Mücahit BİLİCİ
Şahsi birkaç dostluğum hariç Cemaat’ten hayatımda sadece zarar gördüm. 90’ların sonu, 2000’lerin başında Cemaat’in şimdi sıradanlaşmış eleştirisini yaptığım için sansüre uğradım. O zamanki kimi yazılarımı kitaplaştırmak isteyen yayınevleri (bana özgü olmayan, her eleştiriye uygulanan) yayın-dağıtım şirketinin tehdidi nedeniyle basmak istedikleri kitabımı basamadılar. Sözlerimden zerre taviz vermedim. Şimdi cemaatsavar kaplan kesilseler de o yayıncılardan bazıları vaktiyle Cemaat korkusundan süt dökmüş kedi gibiydiler. Cemaat eleştirilerimin başında iktidar ve devlet merkezli olması ve Türk milliyetçiliği geliyordu. Cemaat her zaman yalakalığı dürüst eleştiriye tercih etti. Kendisinden başkasını düşünmedi. Sadece kendi davasına ihlas ile gömüldü. Gücü ve iktidarı araç olarak kullandığı için adalet’ten çok siyaset’e yakın düştü. Tedbir kültürü, otoriter ortamda hizmet ve siyaset yapmanın bir sonucuydu. Şimdi hükümetin devralıp daha az Türk daha çok Müslüman ettiği milliyetçi-mukaddesatçı söylem de yıllarca Cemaat’in elindeydi. Bugün hükümet, dün Cemaat’in sahip olduğu kibirle hareket ediyor. Ve Cemaat’i yapmakla suçladığı yanlışları Cemaat’e karşı işliyor.
Evet, bugün yaşanan krizin temelinde Müslüman’ın Müslüman’ın bencilliğiyle karşılaşmasıvar. O hiç anlayamadığımız diğer Müslüman ülkelerdeki Şii-Sünni çatışmaları, Sünni geleneğin hatırlamak bile istemediği sahabeler arası savaşlar hep böyle farklı içtihatların politizasyonu ile ortaya çıkan trajik durumlardı. Farkında değiliz, bugün onlardan biri yaşanıyor. “Mukabele-i bilmisil kaide-i zalimanesi” ile intikam alınmaya çalışılıyor.
Cemaat’e yönelik tasfiye ve tutuklamaların artacağı yazılıyor. Doğrusu Cemaat, yollarını ayırdığı AK Parti aleyhinde (hangi sebeple olursa olsun) elindeki bürokratik inisiyatifi kullandığı için bunun bir siyasi bedelinin olması normaldir. Fakat siyasi hesaplaşmanın, kimi kadro tasfiyelerinin ötesinde Cemaat’i topyekûn yok etmeyi amaçlayan bir hâle bürünmesi ne demokrasiyle ne de İslam’la bağdaşır. Gülen Cemaati’nin siyasetini ve kimiaraçlarını yanlış bulabilirsiniz ancak Cemaat’in amacı konusunda ortaya atılan itham ve iftiraların hakikatle ve insafla alakası bulunmuyor. Siyasi düşmanınızı aynı zamanda dinin düşmanı gibi göstermek, size ihanet etmiş bir siyasi aktörü vatana ve İslam’a ihanet eden bir aktör gibi sunmak insafsız bir sığ siyasettir.
Gülen Cemaati’nin itici çok tarafı vardır. Ama Allah için bu cemaat İslam’a çok hizmet etmiş, yüzbinlerce gencin imanının kurtulmasına vesile olmuştur. Cemaat’in amacının iyi olduğunu nereden biliyorsun diye sorabilirsiniz. Elcevap: Bir ağaç verdiği meyvelerinden tanınır. Gülen Cemaati’ndeki insanları komitecilikle, bencillikle, yanlış siyasetle suçlayabilirsiniz ama onları vatan haini hele hele dine ihanet eden tipler gibi gösteremezsiniz. Bunu vicdanlar kabul etmez. Gülen Cemaati’ndeki insanlar maneviyat noktasında takva insanlardır. Dünyevi makam ve siyasi isabet ayrı şey ama şahsi fazilet ve kemalat noktasında Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen’in eline su bile dökemez. Ve bugün istihbarat memuru veyasonradan görme siyasi tarafgirlikle kraldan çok İslamcı kesilenlerin iftiralarının beş para kıymeti yoktur. “Kürtlere düşman bu cemaate nasıl sahip çıkıyorsun” diye çok soruluyor.Cemaat’e değil varsa hakka sahip çıkıyorum ve yanlış nerdeyse onu eleştirmeye çalışıyorum. (Bu sene çağrıldığım Abant Platformu’nda Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı yöneticilerine Cemaat’in kamuoyundan geçmişteki yanlışlarından dolayı özür dilemesi gerektiğini söyledim. Cemaat’in masumiyete çekilmek suretiyle vicdanlarda aklanması mümkün. Fakat beni ciddiye almaları için bir sebep yok.)
Yaklaşık altı yıldır New York, New Jersey bölgesinde yaşıyorum. Gülen’in bulunduğuPensilvanya’ya bir buçuk saatlik mesafedeyim. Bir gün olsun merak edip gitmedim. Bugün Fethullah Hoca’yı linç etmek isteyenler ise övgüler eşliğinde bu yolları çok aşındırmıştır.Dünün güç yalakalarına da bugünün iktidar sarhoşlarına da saygı duymuyorum. Ve vicdanım diyor ki siyasi bedeli ödetildikten sonra, Fethullah Gülen aleyhindeki bu linç ve iftira kampanyası elinizde ve yüzünüzde patlayacaktır. Çünkü tarafgirlikle kesensiyaset bıçağı gayretullah kemiğine dayandığında kaderin tokadı kaçınılmaz hâle gelir.
Twitter: @mucahitbilici
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
25.07.2025
22.07.2025
10.07.2025
1.07.2025
28.06.2025
17.06.2025
1.06.2025
21.05.2025
11.05.2025