Mahmut ÖVÜR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sık sık CHP tabanını bile zora sokan hatta utandıran çıkışlar yapıyor. Birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'la ilgili yaptığı son çıkışı da farklı değil. Herkesin gözünün içine baka baka, yine herkesin çok iyi bildiği bir gerçeği eğip büktü: "Beyefendi Marmaris'te tatil yaparken Meclis topa tutuluyordu."
"Yenikapı Ruhu"nun hatırına uzun süre kimse Kılıçdaroğlu'nun o geceki tavrını sorgulamadı ama gerçekten 15 Temmuz gecesi masaya yatırılacaksa, ilk yapılması gereken CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun o gece ne yaptığıydı. Sahi o gece ne yaptı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimi meydanlara, hava alanlarına çağırıyorum. Ben de orada olacağım" derken o ne yaptı? Bu sorulara verilecek cevap CHP tabanının başını öne eğse de Kılıçdaroğlu'nun umurunda değil. Oysa o gece tarih ona, hatta sadece ona da değil uzun yıllardır iktidar olamayan CHP geleneğine inanılmaz bir fırsat sundu ama ne yazık ki o bunu değerlendiremedi. Bırakın 1991'de Rusya'da tankların üstüne çıkan Boris Yeltsin olmayı, 1971'de 12 Mart Muhtırası'na karşı çıkan Bülent Ecevit bile olamadı. Aslında ikisi de olamazdı çünkü onun genel başkanlığa gelişiyle bugünkü duruşu arasında bir devamlılık var. O yüzden o gece önüne çıkan tarihi fırsatı es geçti.
Şu fırsata bakın. Kılıçdaroğlu o gece FETÖ'cü darbecilerin Atatürk Havaalanı'nı tanklarla kuşattıkları 23.00-23.30 saatleri arasında VIP salonundaydı. Tam o saatlerde vatandaşlar tankın önüne yatarken, Bakırköy Emniyet Müdürlüğü ekipleri darbecilere karşı direnirken Kılıçdaroğlu ve arkadaşları karanlıktan yararlanıp "sıvışma"nın yollarını arıyordu. Bunu da önce VIP önüne gelen tanktaki askerleri selamlayan CHP'liler, tankın sürpriz biçimde oradan uzaklaşmasıyla yapıyorlardı.
Aslında CHP açısından o gecenin sırrı Genelkurmay'la yapılan bir telefon görüşmesinde saklı. O görüşmeyi kendisi mi yoksa Özel Kalem Müdürü Tuncay Ceylan mı yaptı tam bilinmiyor. Telefon kayıtları mutlaka vardır. Söylenen şu: O gece Özel Kalem Müdürü Ceylan, Genelkurmay'ı arıyor ve gelen "Ordu hiyerarşi içinde yönetime el koydu" bilgisini Kılıçdaroğlu'na aktarıyordu.
Denilenlere göre, bilgiyi veren de Genelkurmay Başkanı'nın FETÖ'cü yaveri. Kılıçdaroğlu'nun bu bilgi doğrultusunda hareket ettiği söyleniyor. Bu yüzden o gece "durumu izliyoruz" demekle yetindi. İdare-i maslahatçılık yaptı. Oysa aynı saatlerde hatta biraz daha önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hiç tereddüt etmeden "darbecilere"karşı çıkacaktı. İstanbul Bahçelievler'deki bir etkinlik için gelen Kılıçdaroğlu oraya gitmediği gibi Atatürk Havaalanı'na akın eden halka da katılmadı. Ne yaptı? Önceden havaalanına arabasıyla giren Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu ve İl Başkanı Cemal Canpolat'la birlikte darbeci askerlere tek söz söylemeden karanlıktan yararlanarak kaçtı. Geceyi de Kerimoğlu'nun Yeşilköy'deki evinde geçirdi. Bağlandığı bir televizyoncunun "Planınız programınız nedir?" sorusuna da şu cevabı verdi: "Şu anda İstanbul'dayız, dikkatle izliyoruz."
Ülke işgal edilirken, tanklar insanları ezip geçerken, sokaklar alev alev yanarken, uçaklar halka, Meclis'e bomba yağdırırken bu ülkenin ana muhalefet partisi başkanı olanları sadece "dikkatle izliyor"du, o kadar. Sonra da kalkıp şunu diyebiliyor: "SenMarmaris'teyken..."
Peki, sen neredeydin? Niye darbecileri, tankları gördüğün halde aralardan sıvışıp gittin? Neden tankların üzerine çıkıp darbecilere meydan okumadın? Önce şu sorulara bir cevap ver, sonra da ister istemez akla gelen şu sorulara...
Acaba FETÖ'cü darbecilerin başarıya ulaşacağına inandığınız için mi sokağa inmediniz?Bugün de CHP'yi, FETÖ'cülerin iktidara saldırı üssü haline getirmenizde bu tutumunuzun bir etkisi var mı?
Ortada bunca soru ve kaçırılmış bir fırsat varken hiç konuşmamanız ülke için de CHP için de çok daha hayırlı.
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019