Mahmut ÖVÜR
Bugünlerde iki büyük hatta Türkiye'nin var olma ve demokrasiyi ayakta tutma mücadelesi sürüyor. Bir yandan 15 Temmuz'da suçüstü yakalanan FETÖ'cülerle "yalanlarına rağmen" hukuk önünde hesaplaşılıyor, öte yandan da Suriye'de PKK-PYD hattıyla küresel güçlerin kurduğu tuzaklar boşa çıkarılmaya çalışılıyor.
Bütün enerjisini bu tuzaklara yöneltmesi gereken Türkiye, ne yazık ki içeride o güçlerin kapsama alanına giren siyasi aktörlerin çelmeleriyle de uğraşıyor.
Günlerdir süren şu "kontrollü darbe" tartışmalarına bakın. Niyetler o kanlı gecede kurumların veya kurumları yöneten aktörlerin eksikliği, zaafları veya öngörüsüzlükleri değil, düpedüz siyasi iktidarı düşmanlaştırma veya yıkma.
Siyasetçisinden medyacısına hepsinin derdi doğruya ulaşmak yerine sandıkta yenemedikleri AK Parti'yi bu tür algı operasyonlarıyla alt etme...
Geriye dönün bakın, Gezi'den 17-25 Aralık darbesine, TIR Operasyonlarından 6-7 Ekim Vandalizm'ine bütün kalkışma ve saldırılarda hep aynı yol izlendi.
Hepsinde de kaybettiler. Oysa hepsi de eski sistemi, statükoyu korumayı amaçlıyordu ve daha vahimi Türkiye'yi kuşatan küresel güçlere hizmet ediyordu.
Bu gerçeğe ve arkasında FETÖ'nün kirli aklı olmasına rağmen hala Gezi'ye "demokrasi" için mücadele edildi denmesi çok garip değil mi?
Peki, Gezi bu ülkenin demokrasi mücadelesine ne kattı? Yakıp, yıkmalar, sosyal tahribat ve toplumsal nefretten başka geriye ne kaldı?
Her şey bir yana o kalkışmayı sahiplenen CHP'ye ne kattığına bir bakın.
Gezi kalkışmasından sonra 4 seçim bir referandum yapıldı. CHP'nin oyu bir tık artmadığı gibi düşüş bile yaşandı. Üçüncü havaalanı ve üçüncü köprü gibi projelere karşı çıkmak mı demokrasi mücadelesiydi?
Aslında Gezi tam tersini yaptı, o sosyolojide var olan F-Tipi karşıtlığın ve antiemperyalist duyguların üstünü örttü.
Hatırlayın, Geziciler, Mısır'dan Ukrayna ve Brezilya'ya uzanan ve kitleler harekete geçirilerek darbelere zemin hazırlanan, iktidarlara el değiştirilen küresel oyunları görmedikleri gibi Gezi sırasında ve sonrasında ne F-Tipi suçlamalar ağıza alındı ne de "Kahrolsun ABD emperyalizmi" sloganları atıldı. Hala da aynı çizgi devam ediyor.
17-25 Aralık darbesinden sonra olanlar da farklı değildi. O konuda da öncülüğü CHP kimselere bırakmadı. CHP'yi yönetenler, Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk davalarını tezgahlayan FETÖ'yü unutmakla kalmadı, kol kola girip hükümeti düşürmek için yalan bilgilerle Meclis kürsüsü dahil her yol kullanıldı.
Peki, sonra ne oldu?
Bu tezgah da tutmadı. Halk onlara inanmadı.
Yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başını CHP'nin çektiği sol, sosyalist veya eski merkez sağcılar, milliyetçiler tarihin en büyük yenilgisini yaşadı.
Yaşadı çünkü yeni bir siyaset, yeni bir proje ortaya koymadan eski sistemi savunmak, statükoyu sahiplenmek kaybetmek demekti.
Şimdi aynı şeyi CHP, "kontrollü darbe" meselesinde yapıyor. Dikkat edin, CHP çevresinde 15 Temmuz'da meydanlara akan milyonların demokrasi tarihimizde ilk kez tanklara, F-16'lara meydan okuyan direnişine değinen hiç kimse yok. Dahası o geceyi anlamak adına CHP'nin ve CHP'ye destek verenlerin bir çabaları olduğunu da sanmıyorum.
Ama tam tersi, "kontrollü darbe" diyerek o gece halkın yazdığı destan, itibarsızlaştırılmak isteniyor. Daha önce de yazdım, hem Meclis'te CHP'lilerin darbeye direndiğini söyleyeceksin hem de kontrollü darbe diyeceksin, bu olmaz.
FETÖ davaları sürerken CHP'nin bu misyonu üstlenmesi hayra alamet değil. Samimi CHP'lilere duyurulur.
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019