Halil BERKTAY
[24-25 Kasım 2018] Lenin -- ve Dzerzhinsky ve Cheka. Stalin -- ve Yagoda ve Yezhov ve Beria. OGPU, NKVD, sonra KGB. Doğu Almanya ve Stasi. Romanya ve Securitate. Macaristan ve AVH. Arnavutluk ve Sigurimi.
İkide bir, parti içinde ve tepesinde büyük tasfiye dalgaları. Yeni ideolojik rüzgâr estirmeler. Korku psikozları. Tutuklamalar. Uydurma suçlamalar. Zulüm. İşkence. Sahte ifadeler. Sonra göstermelik vitrin duruşmaları. ABD’de McCarthycilik ve komünist avı başgöstermeden çok önce, “anti-parti” ve “anti-Sovyet” kişi, grup, hizip avları. Orada da cadı kazanı, burada da cadı kazanı. Kurtulabilmek için: Gene yalan, iftira; ortaya atlayıp aşırı militant kesilmek; başkalarını suçlamada öne çıkmak suretiyle kendini garantiye almaya çalışmak. Sahte eleştiri ve sahte özeleştiri. Övgü, dalkavukluk, yalakalık. Ne olursa olsun açık vermemek. Şimdi ıssız adalarda barınabilmek, su ve yiyecek bulabilmekle ilgili Survivalprogramları yapıyorlar ya televizyonlarda. O kadar uzaklara gitmeye ne hacet. Asıl survival(hayatta kalabilme) mücadelesi burada, Avrasya’da, burnumuzun dibinde. Başta Sovyetler, bütün “sosyalist blok” aslında bir Survivaladası ve laboratuvarı. Hobbes De Cive’sinde (1642; Yurttaşlık Üzerine) insanlığın sırf bir yönü (şehirler, devletler, ülkeler -- farklı siyasî birimler -- arasındaki savaş yönü) için Latince Homo homini lupus est(İnsan insanın kurdudur) atasözünü tekrarlamış ya. İyi demiş ama eksik demiş. Çünkü işte bu tür diktatörlük rejimlerinin kendi içlerinde de, insan insanın kurdu kesiliyor bir noktada. Gün, bütün çağların bütün trollerinin, apparatçik’lerin, 12 Mart 1971 Sıkıyönetim bildirilerinden birinin unutulmaz ifadesiyle “sayın muhbir vatandaş”ların günü haline geliyor.
Janos Bak, çok ünlü bir Macar tarihçi. Ortaçağ uzmanı. Benden çok yaşlı; en son Budapeşte’deki Central European University’den emekli. Yıllar önce son “araştırma izni” (sabbatical) sömestirini Sabancı Üniversitesi’nde geçirdiydi. Birlikte bir ders verdik, Remembering Communism(Komünizmi Hatırlamak) diye. Orada, kendisinin gençlik örgütünün merkez komitesi yedek üyeliğine kadar yükseldiği komünist partisinden (1956’ya kadar, Macaristan Emekçi Halk Partisi; 1956’dan sonra Macaristan Sosyalist İşçi Partisi) ihracını anlatmıştı. Atılıyor; bir hafta sonra tramvaya biniyor ve kendisini atan-attıran parti sekreteriyle karşılaşıyor. Meğer o da atılmış bu arada! Ancak bu hafif komik hikâyenin çok daha trajik olanı, en tepede Janos Kadar ile Imre Nagy arasında geçiyor. Aslında 1956’da halk muhalefeti yükselirken Kadar ve Nagy ilk başta birlikte hareket ediyor. Daha sonra yolları ayrılıyor. Imre Nagy isyanın safına geçiyor. Janos Kadar ise Sovyet müdahalesini destekliyor ve yeni hükümeti kuruyor. Sonra da eski yoldaşı Nagy, verilen bütün sözler hilâfına 22 Kasım 1956’da Yugoslav elçiliğinden çıktığı anda tutuklanıp Romanya’ya kaçırılır, iki yıl sonra geri getirilir ve bir Budapeşte hapishanesinde gizlice yargılanıp kurşuna dizilirken, Kadar’ın kılı kıpırdamıyor.
(Sol tarafta tamamını gördüğünüz en tepedeki başlık resminde, Sovyet tankları Macar Devrimini bastırdıktan sonra 1956-1988 arasındaki 32 yıl boyunca ülkesini bürokratik bir grilik içinde yöneten Janos Kadar’ı, “Avdan Sonra” başlıklı bir fotoğrafta görüyorsunuz. Parti Genel Sekreteri vurmuş da vurmuş. Nişancılığının kurbanları arasında geziniyor. Arkasında kalıp görünmeyenler de dahil, sırf bu kadarıyla yerde 94 sülün sayabiliyorum. Tabii şimdi Macaristan’ı bir başka tek adam -- anti-komünist fakat pek çok bakımdan komünist otoritarizmin siyasî mirasçısı ve aynadaki aksi gibi davranan popülist sağcı-milliyetçi Viktor Orban yönetiyor.)
Marksizmin, haydi 20. yüzyıl Marksizmi veya Marksizmlerinin diyelim (yani Leninizmin, Stalinizmin, Maoizmin vb) zaten genel siyasî Makyavelizmisöz konusu, “amacın [devrim ve sosyalizm] her türlü amacı mübah kılması” açısından. Üzerine, partinin Makyavelizmibiniyor (tarihin emrediciliğinin gerçekleşmesinin enstrümanı olan partinin bekası için ne gerekliyse yapılır). Sonra parti iktidara geldiğinde, bir de ulus-devlet Makyavelizmibiniyor bunun üzerine (iç komplo ve dış kuşatmalara karşı sosyalist devletin -- Sovyetler örneğinde “sosyalizmin anavatanı”nın -- bekası herşeyden önemlidir). Peki ya kendi ülkelerinde muhalefette kalan partiler ve partimsi örgütler? Onlarda da ahlâksızlaşma zincirinin en alt halkası olan fraksiyon Makyavelizmi başgösteriyor. İki ayağı var bunun. Biri, ya bir bütün olarak “sosyalist blok” veya “sosyalist sistem”in, ya da örnek ve model seçip kuyruğuna takıldıkları “ideal sosyalizm”in topyekûn aklanmasıyla ilgili. SSCB uğruna, Çin uğruna, uzantısında Kamboçya (ve Kızıl Khmerler) uğruna, karşısında Vietnam uğruna, Arnavutluk uğruna veya Küba uğruna ne mümkünse söylemek ve yapmak, herşeye bir kulp bulmak, en olmayacak zırvalıkları dahi savunmak caiz hale geliyor. İşte bu noktada, daha önce de altını çizdiğim gibi, söz konusu parti veya örgütler salt muhalif, mazlum ve mağdur değil artık. Tek tek ve bir bütün olarak komünist rejimlerin bütün zulmüne ortak oluyorlar.
Ama ikincisi ve (eğer bu mümkünse) daha bile kötüsü, kendi ülkelerinde muhalefetteki bu partilerin, özendikleri ve önder bildikleri iktidar partileriyle aynı davranış biçimlerini peydahlamaları. “İşçi sınıfını temsil etme” ve “tarihin zorunlu ve kaçınılmaz yürüyüşünün başını çekme” iddiası onları da kapsamına alıyor. Senin etin ne, budun ne? Hayır. Reel boylarına ve ne yapıp ne yapamadıklarına (pek çok durumda, ülkelerinin tarihine hemen hiç bir önemli katkılarının olmamasına) zerrece bakmaksızın, inanılmaz bir kibire bürünüyorlar; öyle ki, tek tek liderleri birer küçük Stalin, Mao, Castro, Enver Hoca kesiliyor -- ve kendi özel çöplüklerini gerçek “proletarya diktatörlükleri”nin suretinde yönetmeye kalkıyor. Ve her şey gene mübah görülüyor, bu sefer TKP uğruna, TİP ve TSİP uğruna, THKO veya THKP-C ve türevleri uğruna, Dev-Yol, Dev-Sol ve türevleri uğruna, Kurtuluş ve türevleri uğruna, Maoculuk veya Enver Hocacılık uğruna, Aydınlık veya TİİKP veya TİKP veya İP veya Vatan Partisi uğruna.
1960’ların ikinci yarısından bugüne, ister kabul edin ister etmeyin, bunu yaşadı bütün fraksiyonlarıyla Türkiye Solu. Hem kendi içine, hem kendi dışına şiddet. Her anlamda. Psikolojik şiddet, teorik şiddet, dil ve söylem şiddeti, sonunda fiziksel şiddet ister istemez. “Ateş olsa cürmü kadar yer yakar.” Ona da hayır. Kendi cürmünden çok fazla yer yaktı maalesef. Sosyalist solun ve solcuların karakteri ve davranış biçiminde, ahlâkî güvenilirlik bırakmadı.
İspatını mı görmek istiyorsunuz? PKK’ya bakın. Öcalan’a ve Öcalan kültüne bakın. Kandil’ın siyaset ve söylem zigzaglarına bakın. Neo-Stalinizmlerine bakın. İç şiddet dozajına bakın. Hegemonyacılıklarına bakın. HDP’ye muamelelerine bakın. Solun bütün ahlâkî çöküş ve çürüyüşü, fraksiyon ahlâkı ve ahlâkın fraksiyonlaşması orada yaşıyor.
* * *
İbn Haldun Üniversitesi’nden felsefeci bir arkadaşımın sorusu üzerine başladığım Marksizm ve ahlâkdizisini burada bitiriyorum. Dışı sizi, içi beni yakar. Sosyalist sol pek kalmadı. Bu acı tarihçeden, kendilerine göre dersler çıkaran başkaları olur mu acaba?
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTBürokrasi, tarımın gerisinde kaldı 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFaizi MB’mi yoksa Adliye mi belirliyor? 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın son açıklaması: Süreç devam ediyor, ama nasıl ? 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUTrafik, yargı ve casusular 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇözümün kolaylaşması isteniyorsa… 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“İnsanın ümüğüne bu kadar çökülmez…” 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİİmamoğlu'na casusluk tutuklamasının akla getirdikleri 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞHamdi Ulukaya (Çobani) en zengin Türkiyeli seçilmesi üstüne... 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFed mi, TCMB mi? Çetrefilli bir soru, ironik bir cevap 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselMerkez Bankası zor bir viraja girdi 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Süreç’te yeni safha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ… 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRBatı’nın krizi, küresel düzenin çözülüşü: Türkiye için dönüm noktası üzerine senaryolar ne? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNPKK’nin çekilme hamlesi ne anlama geliyor? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURPKK neden Schrödinger'in kedisine benzedi? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBöyle giderse bu tren bu tünelden çıkmaz 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünAsker göndermek ya da göndermemek… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANNereye doğru gidiyoruz? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarışın Halklaşması ve Demokratik Toplum Sürecine Çağrı... 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçYoğurtsuz, tereyağsız ve tavuk etiyle iskender kebap olur mu? Olur ama… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİstikrarsızlık üreten istikrar programı 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’de milliyetçiliğin reformu meselesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇete savaşı mı? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKronik siyaset bunalımı… 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan‘Büyük iddialar, büyük kanıtlar gerektirir’ 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (2) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir toplum geleceğe nasıl hazırlanır? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTürkiye’nin dilleri, İslam’ın lehçeleri, Allah’ın ayetleri 20.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKültürel hegemonya: “Hay Bin Yakzan” bize ne söyler? 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRMilyonlarca dolarlık LPG filosu ve otel zinciriyle Paramount operasyonunun en dikkat çekeni: Şaban K 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERFransa’yı krizden kurtaran emeklilik hakları 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Bora“Çetin Ceviz Çıkan Ankara Ahalisi” 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIREkonominin düzelmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlı… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞTrump’ın meşruiyeti var mı ki! 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksuz Türkiye inadı ve af… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
















































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024