Mahmut ÖVÜR
Her seçim döneminin en bitmeyen tartışması partilerin aday belirleme yöntemi. Siyasi Partiler Yasası değişmediği için, "parti içi demokrasi" meselesi de kâğıt üzerinde kalmaya devam ediyor. Bu sorunu kendi yöntemiyle aşan tek parti AK Parti... Kurulduğundan beri, adaylarını kamuoyu, temayül yoklaması ve istişare yöntemiyle belirleyerek kendini yenilemeyi başarıyor ve ideal olmasa da beklentileri büyük oranda karşılıyor.
Başta CHP olmak üzere muhalefet partilerine gelince... İdeolojik ve otoriter yapıları gereği HDP ve MHP'yi bir yana bırakırsak, parti içi demokrasi açısından iddialı olduğunu söyleyen ve ne yapacağı merak edilen parti CHP. Ancak o merak da her defasında kursakta kalıyor.
Önceki gün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan MYK nerelerde ön seçim ve nerelerde merkez yoklaması yapılacağını açıkladı. Alınan karar, birkaç il dışında CHP tabanını yine memnun etmedi; çünkü klasik CHP yaklaşımı aşılamadı.
Kararda, CHP'nin yüksek oy aldığı yani daha fazla milletvekili çıkardığı il veya bölgelerde deyim yerindeyse ustaca bir "cinlik" yapıldı. Garanti milletvekili çıkartılacak yerlerde kontenjan adaylarıyla ön seçime katılacak isimler harmanlandı. Garanti olmayan yerlerde ise ön seçim kararı alındı. İl sayısına vurulduğunda ön seçim yapılan iller fazla görünse de milletvekili çıkarma şansı olmadığı için TBMM'ye yansımayacak.
Kimse yutmuyor ama CHP böylece, ön seçim yaparak parti içi demokrasiyi işleten parti görüntüsü verecek. İstanbul 1. Bölge'yi ele alalım. Bu bölgede CHP, 2011 seçimlerinde yüzde 33 oyla 10 milletvekili çıkardı. Şimdi bölgenin milletvekili sayısı 3 artarak 31'e çıktı. Bu artıştan CHP ne kadar faydalanır belli değil. Çünkü devreye HDP girdiğinde bırakın CHP'nin faydalanmasını bir milletvekili bile kaybedebilir.
Bütün olasılıkları bir yana bırakıp geçen dönemdeki kadar milletvekili çıkardığını düşünelim. 1- 3- 5- 7- 9'uncu sıralar kontenjan adaylarına ayrılmış. Yani yüzde 50 demek bu. Ama asıl çarpıcı sonuç toplam milletvekilliğinde ortaya çıkacak. CHP'lilerin hesabına göre, CHP hiç puan kaybetmese ve HDP faktörünü de bir yana bıraksak, 2011 seçimlerindeki kadar milletvekili çıkarttığında tüm Türkiye genelinde kontenjan oranı yüzde 75'e ulaşır. Yani CHP milletvekillerinin sadece yüzde 25'i ön seçimle gelmiş olacak. Bunun neresi parti içi demokrasi, neresi ön seçim?
Aslında CHP lideri Kılıçdaroğlu, parti içi kavganın yükseleceği seçim sonrasını garanti etmek için buna mecbur; bu yüzden gönül rahatlığıyla, CHP'lilere bu kez de şöyle seslenecek: "Ön seçim için tıpış tıpış gidin oyunuzu kullanın."
CHP'nin kıyılardaki korkusu
Kuşkusuz CHP yönetiminin tek korkusu, ön seçim değil. 7 Haziran seçimlerinde CHP'yi özellikle Batı'da yani kıyılarda sıkıştıracak iki parti var: HDP ve Vatan Partisi. Seçimlere parti olarak girecek olan HDP'nin, büyük kentlerde yaşayan ve CHP'ye oy veren Kürtleri ve Alevileri çekme ihtimali çok yüksek. Hele CHP'nin önemli sıralarında sağcı isimlerin aday gösterilmesi bu kayışı ciddi biçimde etkileyecek.
Buna Doğu Perinçek'in İşçi Partisi'nin adını değiştirerek Vatan Partisi yapmasını da eklemek gerekiyor. Bu proje diğer Kemalist girişimlerden daha etkili olacak görünüyor.
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019