Cem SANCAR
Bizim aydınlara zamanında "turist aydın" demiştik.
Son büyük saldırı esnasında bizim turistlerin konumu daha bir belirginleşti...
"Turist aydın" gezinen bir seyirci aslında! Kendini her şey dahil bir rezervasyonla gelmiş sanıyor, buralı değil. Halkı bir tür folklorik nesne olarak anlıyor. Diline, dinine, alışkanlıklarına yabancı. Kendini bulunduğu yere ait hissetmediği için, memleketi oryantalist bir bakış açısıyla yeniden üretiyor. Hayallerde yaşıyor. Kafasında yaşattığı o yer, öyle bir ülke yok aslında.
Söz konusu olan bir İslam ülkesiyse turist aydın aynı zamanda ecnebi bir aydındır. Camilere sıraların konmasını ve ayakkabıyla girilmesini öneren başka dinden bir ecnebi. Küstah biri.
Ne de olsa turisttir o! "Nerden düştüm bu ülkeye" diye ahlanır! Düştüğü ülkeye uygarlık verme isteğinin geri çevrilmesine, bu zencilerin minarelerin gölgesinde kalmaya ısrar etmesine şaşırır. Anlayamaz.
O yüzden darbe ister, baskı ister. "Bu millet başka türlü adam olmaz mirim" der. O nedenle Milli Temsil en gıcık olduğu şeydir. "Çomarlar, siz kim oluyorsunuz da iradeniz oluyor?" diye sorar, yazar, konuşur.
Asıl isteği Batılı, Beyaz bir efendi olarak hükmetmektir. Tıpkı filmlerdeki Robinson Crusoe olmak ister o! Müslüman Cuma'yı köle etmek... Gezicilerin, gezi olaylarının 13. Günü gelen jandarma Toma'sını ordu müdahale etti alkışladığını unutmayalım.
Bu Beyaz, cumhuriyetçi orta sınıf her zaman darbeciydi, bununla barışalım artık. Batının da, Turist Aydınların da milletin büyük zaferini, 15 Temmuz Direnişini hazmedememeleri,İngilizceye çevrilmiş kör bir taassubun, FETÖ darbesinin yenilmesine deli olmalarının esbabı mucibesi budur.
Şimdi söz konusu turistler ordu diyorlar, liyakat diyorlar! Hepsi boş laflar.
Bu beyefendiler için muteber olan tek şey "sadakat" idi. Kemalist turistik ideolojiyesadakat! Diledikleri zaman milletin iradesini askıya alan ve kafalarındaki "ecnebi devleti" korumak için meclisi feshedip duran kişilerdir kendileri... Bu gerçekleri unutmadan 15 Temmuz'un yeni bir başlangıç olduğunu söyleyenler haklı fakat! 15 Temmuz'un yeni, birleşik, barışık bir Türkiye için bize umut verdiği de açık. Artık "ben haklıydım, sen haksızdın" diye homurdanan bir kakofoninin yeri değil burası.
Burada mesele, tankların karşısındaki birliği onaylamak ve meydanları bir şura gibi görmek. Oradan yükselmek.
15 Temmuz Ruhu reel-politik ayak oyunlarıyla değil ülkeye aşık insanların hukuklarına sahip çıkmasıyla taçlandı. Daha cumhurbaşkanı konuşmadan yola düşen cengaverler kendi halinde, mütevazı insanlardı. Fakat namluların önünde kaç kaplan gücündeoldukları cümle alem tarafından görüldü...
Bugünün yapmamız gereken farklı sosyolojilere eşit mesafede bir Türkiye kurmak. Böyle bir merhamet devletini sıfırdan inşa etmek.
Hem radikal jakoben Kemalizm'in çeşitli yansımalarında, hem de kendi bilgeliğinden habersiz şekil şemail dindarlığının altında, Turistik bir seçkin olmak isteyen aydının dokunaklı karikatürü yatmakta.
Osmanlıyı bitirmek için uydurulmuş Anglosakson halüsinasyonlara müptela olup ecnebi kalmanın, köklerimizi unutmanın, sarhoşluğun modası geçti, onu diyorum. Bizim davamız artık büyük İslam şemsiyesinin, o medeniyet dairesinin davasıdır. Bu dava omuzlarda...
Ecnebilerin eğleneceği turistik bir müsamere istemiyoruz. Kendimizi istiyoruz! 2. İstiklal Savaşı'ndan kastedilen budur. FETÖ tokadı yiyince kuduran PKK'nın intihar saldırılarına dur demesi beklenen Kürt vatandaşlarımızın idrak etmesi geren şey de bu!
Bu ülkenin yerlileri çağa yakışan demokratik bir bilgelik ülkesi kuracak. Orada bu mutabakata saygılı herkese yer olacak...
Fikrin "başka başka" olması elbette bereketli. Ama vatan, meydanlarda Allah diye atan halkın kalbi kadar yerli ve bir kalacak.
Kırmızı çizgi o!
Turist aydınlar için tatilin bittiği ortada...
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2021
13.09.2020
7.09.2020
30.08.2020
23.08.2020
16.08.2020
27.07.2020
21.07.2020
15.12.2019
18.11.2019