Cem SANCAR
Güncelleme tartışması başlar başlamaz, birilerini bir panikatak aldı ki sorma gitsin.
Çokbilmişlerin sinirler tavan yaptı, parmak sallayanların âsapları yerlerde.
Kimi 'yanlış tartışma' dedi, mimiklerinde tiklerle.
Kimi 'din adamları konuşsun' dedi. Biz susacakmışız!
'Asansör Âlimleri' de toplantı yaptı, kem küm...
Hatta kimileri beğenemediler kimselerin Müslümanlığını, talimnamelerin sopasını uzattılar, hemcinslerinin örtüsünü çekiştirdiler.
Kendi olmamışlıklarına maskeler takan bir ruhban takımı ise, bilinçaltlarıyla öyle bir kadın düşmanlığı itiraf etti ki, din utandı bunların dininden...
Beyaz Kibre bakınca daha bir fena! Kadın cinsine, çocuklara yönelik insanlığın tarihi ayıbına 'bizim sapık-sizin sapık' süsü vererek istismarı bile istismar ettiler.
Çağdaş plazalarda kadına yönelik taciz ayyuka çıkmıştı, her yönden haberler geliyordu.
Sustular.
Moda devleri pek çağdaş defilelerde kız çocuklarını makyaj yapıp podyuma çıkarmıştı. Göz yumdular.
8 Mart kadın yürüyüşünde açılan porno pankartlardan yüzü kızardı kaldırımların. Onlar gururlandılar!
Sonra?
Genç kızları soyup gazetelerine manşet yapanlar kadına karşı şiddeti, derin dekoltelerle protesto ettiler.
Film galalarına kafa bin beş yüz gelen artistler tuvalette cima eylemini 'diktatörlüğe' karşı yükseltirken, köşe yazarları "Ne var bunda her barda oluyor" diyerekten sosyal ar damarını çatlattılar.
Lakin, ciplerine Che çıkarması yapıştıran dandirikten feministlerin umurunda bile olmadı bunların hiçbiri.
Tabii bu arada tecavüzcüler de ortamdan faydalanıp ellerini ovuşturup "Babasın Freud!" dediler ve içgüdülerine 'Yılın Hayvanı' plaketi verdiler...
Laik, anti laik fark etmez, seçkinler arasında bahse konu 'Çok yönlü delilik' böyle yaşanırken, kendi halinde insanlar bilinç durumlarını yükseltip durdu fakat!
Mesela Kadınlar Camilerde hareketi.
Biliyorsunuz Cuma'ya kadın gitmez, diyen bir kafa epeydir revaçta. Hz. Peygamberin kadınlara gösterdiği ihtimamı tarihten silmek isteyenler bırakın Cuma'da, kadın neslini camide bile görmek istemiyor aslında.
İslam'ın önüne barikat kuranlara, uyduruk ötekileştirmeler koyanlara, kadınları iten kakan, onlara küçük, pis yerleri ayıranlara, kadınlar 'Güncelleme' nasıl olur gösteriyorlar bence!
Şöyle diyorlar:
"Kadınların camilerdeki konumunu iyileştirmeyi dert edinen bir grup kadın olarak Ekim 2017'de Kadınlar Camilerde kampanyasını başlattık. Camilerdeki kadın yerlerinin küçük ve eşitsiz olmasından, engellilerin ve yaşlı kadınların camilere erişimindeki kısıtlılıklara, abdesthanelerin yetersizliği ya da kirliliğinden, kadınların kendilerini camilere ait hissedememesine kadar birçok meseleye değindik.
Bir araya gelirsek bu dertleri paylaşabileceğimize, azaltabileceğimize ve çözüme kavuşturabileceğimize inanıyoruz. Gelin, bu çabayı birlikte büyütelim!" Cuma namazına kadınların katılabileceği camileri de yazmışlar:
Turistik ve o nedenle Müslüman turist kadınların namaz kılabildiği yerler bunlar!
Misal Sultanahmet. Süleymaniye dersen, etraftaki üniversitelerden dolayı, kalabalık ve genç bir kadın cemaati olduğundan Cuma için uygun!
Bir de adı lazım değil bir mabet için uyarı: "Kadınlar kısmına doğru yürürken arasından geçtiğiniz erkek cemaatin, neden ısrarla Cuma'ya gelmeye çalıştığınıza dair laf atmalarına kulak asmayın!" Ben bu son uyarıyı okurken bir erkek olarak utandım, içimdeki 'Arıza'yı' zor bastırdım.
Neyse...
Haftanın kısa özeti bu. Ve bu işler toplum katında böyle oluyor.
Misaller çoğalıyor.
'Sokak' sakin işe başlıyor.
Kendine allame süsü verenlerden değil, 'güncelleme' hayatın dibinden filizleniyor.
Hakkın; kabalığın cehaletiyle örselenmiş çiçeği, önce kadınlarda, kadınların latif ellerinde açacak...
Rahatsızları daha da bir rahatsız etmek için Mevlâna'nın deyişini bozarak söyleyelim:
Dün dün ile gitti cancağazım, daha da yeni şeyler beklemek lazım...
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2021
13.09.2020
7.09.2020
30.08.2020
23.08.2020
16.08.2020
27.07.2020
21.07.2020
15.12.2019
18.11.2019