Mahmut ÖVÜR
Hafta sonu Başbakan Binali Yıldırım'ın, Diyarbakır'da Doğu ve Güneydoğu Yatırım- Destek hamlesini açıkladığı toplantıya katıldığımı yazdım.
Döndüğümde herkesin sorduğu şey Kürt toplumunun ruh haliydi.
Toplum, hafızasında derin izler bırakan 40 yıllık düşük yoğunluklu çatışmayla, 2.5 yıllık Çözüm süreci arasında seçimini yapmış durumda. Kürt toplumu, artık yaralı ruhunu iyileştirecek merhemin barış ve sivil siyaset olduğunu biliyor.
Ama henüz tepeden inmeci, ittihatçı Kürt siyasetçilerini aşamadığı için sesi yüksek çıkmıyor. Ayrıca şiddetin ve mikro milliyetçiliğin öne çıktığı coğrafyada, AK Parti dışında başka Kürt siyasi alternatifi de yok. Bu sıkışmışlığı aşmak da hiç kolay görünmüyor.
İşte bu noktada hükümetin ekonomik açılımlarıyla siyasi yaklaşımları yeni bir dönemin işareti olarak yorumlanıyor. Bölgede yüksek bir beklenti var ve bunların bir an önce yapılması isteniyor. Başka bir siyasi güç olmadığı için de her şey hükümetten ve AK Parti'den bekleniyor.
Sokaktaki insanın, PKK-HDP hattının oluşturduğu şiddet ağırlıklı mahalle baskısına karşı tek sığınağı bu. Kürt aydın ve sivil toplum örgütlerinin şiddete karşı ses vermeleri ise olumlu bulunuyor ama yetmiyor.
Bu açıdan Başbakan Yıldırım'ın sık sık Diyarbakır'a gelmesi, ekonomik hamleyi oradan başlatması, bölge insanı tarafından çok önemseniyor ve sonucu merakla bekleniyor.
Daha önce de yazdım, bölge insanının tek derdi var: Acaba ekonomik paketin kaderi eski paketlere benzer mi?
Diyarbakır'ı dolaştığımda sokaktan yükselen iki talep öne çıkıyordu: Ekonomiyle ilgili verilen sözlerin tutulması ve siyasi kucaklama.
Ekonomik hamleyle ilgili tek ölçü Sur'daki esnafa vaat edilen 150 milyonluk kredinin verilip verilmeyeceği. Hatta şunu söyleyen bile oldu: "150 milyonu veremeyen bir devlet bu denilenleri nasıl yapacak?" Bu sorunun cevabı hemen verildi. Daha Başbakan Yıldırımve hükümet üyeleri bölgeden dönmeden, uzun zamandır merakla beklenen, Sur'daki esnafa kredi müjdesi geldi. Müjdeyi Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki duyurdu:
"Sur'da gerek sıkıntılı, çatışmalı dönemde, gerekse sonraki devam eden dönemlerde birçok arkadaşımızın işlerinin sıkıntıya düştüğünü biliyoruz.
Onların da beklentisi kredi konusu. Sayın Başbakanımız talimatlarını verdiler, Sur'daki tüm esnafa 50 bin lira olmak üzere 6 ay ödemesiz, 2 sene vadeli kredi veriliyor. Sıfır faizli...
Esnafımıza hayırlı olsun."
Bölge insanı için bu adım, diğer ekonomik adımların da atılacağının göstergesi oldu ve umut yarattı. Bölgede ikinci beklenti ise siyasi boşluğun doldurulması ve devletin topluma kucak açması. Bu konuda AK Parti Diyarbakır yönetimine yönelik ciddi eleştiriler var. PKK-HDP hattına karşı bir tepki gelişiyor ama o tepkinin nereye yöneleceği belirsiz.
İşte bu noktada sokağa el uzatan bir AK Parti yapılanması ihtiyacından söz ediliyor.
Aynı şey başta valilik olmak üzere devletin idari yapısı için de geçerli. Vali HüseyinAksoy'un çok yalnız bırakıldığı, diğer devlet kadrolarının ise pozisyonlarını koruma derdine düştüğü herkesin dilinde. Bölgenin siyasi beklentisinin odaklandığı nokta isedemokratik ve sivil bir anayasa.
Diyarbakır sembol bir şehir. O sembol şehirde siyasetin ve devletin atacağı her olumlu adım, bölgeyi dalga dalga etkiler.
Diyarbakır'a biraz da bu gözle bakmakta yarar var.
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019