı' taşıyoruz, kalbimiz gurme Türkçesiyle 'sote!'
Butona basıyor ve kendimize bir tanrı formatı atıyoruz...
Kaybolduk. Âlemlerden sadece birine sıkıştık, kendimizi arıyoruz.
Ne istediğimizi de-aman mikrofon açık kalmasın- hiç bilmiyoruz.
Bağırıyor bir çocuk mütemadiyen içimizde: "Bırakma beni kaybolursun yoksa portallarda.Kaç peygamberle geldim sana, unutma!"
O çocuğu bırakıp dönüyoruz ekrana.
Mağarada...
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2021
13.09.2020
7.09.2020
30.08.2020
23.08.2020
16.08.2020
27.07.2020
21.07.2020
15.12.2019
18.11.2019