Mahmut ÖVÜR
Toplumların tarihinde bazı anlar var, tarihin yeniden yazıldığı ve geleceğin temellerinin atıldığı anlar. 15 Temmuz Türkiye toplumu için böyle bir andı. O gece 21'inci yüzyılın en önemli halk devrimi yaşandı.
Böyle bir devrimin sosyal ve siyasal hayatı derinden etkilememesi mümkün mü?
Özellikle siyaseti etkileyeceği hatta sarsacağı çok açık... Siyasal sistemi değiştiren anayasa referandumu bunun ilk adımı. Ama bu adımın siyasal sistem değişimini aşan, "kurucu sosyolojiyi" değiştiren daha derin bir anlamı var. İç ve dış siyasette "yeni normal" kuruluyor.
Bu sürecin siyasetteki ikinci önemli yansımasını muhalefet cephesinde göreceğiz.
Özellikle de CHP'de. HDP zaten PKK'ya teslimiyeti ve şiddetle arasına mesafe koymayışı ile bir süredir derin bir sancı yaşıyor. Parti içinde ve çevresinde müthiş bir negatif enerji birikimi var. O enerjinin nasıl bir depremle açığa çıkacağını ileride göreceğiz.
CHP'de ise yaşanacak depremin öncü sarsıntıları şimdiden hissediliyor. Durumu HDP'den daha vahim. PKK gibi bahane olarak ileri süreceği bir belası da yok ama yine de toplumla buluşan bir siyaset üretemiyor.
Anayasa referandum sürecinde yürütülen CHP siyasetine bakın. 97 yıllık Meclis tarihinde görülmeyen kürsü işgalinden, yumrukla burun kırmaya kadar her şey var.
Bunun Türkiye toplumunda bir karşılığı olmadığını CHP'deki "makul" siyasetçiler de biliyor. Bu yüzden de birkaç koldan CHP içinde muhalefet cephesi giderek genişliyor.
Muharrem İnce ve Fikri Sağlar'ın klasik muhalefeti sürüyor.
Durumu en veciz biçimde Sağlar anlattı:
"Bu bir özeleştiriyse özeleştiri, yeteneksizlikse ben de yeteneksizim. Benim de payım var. Benim kabul ettiğim gibi başkaları da kabul etsin. Yasa değişikliği Meclis'ten geçti, referanduma gidilecek diyelim. Bu yapıyla nasıl gideceğiz referanduma? Artık ip kopmuş durumda." CHP'de "ip"lerin koptuğu gerçeğini sadece Sağlar değil, bugün Kılıçdaroğlu'nunen yakınındakiler de söylüyor. FETÖ ile CHP'nin sır dolu ilişkisi, Adana mitingindekisahiplenme, "kan dökmeden gerçekleştiremezsiniz" siyaseti, aslında anayasa değişikliği Meclis gündemine gelmeden önce CHP içinde soru işaretleri oluşturmaya başlamıştı.
Şu sıralarda gerilim siyaseti nedeniyle geri plana düşse bile birden fazla CHP'li bir araya geldiğinde konuşulan tek şey var; "Artık Kemal Bey'le gitmiyor, buraya kadar." Bu tespitin bir süre önce tepede etkili 4-5 kişi arasında "Top Secret" konuşulduğu ama CHP'de sır diye bir şey olmadığı için kulislere sızdığı söyleniyor. Daha enteresan olanı, kulislerde bu isimler arasında Faik Öztrak, Engin Altay, Haluk Koç gibi Kılıçdaroğlu'na yakın partililerin olması.
Bir başka enteresan şey de CHP'li bazı siyasi aktörlerin "Beyaz Türk bir genel başkan" talebini seslendirmeleri. Bunlar arasında Alevi belediye başkanları ve parti yöneticilerinin olması işin ciddiyetle düşünüldüğünü gösteriyor.
Peki, yeni bir isim var mı? Genel başkanlık için Öztrak ve Engin Altay'ın ismi bile zikrediliyor ama kimse gönül rahatlığıyla bu isimlere "Evet" demiyor. Bu yüzden kime sorarsanız sorun, "CHP için en makul isim Muharrem İnce" deniyor. CHP'li bir bilim adamı da bunu şöyle gerekçelendiriyor:
"CHP'yi de biliyor cumaya da gidiyor." Kimin önü açılır bilinmez ama şu çok net söyleniyor; "Kemal Bey için yolun sonu göründü." Anlaşılan o ki, anayasa değişikliği ve referandum sonrası CHP'de olağanüstü kurultay var.
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019