Enver SEZGİN
Modern manada ilk Kürt partisi olarak kabul edilen siyasi organizasyon Hoybun’dur. Bu parti 1918 yılında Kürt aydınları tarafından Paris’te kurulur. Parti, bir süre sonra karargâhını önce Suriye’ye daha sonra ise Türkiye’ye taşır. Hoybun, Ağrı İsyanı’na öncülük eder. 1930 yılında ise kesin bir yenilgiye uğrayarak dağılır. Sonraki yıllar Kürtler için uzun bir sessizlik dönemidir.
Kürtler yeni bir parti kurmak için 37 yıl bekleyeceklerdir. Tarıma makinelerin girmesi, Kürtler için yeni bir dönemin başlangıcıdır. Toprak sahipleri bu sayede elde ettikleri sermaye birikimiyle kentlerde iş kurmaya, daha çok gelir elde etmeye başladılar. İşsiz kalan köylüler ise büyük kentlerin yolunu tutmak zorunda kaldılar. Buralarda çok zor şartlarda çalıştılar. Bu, sosyo-ekonomik değişim, adaletsizliği ve yoksulluğu artırdığı gibi; etnik uyanışın tetikçisi bir rol de üstlendi.
Öte yandan, daha çok Kürt genci üniversitelere girme imkânı buldu. Bunlardan bazıları sonradan Kürt kimliğinin entelektüel öncüsü hâline geldiler. 1959 yılında çoğunluğu üniversite öğrencisi olan elli Kürt gözaltına alınır. Kırk kişisi tutuklanır ve Harbiye kışlasının binasının altındaki hücrelerde iki yıla yakın tutulurlar. İçlerinde M. Emin Batu yaşamını yitirir. Tarihe, “49’lar Hareketi” olarak geçen bu olay bir uyanışın habercisiydi. Uyanış devam eder. 1967 yılında Türkiye Kürdistanı Demokrat Partisi (KDP-T, Partiya Demokrata Kurdistana Türkiye) adlı bir parti kurulur. Peşinden Dr. Şıvan liderliğinde bir başka parti kuruluşunu ilan eder.
1970 darbesi bu gelişmelerin önüne geçemez.
1974 affından sonra pek çok parti siyasi hayatımıza dâhil olur. Çok sayıda dergi ise Kürtlerin fikir hayatına büyük zenginlik katar. Yetmişli yıllar Kürt hareketinin çeşitlendiği ve dinamizm kazandığı yıllardır. PKK, işte bu dinamik dönemde ortaya çıkar ve örgütlenir.
Bugün, Kürtler parlamentoda güçlü bir biçimde temsil edilmektedirler. Ancak farklı fikirlerin demokratik bir zeminde yarıştığından pek söz edemeyiz. Buna rağmen son dönemde başka Kürt partilerinin kurulduğuna şahitlik etmekteyiz.
Dün bir başka parti kuruluşunu ilan etti: Kürdistan Özgürlük Partisi/ Partiya Azadiya Kurdistanê (PAK).
Bu parti, yasalar gereği genel merkezi Ankara’da görünse bile; çalışmalarını Diyarbakır’dan yürütecek.
Partinin programında temel hedef olarak şu cümleleri bulmak mümkündür: “PAK, Kürt ulusunun kendi kaderini tayin hakkının gerçekleşmesi için mücadele eder.”
Mardin- Derik doğumlu olan Mustafa Özçelik, kurucuların mutabakatı ile genel başkanlığa seçilmiştir. Özçelik şunu söylüyor: “Biz geçmişte faaliyet sürdürmüş hiçbir siyasi grubun ya da partinin devamcısı değiliz.”
Programlarında da belirttikleri gibi, kendilerini “herhangi bir şahıs, sınıf, din ya da mezhep” ile tanımlamıyorlar. Kürt toplumunun en geniş kesimlerine seslenmek istediklerini belirtiyorlar.
Mustafa Özçelik, birincil hedeflerinin , “yaygın bir örgütlenme gerçekleştirmek ve özgürlük kanallarının genişletilmesi” olduğunu ifade ediyor.
Önümüzdeki genel seçimlere nasıl bir tutum alacaklarına gelince; bu konuda henüz netleşmiş bir görüşlerinin olmadığını genel başkanın yaptığı açıklamalardan öğreniyoruz. Parti olarak seçimlere girmeleri zaten çok zor gözüküyor. Bazı illerde bağımsız adaylarla seçimlere katılmaları, konuştukları bir konudur.
Yeni parti, mücadele biçimini ise programına şöyle yazmış: “PAK, belirlemiş olduğu hedeflere ulaşmak için açık, sivil, demokratik ve meşru mücadele yol ve yöntemlerini esas alır.”
Genel Başkan’a kulak verelim: “Biz evvela kendi partimizin içinde demokrasiyi ve adaleti yerleştirmek istiyoruz.” Bu düşüncelerini ne kadar gerçekleştirebileceklerini ve ne ölçüde başarı sağlayabileceklerini yaşayarak öğrenmiş olacağız. Geçmişte çok sayıda Kürt partisi vardı, gelecekte de olacaktır. Siyasi partiler, toplumda var olan farklı fikirlerin ve ihtiyaçların ürünleridirler. Nasıl bir güce ulaşacaklarına ise yine toplumun kendisi karar verecektir.
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2016
13.04.2016
2.02.2016
16.02.2016
9.02.2016
26.01.2016
13.01.2016
30.12.2015
23.12.2015
8.02.2015