Cem SANCAR
Yabancı yazarların özellikle Batı'ya yerleşmiş tarihçilerin kitaplarına bakmak, insanın bazen açılarını değiştiriyor. İyi de oluyor, çünkü son 5-10 yıldır millet olarak sürekli aksiyondayız!
Darbe girişimleri, uçak krizi, kumpaslar, siber ataklar, finansal saldırılar, üstünde uzun süredir çalışıldığı belli olan tuzaklar...
Her 'Pasif Savaş Girişimini' bertaraf edip bilinen en demokratik yoldan, 'özgür seçimlerle' buna karşı çıkıyoruz. Seçimler, seçimleri izliyor ve sosyal beden yoruluyor.
Türkiye derlenip toplanışıyla, hepimiz biliyoruz, Hegomonları rahatsız etti. Onlar planlarına devam ederken, hızlı ve dinamik bir sisteme geçtik, yaşatmaya ve geliştirmeye çalışıyoruz.
Devlet bir inşa sürecinde, reformlar hazırlanıyor. FETÖ'yü sırtımızdan attığımız an, güvenlik güçlerinin terör konusunda başarı grafiği yükseliyor.
Sınırlarımızdaki güvenli bölgeye sahip olduğumuzda ülke siyasetinde daha mutedil bir havanın eseceğini ummak gerçekçi.
Fakat darbesever ruhların, ajan karakterlilerin, bu çok sesli silkinişe ölümüne kin duyanların homurdanmaları hâlâ duyulmakta. Ondandır işimize devam ediyoruz. Devam eden bir yaşam mücadelesidir. Beka sorunu budur!
Fakat heyecanlı direniş ve coşkulu diriliş hâli; zaman zaman ülkemizin neyi temsil ettiğine, kalkan toz bulutunun sebebine, büyük fotoğraftan bakmamızı engelliyor.
İslam'ın Bakış Açısından Dünya Tarihi'ni yazan Tamim Ensari'nin bakışı bence mühim. Tabii, tarihi başka bir perspektiften okumaya çalışan Amerikalı akademisyenin, kitabını Batı insanına yazdığını, Batılı okuyucu arasında 'Bestseller' olduğunu unutmamalıyız.
Ondandır sürçmeleri mâkul karşılamalı. Gazi-dervişlerimize 'Şövalye', sultanlara, hanlara 'Kral' filan demesi bildik sallanmalar. Fakat bu kitap, nereden gelip nereye gittiğimize dair ipuçlarını da vermekte.
Serbest özetliyorum:
1600 yılında bir yolcu Endonezya üstünden Hindistan'a geçebilir. Hindikuş dağlarından İran'a ulaşabilir, Mezopotamya, Anadolu, Balkanlar, Karadeniz, Arabistan ve Fas'a kadar uzanabilirdi.
(Bu birkaç yıl öncesinde yol İspanya'yı da kapsayabilirdi.)
Yolcu kendini hep İslam medeniyetinde bulacaktı. Babür Sultanlığı, Safeviler ve Muhteşem Osmanlı adındaki üç imparatorluğun yönetimi Türklerin ve Türk ailelerin elindeydi!
Her yerde ezan duyulmakta, her toplum ulemaya ve Sufi tarikatlara sahipti. Kamusal alanda ise Müslüman bilgelerin nasihatleri geçerliydi. Her şehrin merkezinde bir çarşıya ve bir büyük camiye rastlayacaktı.
Bu bahsettiğimiz yolcu İbrahim peygamberden başlayarak peygamberleri ve halifeleri bilen insanlarla karşılaşacak, İslam tarihini tartışanlara tanık olacaktı.
Kültür ortaktı.
Aradaki fark, İngiltere ile Fransa arasındaki farktan ibaretti.
Chicago Üniversitesi'nin ünlü tarihçisi Hodgston'u dinlersek:
"16. yüzyılda Mars'tan gelen bir ziyaretçi şöyle diyebilirdi: İnsanların dünyası Müslüman olmuş ya da olmakta!"
***
Peki biz buradan bugüne ne söyleyebiliriz?
'Medeniyet' fikrini reddeden Vahabi-Selefi taassubunu bir kenara koyarsak; İslam Medeniyetinin farklılıklarına değil ortak noktalarına gözümüzü dikmeliyiz.
Biraz rahatımız kaçabilir ama dersimiz budur...
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2021
13.09.2020
7.09.2020
30.08.2020
23.08.2020
16.08.2020
27.07.2020
21.07.2020
15.12.2019
18.11.2019