Halil BERKTAY
[19 Mayıs 2020] Geçmiş ile Tarih arasındaki; olayların cereyanı ile sonradan anlatılması arasındaki farktan söz ediyordum. “Yazanın yapana sadık kalması” türünden emirlerle hiçbir yere gidilemeyeceğini söylemiştim, 15 Mayıs’ta (bkz (1a) Atatürk’ün yanılgısı). Aynı konuyu tâ 2011’de nasıl işlediğimi de eklemiştim (bkz (1b) Dokuz yıl önce de yazmışım, 16 Mayıs 2020).
Bir örnek, demiştim, Amerika’nın yerli halkları. Birçok yerde hâlâ Büyük Coğrafî Keşifler Çağı deniyor; yanlış tabii. Bir kere, oralar boş olmadığı ya da bütün insanlık açısından bilinmez olmadığı için yanlış. İkincisi, basit ve masum bir keşif süreci olmadığı için yanlış. Kristof Kolomb’dan ve onu izleyen diğer conquistador’lardan, fetih taşaronlarından önce onlar vardı. Hem de 18-20 bin yıldır. Deniz seviyesinin bugünkünden çok daha düşük olduğu bir çağda, Kamçatka ile Alaska’yı birleştiren Bering Kara Köprüsü’nü yürüyerek geçen ve bütün Amerikaları kuzeyden güneye kolonize eden küçük Homo sapiens topluluklarıydı. Günümüzde Yerli Amerikalılar deniyor (Native Americans). Bu ifadei bir eritme ve karıştırma potası olarak ABD’nin bugünkü nüfusunun çeşitli bileşenlerini, ırkçı terimlerden uzak durarak ve aynı zamanda kökenlerine saygı göstererek anlatmak için kullanılan Afrikalı Amerikalılar (African Americans), İspanyol Amerikalılar (Spanish Americans), Asyalı Amerikalılar (Asian Americans)… gibi bir dizi terimin içinde yer alıyor.
Nedir, Avrupalı Beyazların gelmesiyle Yerli Amerikalıların, ya da eski deyimiyle Kızılderililerin (Redskins) başlarına gelen? Hatırlanıyor mu, ya da nasıl hatırlanıyor? Bugün Amerika neler biliyor bu konuda? Kim/ler “yapmış” bu tarihi? Yazanlar, onlara sadık kalıyor mu?
1950’lerdeki çocukluğumun Western filmlerinin çoğunda, vazgeçilmez kötü adamlardı bu Kızılderililer. Basit, geri, ilkel vahşilerdi. Beyaz yerleşimcilerin çiftliklerine saldırıyor, öldürdükleri erkeklerin kafa derilerini yüzüyor, çocukları ve genç kızları kaçırıp kendi geleneklerine göre yetiştiriyor, medeniyete karşı başka bir yığın akıl almaz suç işliyorlardı. Başta John Wayne ve benzerleri, kahraman ABD süvari birlikleri (US Cavalry) de Vahşi Batı’nın orta yerlerine kurulmuş ahşap kalelerinden çıkıp, tam zamanında imdada yetişiyordu.
Neydi, bu çatışmanın ardındaki sosyal gerçeklik? Avrupalılar geldiğinde, Amerika’nın Yerlileri genellikle kabile toplumu düzeninde yaşıyordu. Bunun üç istisnası, Maya, Aztek ve İnka uygarlıklarıydı. Ama Meksika’nın kuzeyinde hiç yoktu, böyle “erken devlet” veya “ön devlet” formasyonları. Bugünkü Orta Batı’nın (Midwest) Amerika’dan Kanada’ya uzanan uçsuz bucaksız düzlüklerinde, büyük bölümü avcı-toplayıcı bir geçim tarzını sürdüren Ova Yerlileri (Plains Indians) yaşıyordu. Kolomb öncesinde atları ve ateşli silâhları yoktu. Yaya (koşarak), ok ve mızrak atarak avlanıyorlardı. At da tüfek de beyazlarla geldi. İlk İspanyolların getirdiği atlar Yerlilerce edinildi ve otluk ovalarda çoğalıp yayıldı. Arap-İspanyol melezi bir Yerli Atı tipi doğdu. Kabileler süvariliği ve nişancılığı çok çabuk öğrendi. Orta Asya’nın büyük at kültürüne karşılık gelen, at sırtında okçuluğun (mounted archery) yerini at sırtında tüfekçiliğin (mounted gunnery) aldığı, Orta Batı’nın birkaç yüzyıl sürecek büyük at kültürü doğdu.
Anishinabee, bu kabile halklarının nisbeten kuzeydeki bir grubuydu (grubudur). Bir “iç isim”dir (endonym veya autonym); kendi dillerinde kendilerini böyle anıyorlardı (ve anıyorlar). Bir diğer büyük grup ise Sioux’lardı. Bu ise bir “dış isim”dir (exonym). Anishinabee dilindeki bir deyimin Fransızca transkripsiyonu ile oluştu. Aslında kendilerine Oceti Sakowin diye biliyorlardı, ama beyazlar hep Sioux dedi. Tarihsel adlandırma açısından, başlangıçta dil vardır. Dil adından kavim adına ve sonra yer adına gidilir. Halkları dilleri belirler. Sioux dillerinin iki büyük ailesi ve bunları konuşan iki büyük kabile grubu vardı: Dakota ve Lakota. (Tutun ki Bozoklar ve Üçoklar, Ostrogotlar ve Vizigotlar, ya da (Romalıların kullandığı Latince terimlerle) Frankların Salii ve Ripuarii kolları.) Her birinin çatısı altında, birbirine yakın diyalektleriyle birçok kabile ve klan yer alıyordu.
Bir yaşam ve geçim tarzı olarak avcılık, başarılı olacaksa (i) nisbeten düşük bir avcı/şikâr oranına (avlanabilir hayvan sürülerine kıyasla insan nüfusunun çok yüksek olmamasına); (ii) bunun için de, ideal olarak hayli geniş ve seyrek nüfuslu alanlara gerek duyar. Sioux’lar da henüz kendi hallerindeyken, bugün de ABD’nin nüfus yoğunluğu en düşük olan Kuzey Dakota, Güney Dakota, Montana, Arizona ve Nebraska gibi eyaletlerini kaplıyordu.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYADevlet, Komün ve Demokratik Sosyalizmin İnşası; Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu... 14.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları




































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024