Elif ÇAKIR

Komisyon hayırlara vesile olsun inşallah…
2.08.2025
11

PKK’nın 11 Temmuz Cuma günü Süleymaniye’de “sürecin başarıyla sonuçlanması için biz üzerimize düşeni ciddiyetle yapıyoruz, silahları yakarak tutumuzu gösteriyoruz, artık top karşı tarafın sahasındadır, atılması gereken adımları bekliyoruz” sözleriyle gerçekleştirdikleri sembolik silah bırakma töreninin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan yönetimindeki iktidar, devlet adına bir adım atarak Meclis’te bir komisyon kurulmasını sağladı.

Böylece “Terörsüz Türkiye” politikası daha ciddi bir eşiğe taşınmış oldu, artık buradan geriye dönüş olmaz. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin söylediği gibi çünkü “ok yaydan” çıktı. (10 Temmuz)

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un inisiyatifiyle kurulan komisyon ilk toplantısını 5 Ağustos 2025 günü gerçekleştirecek. İlk toplantılarında kendilerine önce bir isim koyacaklar ve çalışma yöntemlerini belirleyecekler. Ki muhtemelen sürecin sahibi olmasından dolayı MHP lideri Devlet Bahçeli’nin önerdiği “Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu” isminde karar kılacaklar.

Böyle olması lazımdır, hakkaniyet de bunu gerektirir.

***

Komisyon sadece PKK’nın silah bırakma süreciyle ilgili gerekli olan ‘eve dönüş’ gibi yasal düzenlemelerle mi ilgilenecek, yoksa ülkemizin hali hazırdaki can yakıcı diğer sorunları da masaya gelecek mi, bunları bilmiyoruz.

Komisyonun başkanlığını yapacak olan Kurtulmuş “odak noktası örgütün silah bırakmasıyla ilgili ortaya çıkan sürecin nasıl çözüleceği ve alınacak tedbirler olacaktır ama komisyon başka konuları da gündeme alabilir” sözleriyle komisyona alan açtı.

Nitekim MHP lideri Devlet Bahçeli de 31 Mart ve 2 Nisan tarihlerinde Türkgün Gazetesinde kaleme aldığı makalelerinde “Terörsüz Türkiye” sürecinin uzun vadede beklenen başarıya ulaşabilmesi için “siyasi, ekonomik ve toplumsal açıdan yeni atımların” atılması gerektiğini ve bu adımların “kapsamlı reformlarla” güçlendirilmesi gerektiğini yazmış, “toplumsal uzlaşı, adalet ve eşitlik esas olmalıdır” demişti. MHP lideri Bahçeli önerdiği “destekleyici mevzuat adımlarının” çerçevesini de şöyle çizmişti:

“Temsili ve katılımcı demokrasiyi güçlendirmek, ‘farklı toplumsal kesimlerin, inanç gruplarının ve etnik kimliklerin siyasal sistemde temsil edilmesini sağlamak’, ‘demokratik çoğulculuğu korumak’, ‘ yolsuzluğu önlemek ve hesap verilebilir bir yönetim anlayışı oluşturmak’, ‘kamu alanında keyfi yönetimi engellemek’, ‘kamu kaynaklarının adil ve etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamak’, ‘ekonomik eşitsizlikleri azaltmak ve fırsat eşitliğini sağlamak’, ‘temel insani taleplere duyarlı olmak’, ‘eğitim, sağlık, adalet, güvenlik ve sosyal haklara erişimi güvence altına almak’, ‘düşünce, ifade, inanç ve örgütlenme özgürlüğünü garanti altına almak’.”

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş “başka konularda gündeme gelebilir” derken Bahçeli’nin aynı makalede gündeme getirdiği “Yeni Anayasa Çağrısı” hususunu mu kastediyor yoksa bu maddelerin hepsine mi ışık yakıyor acaba?

Keşke bu maddelerin tamamı komisyonun gündemine gelse, hadi geçtim, tamamını. Bu maddelerin tamamını değil, yüzde ellisini çözüme ulaştırsınlar yeter. Elbette ki bu komisyon üyeleri yasa çıkarmayacak ama sonuçta hepsi milletvekili komisyonda uzlaştıkları konuları yasa teklifi haline Meclis’e sunabilirler. Meclis de bunları yasalaştırır.

***

Sayın Kurtulmuş’un da ifade ettiği gibi Meclis’te kurulan komisyonlar partiler üstüdür. Evet, komisyonda yer alacak olan 51 milletvekili, 86 milyon vatandaşı yakından ilgilendiren “Terörsüz Türkiye” politikasının başarıya ulaşması için aynı masanın etrafında oturacaklar ve çalışacaklar.

Her ne kadar komisyon “Terörsüz Türkiye” için kurulmuş olsa da ülkemizin can yakıcı diğer sorunlarını da gündemlerine almalılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu komisyonu kendisi ve partisi için bir faydaya dönüştürebilir, uzunca zamandır derin ve yapısal kriz yaşadığı “adalet, hukuk, özgürlükler, temel insan hakları” gibi alanlarda kendisine manevra alanı açmasına imkan verebilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan için Bahçeli’nin bu önerilerinin icraata geçmesini sağlamanın çok zor, hatta imkansız olduğunu biliyorum.

Ama şöyle bir şey de var. Farkındaysanız Cumhurbaşkanı Erdoğan MHP lideri Bahçeli’nin “Terörsüz Türkiye” politikasına da gönüllü değildi, isteksizdi, uzunca bir süre yanaşmadı, güçlü bir şekilde süreci tam anlamıyla sahiplenmedi. Nitekim kamuoyu araştırmalarında halkın yüzde 64’ünün “Terörsüz Türkiye” politikasını doğru bulmasına rağmen hükümetin bunu başaracağına inananların oranının yüzde 42’ye düşmesinin sebebi buydu.

Öyle ya da böyle Cumhurbaşkanı Erdoğan şimdi süreci sahiplendi. Aynı şekilde Meclis’te bir komisyonun kurulmasını ve CHP’nin o komisyonda yer almasını istemiyordu.

Gelinen aşamada komisyon kuruldu, CHP de komisyonda ve komisyonda kararlar nitelikli çoğunlukla alınacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan gönülsüz olduğu konularda zor ikna oluyor ama artık ikna oluyor sonuçta…

Ne dersiniz bunda AK Partinin bir türlü durdurulamayan oy erimesinin etkisi var mıdır?

Komisyonun ülkemizin diğer can yakıcı sorunları açısından da hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar