Mahmut ÖVÜR
Yılbaşı gecesi Reina'da 39 insanı katleden teröristin 16 gün sonra müthiş ve bir o kadar da titiz bir operasyonla yakalanması, Türkiye'de ve dünyada büyük yankı yarattı. Güvenlik güçlerinin bu başarısı sadece onlara değil, Türkiye toplumuna da büyük moral oldu.
Bu operasyonda emeği geçen herkese teşekkür borçluyuz. Başarı durduk yerde gelmedi, arkasında kuşkusuz Türkiye'nin teröre karşı kararlı duruşunun ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "yeni güvenlik konsepti"nin etkisi var.
Başta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olmak üzere Emniyet Genel Müdürü SelamiAltınok'u, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ı ve bizzat o operasyona katılan polisleri kutluyoruz.
Türkiye sadece içeride FETÖ, PKK ve DHKP-C gibi terör örgütleri ve dış kaynaklı DEAŞ'la değil, aynı zamanda onların küresel boyutlarıyla da mücadele ediyor.
Reina teröristi Abdulgadir Masharipov'un canlı yakalanması bu mücadelede yeni bir kapı aralıyor. Türkiye, bir süredir birkaç koldan bölgesel ve küresel terör saldırılarının hedefinde. Bugüne kadar FETÖ, PKK ve DHKP-C'nin açık saldırılarına karşın, DEAŞ daha çok sinsi ve kendini gizleyen saldırılara imza attı. 5 Haziran 2015'te Diyarbakır, 20 Temmuz'da Suruç ve 10 Aralık'ta Ankara saldırıları böyleydi.
Amacı da dünyada, Türkiye'nin DEAŞ'a destek verdiği yalanını güçlendirmek, İslamofobiyi özellikle AB ülkelerinde yükseltmekti. DEAŞ, Reina saldırısını açık açık üstlenerek Türkiye'ye karşı yeni bir "savaş" ilan etti. Bu açıdan terörist Masharipov'un canlı yakalanması çok değerli ve yeni ipuçları bulmada önemli bir fırsat. Çünkü teröristinRakka'ya döndüğünü açıklayan DEAŞ, ilk kez psikolojik üstünlüğü kaybediyor.
Güvenlik güçlerinin, bu başarıyı teröristi titiz bir biçimde sorgulayarak ve ilişkileri derinleştirerek taçlandırması gerekiyor. Çünkü Reina saldırısı sıradan bir saldırı değil. İçerideki fay hatlarını harekete geçirmeyi hedefleyen planlı ve sinsi bir saldırı. Bunu da en net biçimde içerideki bazı siyasi aktörlerin saldırıyı "yaşam biçimi" üzerinden değerlendirmelerinden ve kullanmalarından anlıyoruz. Bu nedenle arkasındaki kirli aklı ortaya çıkarmak, ülkenin geleceği açısından hayati derecede önemlidir.
Peki, bu mümkün mü? Geçmişin karanlık olayları, suikastları düşünülünce zor görünüyor. Türkiye, 70'lerin sonunda, Doğan Öz ve Abdi İpekçi cinayetlerinden, 90'lı yıllardaki laik aydınlara, önemli komutanlara düzenlenen suikastlara, hatta çok sayıda kitleselkatliamlara sahne oldu. Hiçbirinin arkasındaki kirli güç açığa çıkmadı.
Ancak şimdi yeni bir durum var. Geçmişte devletin içine çöreklenen ve devleti içeriden ele geçiren Gladyo ve yeni versiyonu FETÖ'vari yapılanmalar ayıklandığı, daha doğrusu fark edilerek mücadele edildiği için böyle bir şans eskisinden daha fazla var. Bu sonuca da değişen bir devlet ve kararlı bir siyasi iradenin varlığıyla ulaşıldı.
Tam da bu yüzden Emniyet Genel Müdürü Selamı Altınok, şöyle diyor: "Henüz işin başındayız ama şunu söyleyebilirim. Güvenlik güçlerimiz sabırla ve çok titiz bir çalışma yürüttü. Canlı yakalanması için özel çaba harcadık. Konuşacağından ve bağlantılarını ortaya çıkaracağımızdan umutluyum."
Türkiye'nin Suriye'de üstlendiği rol, teröre karşı kararlı mücadelesi ve ABD'de Trumpyönetiminin başlaması, küresel dünyada taşları yerinden oynatacağa benziyor. Bunun içsiyasete yansımaması mümkün mü?
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019