Mücahit BİLİCİ
Sıradan bir müslüman olarak vicdani içtihadım şudur: İslamda savaş bitti. Peki, ne zaman bitti İslamda savaş? Ne zamanki savaşlarcephe savaşı olmaktan çıkıpkitlesel savaş haline geldi, işte o zamansavaş müslümana haram oldu. Ne zaman ki şehirlerin üstüne bombalar yağmaya başladı, işte o zaman savaş müslüman için yapılamaz bir şey haline geldi. Çünkübomba bir evin veya bir şehrin üstüne düştüğünde orada asker olmayan her insan (çocuk, yaşlı, kadın, erkek) ve kimseye bir zarar vermemiş her hayvan, börtü böcek ve herkese sadece faydası dokunmuş her bitki, ağaç bir katliama maruz kalıyor. Müslümanların Birinci Dünya Savaşı’nda kaybetseler de cephe savaşlarıyla savaşın tarihinden çekilmeleri ve insanlığın belki de en vahşi savaşı olan İkinci Dünya Savaşı’nın ise dışında kalmaları kaderin bir işareti olsa gerektir.
Geçen gün sosyal medyada dolaşan bir video dikkat çekiciydi. Suriye’de bombalanıp çökmüş bir binanın yıkıntılarının altından iki yaşlarında bir çocuğu, yardıma gelenler çaresiz elleriyle çürük beton molozunu kazıyarak çıkartıyorlar. Çok şükür bu minik insan yavrusu yıkıntıların arasından sağ çıkıyor, sanki yeniden doğuyor. Allah o çocuğa barış ve huzur içinde geçecek bir ömür nasip eder inşallah.
Ancak insan düşünmeden edemiyor: davanız ne olursa olsun değer mi çocukları öldürmeye, canlı iken beton yığınları altında bırakmaya? Eğer bir masum bile nahak yere ölecekse bu yaptığınız savaşa cihad demek mümkün mü? Kurunun yanında yaşın da yakıldığı, askerin yanında sivilin de vurulduğu, bir gemideki suçlunun yanında masumun da batırıldığı hiçbir savaş İslami olamaz. İslami başlasa da İslami kalamaz. Onun için İslamda savaş bitmiştir.
Şöyle bir mazeret var: “Başkaları da yapıyor, biz istemeden yapıyoruz. Mecburuz!” Bu da meşru bir savunma değil. Çünkü “su-i misal emsal olmaz”. Bir müslüman için başarılı olma zorunluluğu yoktur fakat zulmetmeme zorunluluğu vardır. İslamın ruhuna uygun hakiki bir savaşta kaybetmek yoktur. Çünkü kazanman gereken hakiki zaferini Allah’a nispetle kazanabilirsin, düşmanına nispetle değil. Demek ki kazanmak için masumları da öldürendüşmanının seviyesinedüşemezsin. Zulme maruz kalsan da zalim olmana izin yok.Mazlum olmamaya çalış, şerri defet, kötülüğü meşruluk içinde önlemeye çalış. Ama Gandi’nin dediği gibi dişe diş, göze göz bir savaşta herkes kör kalır. Zulme zulümle karşılık verdiğin an savaşı kaybetmişsin. Galebe çalman seni muzaffer kılmaz. Kazansan da düşmanının seviyesine düşmüş olmakla kaybetmiş olursun. Bediüzzaman’ın tabiriyle “mukabele-i bilmisil” yani misilleme bir “kaide-i zalimane”dir. Demek ki zulme karşı misilleme yapmaya mezun değiliz. Sana zulmedenin zulmünden sakın ama ona zulme tenezzül etme.
Çoğu insan Suriye’nin kıymetli âlimlerinden biri olan Said Ramazan El Buti’nin Suriye’de halk ayaklanması başladığında neredeyse rejimin devamından yana görünen asayişçi tutumunu vaktiyle eleştirdi. Bu zatın savaş karşıtlığı Esad taraftarlığı gibi algılandı. Zaten El Buti gelişini hissettiği musibetin dalgalarından birinin altında kaldı. Kıymetli bir İslam âlimi olan El Buti 2013 yılında katledildi. Bugün, aradan çok geçmeden herkes bu zatın içtihadında haklı olduğununet olarak görüyor. Muhtemelen dinî hiçbir gerekçe Suriye’nin bugün aldığı hali meşrulaştıramaz. Suriye’yi ve orada ortaya çıkan (İslam ve insanlık açısından) feci ve zehirli tabloyu meşru kılabilecek hiçbir gerekçe ileri sürülemez. Müsbet hareket ve alttan sivil dönüşüm yerine şiddet ve silahla bünyede yara açarsanız, o yaranın barutlu atmosferde mikrop kapmaması ve kangrene dönüşmemesi mümkün değil.
Evet, İslamda savaş çoktan bitti. Peki, bu savaşanlar ne yapıyor? Maalesef bu sorunun basit bir cevabı var: Cinayet işliyorlar.
Twitter: @mucahitbilici
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.06.2025
21.05.2025
11.05.2025
4.05.2025
2.05.2025
25.04.2025
5.04.2025
28.03.2025
15.03.2025
2.03.2025